Fener-Balat'ta tarihi evler yıkılacak mı?
UNESCO´nun restore etmiş olduğu tarihi evler dahil sayısız ev yıkılacak
İstanbul´un kaderi Brezilya´da konuşuluyor
"VAY İstanbul´um"
"Adım adım İstanbul", "Köşe Bucak İstanbul" gibi FEST gezileriyle İstanbul´un köşe bucaklarında 25 yılını harcamış olan Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı Onursal Başkanı Faruk Pekin´in gönderdiği e-posta böyle başlıyor.
Sadece Faruk Pekin için değil tüm İstanbul sevdalıları için "Vay İstanbul´um"...
Tartışmasız dünyanın en güzel şehri bu duruma mı düşecekti?
UNESCO´nun Dünya Miras Listesi´nden çıkarılmak tehlikesiyle karşı karşıya mı gelecekti?
Pekin, UNESCO´nun 2003 yılında İstanbul´a "sarı kart" göstermesinden sonra 12 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu İstanbul Kültür Mirası İzleme Komitesi sekretaryasını sürdürüyor.
Dolayısıyla UNESCO ile İstanbul arasındaki neler olup bittiğini iyi izliyor.
İstanbul, önceki gün önce Brezilya´nın başkenti Brasilia´de başlayan UNESCO 34. Dünya Miras Komitesi´nin gündeminde.
Pekin gönderdiği e-postasında "UNESCO, bu toplantıda `Tehlike Altındaki Miras Listesi´nde yer alan 31 yeri de tartışacak. Bu listeye İstanbul da eklenebilir" diyor.
SULUKULE´NİN BAŞINA GELEN
1985 yılında "Tarihi Yarımada" ile UNESCO´nun "Dünya Miras Listesi"ne giren İstanbul yıllardan beri talep edilenleri yapmıyor.
Bildim bileli UNESCO, Sultanahmet, Sulukule, Fener-Balat, Kara Surlarını, Süleymaniye ve daha sayısız tarihi yeri kapsayan "Tarihi Yarımada" için bir "Yönetim Planı" istiyor.
Yıllardın bu plan konuşulur ama nedense ortaya çıkmaz.
Aylar önce konuştuğum Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir planın yakında hazır olacağını söylemişti.
Nafile.
UNESCO uzmanlarını mutsuz eden başka şeyler de var.
5366 sayılı kanuna dayanarak "Yenileme Alanı" ilan edilen semtlerin durumu.
İşte Sulukule ortada.
Romanları sürülmüş, TOKİ evleri yapılmış.
TOKİ evlerinin üzerine yapıldığı alan İstanbul´un en eski yerleşim yeri.
Bilim insanları "Sulukule arkeolojik SİT alanı ilan edilmelidir" diye boşuna feryat ediyor.
Ses veren yok.
BOYNUZLU METRO KÖPRÜSÜ
TOKİ evleri eski Bizans saraylarının, Bizans ve Osmanlı su yollarının üzerinde yükseliyor.
Aynı 5366 sayılı yasayla Sulukule´nin başına gelen şimdi Fener-Balat´ın başına gelecek.
UNESCO´nun restore etmiş olduğu tarihi evler dahil sayısız ev yıkılacak, oturanları mahallelerinden sürülecek.
UNESCO´ya göre 5366 sayılı yasa İstanbul´u tehdit ediyor ama dinleyen kim?
Oysa Faruk Pekin diyor ki "Dünya mirası... Adı üzerinde artık dünyanın malı. Artık herkesin gözü üzerinde olacak. Ben yaptım oldu olmaz".
UNESCO uzmanlarını rahatsız eden bir diğer husus İBB Başkanı Topbaş´ın Haliç üzerinde yaptırtmaya başladığı Metro Köprüsü.
Boynuzları olan köprü, Süleymaniye Camii´nin nazlı silüetini bozuyor.
UNESCO´dan gelen uyarı üzerine Topbaş köprünün ayaklarının 65 metreden 55´e indirildiğini bana bizzat söylemişti.
Ancak bu UNESCO´ya yeterli gelmiyor.
"İstanbul´un emsalsiz siluetini korumak için düz bir köprü gerekir" diyor.
ADLARINI KİMSE HATIRLAMAYACAK
UNESCO uzmanlarının bu uyarılarını, 10-20 yıl sonra, kuşkunuz olmasın adlarını hatırlamayacağımız yerel yöneticilerin dikkate almaları gerekmez miydi şimdiye kadar?
Yazık değil mi İstanbul´a?
UNESCO´nun kriterlerine kulak asmadan, bilim insanlarının dediklerini yok sayarak imza attıkları işler İstanbul´u yüzyıllar boyunca damgalayacak.
Faruk Pekin´in Brasilia´daki toplantıyla ilgili dikkat çektiği bir nokta daha var:
Bu yıl 6 doğal, 24 kültürel ve 2 ´si hem kültürel hem doğal olmak üzere 32 yerin daha Dünya Miras Listesi´ne alınması tartışılacak.
Bunların arasında Türkiye´den tek bir yer yok.
Oysa Turizm ve Kültür Bakanlığı´nın web sayfasına baktığınızda Türkiye´den yıllardır miras listesine girmeyi bekleyen 23 yer var.
Bunlar Brasilia ´da dikkate alınmayacak.
İSTANBUL SOS
Neden?
"UNESCO ölçütlerine uymayan İstanbul nedeniyle benim Edirne´me, Mardin´ime, Afrodisias´ıma geçit yok" diyor Pekin.
Madem UNESCO´nun kriterlerine uymuyoruz o halde 23 başvuruyu geri çekelim.
Hatta halen Dünya Miras Listesi´nde olan İstanbul-Tarihi Yarımada dahil 9 yerden de vazgeçelim.
Böylelikle, kimi yerel yöneticilerin "diledikleri gibi at koşturmak" için rahat nefes alacaklarını iyi biliyorum.
Ama İstanbul´u umursayanlar var şükür ki...
İstanbul-SOS günlerden beri Brezilya´ya dikkat çekmeye çalışıyor.
İstanbul sevdalıları bu oluşumu dikkatle izlemeli.
Hürriyet-Gila Benmayor