Ferhat Keten: Nişantaşı firması olarak bilinirdik. Levent, Beyoğlu ve Boğaz'da da gündeme geleceğiz!

1)Meslek olarak mimarlığı seçme sürecinizden bahseder misiniz Bu konuda örnek aldığınız ya da sizi teşvik eden biri oldu mu
İstanbul erkek lisesi mezunuyum, oradan ya mühendis çıkıyor ya da mimar. Aile mesleğinin olması biraz etkiliydi biraz da yaptığım işin hem mühendislik yanı hem de creative yanı olmasını istedim. Aileden çok da talep gelmeden kendi isteğimle mimar oldum; çok da keyifle yapıyorum. Örnek aldığım kimse olmadı çünkü ; bizden önceki kuşakta mimar olan kimse yok.

2)Peki, akademik kariyerinizin bu kadar iyi olacağını hesaplayabiliyor muydunuz
Teknik Üniversite'ye birinci olarak girdim daha sonra kendimi geliştirmek istedim. Şuanda doktoramı Teknik Üniversitede Şehir Bölge Planlama alanında yapmaktayım.

3)Bölümü okurken hayal ettiğiniz yerde misiniz Hiç daha farklı bir işte uzmanlaşmayı düşündünüz mü
Evet, okurken aynı sene Viyana teknikten de kabul edilmiştim; ama İstanbulda kaldım. Yıllar sonra Viyana Tekniği ziyaret ettim, nereye gitmemişim diye. İstanbulun şartlarının Avrupayı hiç aratmayacak nitelikte hatta daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Özellikle İTÜ Mimarlıkın eğitimi bu alanda çok iyi. Çok sayıda eski Alman ekolünden gelen hocaları ve onları tamamlayan yeni jenerasyon hocaları ile zengin bir eğitim kadrosu mevcut. Kendi uzmanlığım dışında farklı bir alanda uzmanlaşmayı hiç düşünmedim; çünkü işimin her detayıyla uğraşmak benim için çok bir keyif. Ortaya çıkacak tablo görmek bizi çok heyecanlandırıyor.

4)Siz çalışmaya başladığınızda Keten İnşaat sektörde nasıl bir konumdaydı Keten İnşaata neler kattınız
Güvenilir bir firmaydı; ama bilinirliği çok daha azdı. Bu bölgede o zaman da biliniyordu; fakat tipik müteahhit firmasıydı. İşini düzgün yapan bir firma olmasına rağmen mimari tarafta piyasadan çok farklı bir yapısı yoktu. Yüksek lisans eğitimim de Yapım-Yönetim alanında uzmanlaştım. İşin yönetim tarafında da bu bilgilerden yararlanarak şirket yapısının kurumsallaşmasına gayret gösterdik.

5)Uzun yıllar aile şirketi olarak faaliyet gösteren Keten İnşaat nasıl ve neden ayrıldı
Baba, amca ortaklığı vardı. İkinci nesil olarak biz ve kuzenler vardık. Kuzenlerle alaylı mektepli olarak aynı dili konuşamadık. İş yapışımız, iş etiği, projelere yaklaşımımız farklıydı. Bunları göz önünde bulundurarak ayırdık yollarımızı. 2002 yılında İki ayrı şirket kurularak iki ayrı bünyede devam edildi.

6)Şirket ikiye bölündükten sonra Keten İnşaat A.Ş nin sahibi ve yöneticisi olarak Ferhat Keten nasıl bir yol izledi
Adım adım büyümeyi tercih ettik. Kaldıraç etkilerini kullanıp bir takım borçlanmalar ya da boyumuzu aşan taahhütlere girmeden ayaklarımızı yere sağlam basarak büyümeyi tercih ettik. Yaptığımızı işin özellikle tasarım tarafının iyi olması, İyi müşteri- arsa sahibi, semtlerle ilişkilerini iyi tutarak ilerledik. yaptığımız iş çok rahatsızlık uyandırabilecek; gürültülü, kamyonların sokaklara girdiği bir iş ona rağmen bizimle ilgili bu alanda şikayet yok denecek kadar az.

7) Şirket ayrıldığında siz Keten İnşaat A.Ş. olarak yola devam ederken diğer şirket Keten İnşaat LTD. olarak devam etti. Bunun size artıları ve eksileri neler oldu Sizin Keten İnşaat LTD. ve sektördeki diğer şirketler arasındaki farkınız nelerdir
İnsanlar karıştırabiliyor, marka hala ortak. Kullanım hakkını paylaştık. Dolayısıyla iki tarafta bu ismi kullanıyor. Dediğim gibi insanlar tıpkı Behiç Pek örneğinde olduğu gibi sorumlunun kim olduğu kestirilemiyor. Bazen onlarla ilgili çıkan olumsuz haberlerde bizimle ilgili bir imaj kullanıyor. Genel olarak onların da yaptığı vasatın altında yapılar değil.  Biz mimari de daha özel detaylara önem veriyoruz. Semte özgü; ama günümüzün mimarisini yapmaya çalışıyoruz. 1920lerin 30ların taklidini yapmadan semt karakterini daha çok dikkate aldığımızı düşünüyorum. Müşterilerle, arsa sahipleriyle ve çevreyle daha pürüzsüz ilişkilerimiz var. Bürokratik riskler almadan, kanunlara uygun davranıyoruz. Verdiğimiz sözün arkasındayız; mesela bugün Beyoğlunda bir emlakçıyla görüştük Leventte bir satış yaptık arkasından farklı bir müşteri binanın tamamını satın almak istedi. Biz söz verdik diye, sadece 2000 TL kaparo aldık diye binanın tamamını satışını yapamayacağımızı söyledik.

Bizi diğer firmalardan ayıran bir başka özellik, 12 kişilik çok kalabalık bir mimar ekibimiz var. Bu anlamda bir takım mimarlık işlerinde binayı fizibilite aşamasından alıp binayı teslim ettikten sonra bina ömrü süresince bizim temaslarımız kopmuyor. Her safhadaki sorunu değerlendirip bunlardan geri bildirim alıp iyileştirmeler yapıyoruz. Bu nedenle müşteri memnuniyetimiz, iletişim gücümüz çok daha yüksek. İnsanlara bire bir kendi evinin içinde kendi tasarımlarını yapmanın yolunu açıyoruz. Kişiye özel daireler yapılıyor.

8)Toplu konut projeniz ya da Kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili bir düşünceniz var mı
Orta ya da uzun vadede toplu konut işine sıcak bakmıyoruz. Belki ölçeği daha büyük olur; ama yine şehir merkezinde olabilecek bir çalışma yapabiliriz. Kentsel dönüşüm ile ilgili bir takım araştırmalar yapıyoruz. Şuanda Kağıthane bölgesinde birkaç proje var.
9)İnternette search ettiğimizde Keten İnşaat ile ilgili bazı haberlere ve eleştirilere rastlıyoruz. İnternet kullanıcılarının çoğu da iki şirket arasındaki farkı ayırt edemiyorlardır. Siz Keten İnşaat A.Ş nin sahibi olarak, internetteki tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz
Olumsuz haberlere bakıldığında tek bir tanesi bile bizimle ilgili değildir. Hepsi diğer firma ile ilgili şikyettir. Doğrudan LTD. olarak yazılmadığı için bize de mal ediliyor, bu konudan muzdaribiz.

10)Mimari öngörünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz Projelerinizi çizerken ve inşa ederken dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir
Biz bina yaparken yaptığımız işin semtin tamamlayıcısı olmasına dikkat ediyoruz. Ego tatmini yapmıyor, yaptığımız yapının burada kaldığında 40 yıl sonra da keyif vermesini istiyoruz. Farklı bir şey yaptık diye bir şey yapmayı doğru bulmuyorum. Semtin ruhuna bir takım detaylarla özen göstererek uyum sağlıyoruz.

11)Keten İnşaat A.Ş nin vizyonundan ve projelerinden bahseder misiniz
Hep Nişantaşı firması olarak bilinirdik. Levent, Beyoğlu ve Boğaz hattında yeni projelerle gündeme geleceğiz. Genellikle merkezi noktalarda küçük konut konusunda yoğun bir talep var ve bu alanda yeni bina stoğu çok kısıtlı bu stoğa yönelik çalışma yapacağız. Taksimde kısa dönem kiralamaya yönelik  o bölgedeki en büyük apart projesini planladık, yaklaşık 100 birimlik bir proje olacak. Boğazda Kanlıca-Körfezde bir yalı projesine başlıyoruz. 1905de yanmış bir yalıyı ihliya ediyoruz. Son 4 yılda restore edilmesine izin verilen tek örnek. 3 tane dönem fotoğrafı bulduk, o fotoğraflara uygun çalışma geliştirdik, arkeolojik kazılar yaptık bu çalışma için.

12) Yapılarınız genellikle Beyoğlu,Levent gibi yüksek gelir grubuna hitap eden yerlerde. Daha sonra orta gelir düzeyine hitap eden çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz
Biz kullandığımız malzeme ve detaylar itibariyle pahalı inşaat yapıyoruz. Maliyetlerimizi düşürebilmemiz için bir takım detaylardan, malzemelerden taviz vermemiz gerekir. O nedenle bu konuda çok istekli değiliz. Bu alanda rekabet eden başka firmalar var, biz aynı segmentte olmak istemiyoruz.

13)Türkiyedeki inşaat sektörünün büyümesini ve ekonomik durumunu değerlendirir misiniz Sizce 20 sene sonra ülke mimari olarak nasıl bir konumda olacak
2012nin çok parlak bir sene olmayacağını düşünüyorum. Özellikle nakit akışını iyi planlamamış, satışa dayalı bir nakit akışı planlayan firmaların sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum. Ülke olarak çok sıkıntılı olmamakla beraber yurtdışından gelen olumsuz hava Türkiyeye de yansıyor ve yansımaya da devam edecek. Borcu ve kredisi az olan firmalar daha güçlü ve ayakta kalacaktır.
20 yıl sonrası için umutluyum; çünkü iyi mimarlık biraz da insanların zenginleşmesiyle alakalı. Temel barınma dört duvardan biraz daha estetik tarafın dikkate alındığı bir düzeye geliyor ve insanlar iyi mimarlığa para harcamaktan çekinmiyorlar. İyi tasarım illaki çok pahalı olmak durumunda değil. Bunun iyi örnekleri verilmeye başlandı. Bu anlamda eskiyen Avrupaya nazaran bizde bu yenilenmeler ve bir takım projelerle daha estetik ve daha enerjik bir şehir oluşabilir.

14)SSP projeleriniz var mı Varsa nelerdir
Biz düzenli olarak çocukların eğitimine destek veriyoruz; ama bunu basın önünde reklam malzemesi olarak görülmesini istemiyoruz. Burs verdiğimiz öğrencilerle de yüzyüze gelmiyoruz ki bir minnet duygusu olmasın. Burası okul gibi. Tipik bir mimari ofis gibi değil; şantiyesi, yönetim tarafı, detayları var. Her sene birçok genç mimar burada staj görüyor, eğitim görüyor. Bu tarz taleplere olumlu bakıyoruz.  Bunlar dışında kamu yararına çalışan kurumlara bir takım desteklerimiz var.

15)Sosyal hayatında Ferhat Keten nasıl bir insandır Hangi yemekleri sever, ne tür müzikler dinler vb.
Klarnet çalıyorum, Latin Amerika danslarıyla ilgilendim. Seyahat edip gidilmeyen yerlere çocuklarımla ailemle gitmeyi seviyorum. Yerel kültürleri de inceliyorum bu sayede. İş saatlerinden sonra telefonlarımı kapatıp ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum.

16) Mimari alanda hangi ülkeyi daha çok beğendiniz
Barcelonayı çok sevdim özellikle. Benim gittiğim zaman bu kadar turistik bir alan değildi. Romanın kültürü ve sıcaklığı, İspanyanın güneyi, Akdenizin güneyini çok beğendim. Buraların dışında Avrupa birbirine çok benziyor.