Sektörel

Fethi Hinginar: 6 milyondan fazla konut yenilenmeli!

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hinginar, 17 Ağustos Marmara Depremi yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, depremle ilgili hala alınamamış dersler olduğuna dikkat çekerek, denetim eksikliği ve yapı yasası yetersizliği konularının altını çizdi.

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, 17 Ağustos Marmara Depremi yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, depremle ilgili hala alınamamış dersler olduğuna dikkat çekerek, denetim eksikliği ve yapı yasası yetersizliği konularının altını çizdi. Hinginar, “Ülkemizde hala 6 milyondan fazla konut riskli durumda, bunların yıkılıp yeniden yapılması lazım. Bu revizyonun maliyeti 155 milyar dolar civarında. Deprem ile ilgili atılacak adımlar konusunda daha fazla geç kalma lüksümüz yok” dedi.


17 Ağustos 1999 yılında Gölcük merkez üssü olmak üzere meydana gelen ve Marmara Bölgesi’nde ciddi yıkımlara yol açan depremin üstünden 17 yıl geçmesine rağmen hala yeterli önlem alınamadı. Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, depremin yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Maalesef, ‘Deprem ve Güvenli Yapılar’ konusunda alınması beklenen acil önlemler bütünsel olarak hala tamamlanmadı ve işlerlik kazanamadı. Bir an önce harekete geçilmeli ve deprem toplumun kaderi olmaktan çıkarılmalıdır” dedi. Türkiye İMSAD olarak, bu konuda uzun süredir önemli çalışmalar içinde olduklarını ifade eden Hinginar, konuyla ilgili dikkat çekici mesajlar verdi.


Hinginar: “Geç kalma lüksümüz yok, gelecek 100 yıl vizyonuyla konut yapmalıyız”

Kentsel dönüşüm sürecinin başlamasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren ancak daha programlı ve geçmiş hatalardan ders alarak ilerlenmesi gerektiğini vurgulayan Hinginar, alınacak daha çok yol olduğuna ancak bunların ivedilikle çözüme ulaştırılması gerektiğini vurguladı: “Düzensiz yapılaşma, düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizliği gibi sorunlar kentsel dönüşümle çözüme ulaşacaktır. Yeni bir felaket yaşamamak, olası zararları en aza indirgemek adına kentsel dönüşüme sadece yapısal bir iyileştirme olarak değil, beklenen Marmara depremi için alınan büyük bir önlem olarak bakılmalı. Sorunun asıl kaynağı kalitesiz malzemelerden üretilmiş güvensiz yapılar ve plansız şehirleşmedir. Kentsel dönüşüm konusunda adım atılırken, gelecek 100 yıl vizyonuyla hareket edilmeliyiz. Ülkemizde hala 6 milyondan fazla konut riskli durumda, bunların yıkılıp yeniden yapılması lazım. Bu revizyonun maliyeti 155 milyar dolar civarında. Bu rakam defalarca tekrarlanarak ekonominin sırtına bindirilecek bir yük değil. Bu nedenle en iyi şekilde yapılması ülkemizin menfaatinedir. Deprem ile ilgili atılacak adımlar konusunda daha fazla geç kalma lüksümüz yok. Revizyon sürecinde denetimin de aynı ciddiyetle ele alınması ve kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm boyutuna ulaşmasının engellenmesi gerekiyor.”


“Yapı Yasası” için kamudan acil destek bekliyoruz

Söz konusu revizyonun en iyi şekilde ilerlemesi için bir Yapı Yasası’nın bir an önce çıkarılarak yürürlüğe konulması gerektiğine işaret eden Hinginar, “En temel sorunlardan biri denetim. İnşaat malzemelerinden yapı izinlerine kadar pek çok aşamada kontrol mekanizmasının dikkatli ilerlemesi, inşaatlarda sağlam zemin, inşaat malzemelerinde sağlık ve güven unsurlarının ön planda tutulması gerekiyor. Denetimdeki aksaklıkları çözemezsek kalitesiz ve plansız yapılaşmadaki sorunların önüne geçmemiz mümkün değil. Kaliteli malzemelerle üretilmiş, tescillenmiş, standartlara uygun malzemelerle inşa edilmiş yapılarla depremden korunmak mümkün. Depreme dayanıklı yapılaşmada malzemelerin taşıdığı önem yadsınamaz. Ülkemizde binanın tasarımından yapımına kadar, denetimin de içinde olduğu bütüncül bir sistem kurulmalı ve toplumda güvenli yapı bilinci oluşturulmalı. Türkiye’nin acilen yapı sektörünün bütününü kapsayan ve tüm yönetmelikleri bir çatı altına toplayacak bir Yapı Yasası’na ihtiyacı var. Buradan hareketle, ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda bir Yapı Yasası’nın oluşturulabilmesi için, Türkiye İMSAD olarak bizim öncülüğümüzde Ulusal Bina Yönetmeliği Platformu’nu (UBYP) oluşturduk. UBYP ile depreme daha dayanıklı yapılar için ilgili tüm kurumları bir araya toplamayı hedefliyoruz. Kamu, üniversite, sanayi ve STK’lar olmak üzere tüm taraflar bir araya gelerek yapı yasasının hayata geçirilmesi için çalışmalara başlamalı. UBYP ile 30’un üzerinde kuruluşu bir araya topladık. Şimdi en büyük beklentimiz bu platformun kamudan destek görmesi” dedi.


Deprem felaketini ülkemiz için risk olmaktan çıkarmalıyız

Düzensiz yapılaşma, düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizliği gibi sorunlar kentsel dönüşümle çözüme ulaşacağını belirten Hinginar, “Bugüne kadar yaşadığımız deprem felaketlerini bugünden sonra en az zararla atlatabilmek için konuya bütünsel ve aynı zamanda gelecek vizyonu ile bakılmalı. Örneğin kentsel dönüşüm konusunda adım atılırken, gelecek 100 yıl vizyonuyla hareket edilmeli. Türkiye İMSAD olarak bu vizyonun oluşturulması için öncü oluyor, dünyanın 50’den fazla ülkesinde 2000 yılından bu yana yapılmakta olan Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferansları Serisi kapsamında Türkiye’de ilk kez 13-15 Ekim 2016 tarihleri arasında SBE16 İstanbul Konferansı’nı hayata geçiriyoruz. Dünya Akıllı şehirleşmeyi, sürdürülebilir ve akıllı binalar ile şehirler için entegre çözümleri konuşuyor. Biz de ülkemiz için bu konuda neler yapabiliriz konferansta masaya yatıracağız. Yani artık deprem felaketini ülkemiz için bir risk unsuru olmaktan çıkarıp ‘geleceğin şehirlerini kurmak için neler yapmalıyız’ konusunu gündemimize almalıyız” dedi.


Haber AA'da şu şekilde yer aldı


Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Türkiye'de hala 6 milyondan fazla konutun riskli durumda olduğunu ve bunların yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini belirterek, "Depremle ilgili atılacak adımlar konusunda daha fazla geç kalma lüksümüz yok." değerlendirmesinde bulundu.


Hinginar, 17 Ağustos Marmara Depreminin yıl dönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, depremin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen hala yeterli önlem alınamadığını kaydederek, 'Deprem ve Güvenli Yapılar' konusunda alınması beklenen acil önlemlerin bütünsel olarak hala tamamlanmadığını ve işlerlik kazanamadığını bildirdi.


"Bir an önce harekete geçilmeli ve deprem toplumun kaderi olmaktan çıkarılmalıdır." ifadesini kullanan Hinginar, dernek olarak, bu konuda uzun süredir önemli çalışmalar içinde olduklarını anımsattı.


Hinginar, kentsel dönüşüm sürecinin başlamasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirerek, ancak daha programlı ve geçmiş hatalardan ders alarak ilerlenmesi gerektiğini vurguladı.


Alınacak daha çok yol olduğuna ancak bunların ivedilikle çözüme ulaştırılması gerektiğine değinen Hinginar, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Düzensiz yapılaşma, düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizliği gibi sorunlar kentsel dönüşümle çözüme ulaşacaktır. Yeni bir felaket yaşamamak, olası zararları en aza indirgemek adına kentsel dönüşüme sadece yapısal bir iyileştirme olarak değil, beklenen Marmara depremi için alınan büyük bir önlem olarak bakılmalı. Sorunun asıl kaynağı kalitesiz malzemelerden üretilmiş güvensiz yapılar ve plansız şehirleşmedir. Kentsel dönüşüm konusunda adım atılırken, gelecek 100 yıl vizyonuyla hareket edilmeliyiz.


Ülkemizde hala 6 milyondan fazla konut riskli durumda, bunların yıkılıp yeniden yapılması lazım. Bu revizyonun maliyeti 155 milyar dolar civarında. Bu rakam defalarca tekrarlanarak ekonominin sırtına bindirilecek bir yük değil. Bu nedenle en iyi şekilde yapılması ülkemizin menfaatinedir. Deprem ile ilgili atılacak adımlar konusunda daha fazla geç kalma lüksümüz yok. Revizyon sürecinde denetimin de aynı ciddiyetle ele alınması ve kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm boyutuna ulaşmasının engellenmesi gerekiyor."

- "Acilen bir Yapı Yasası'na çıkarılmalı"

Hinginar, söz konusu revizyonun en iyi şekilde ilerlemesi için bir Yapı Yasasının acil olarak çıkarılması gerektiğini belirterek en temel sorunlardan birisinin denetim olduğunu aktardı.


"İnşaat malzemelerinden yapı izinlerine kadar pek çok aşamada kontrol mekanizmasının dikkatli ilerlemesi, inşaatlarda sağlam zemin, inşaat malzemelerinde sağlık ve güven unsurlarının ön planda tutulması gerekiyor." ifadesini kullanan Hinginar, denetimdeki aksaklık çözülmeden kalitesiz ve plansız yapılaşmadaki sorunların önüne geçilmesinin mümkün olmayacağını bildirdi.


Hinginar, kaliteli malzemelerle üretilmiş, tescillenmiş, standartlara uygun malzemelerle inşa edilmiş yapılarla depremden korunmanın mümkün olduğunu belirterek, şunları kaydetti:


"Depreme dayanıklı yapılaşmada malzemelerin taşıdığı önem yadsınamaz. Ülkemizde binanın tasarımından yapımına kadar, denetimin de içinde olduğu bütüncül bir sistem kurulmalı ve toplumda güvenli yapı bilinci oluşturulmalı. Türkiye'nin acilen yapı sektörünün bütününü kapsayan ve tüm yönetmelikleri bir çatı altına toplayacak bir Yapı Yasasına ihtiyacı var. Buradan hareketle, ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda bir Yapı Yasasının oluşturulabilmesi için, bizim öncülüğümüzde Ulusal Bina Yönetmeliği Platformunu (UBYP) oluşturduk. UBYP ile depreme daha dayanıklı yapılar için ilgili tüm kurumları bir araya toplamayı hedefliyoruz. Kamu, üniversite, sanayi ve STK'lar olmak üzere tüm taraflar bir araya gelerek yapı yasasının hayata geçirilmesi için çalışmalara başlamalı. UBYP ile 30'un üzerinde kuruluşu bir araya topladık. Şimdi en büyük beklentimiz bu platformun kamudan destek görmesi."

- "Sorunlar kentsel dönüşümle çözülmeli"

Hinginar, düzensiz yapılaşma, düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizliği gibi sorunların kentsel dönüşümle çözüme ulaşacağını aktararak, deprem felaketlerini bugünden sonra en az zararla atlatabilmek için konuya bütünsel ve gelecek vizyonu ile bakılması gerektiğinin altını çizdi.


Kentsel dönüşüm konusunda adım atılırken, gelecek 100 yıl vizyonuyla hareket edilmesi gerektiğine değinen Hinginar, açıklamasını şöyle tamamladı:


"Türkiye İMSAD olarak bu vizyonun oluşturulması için öncü oluyor, dünyanın 50'den fazla ülkesinde 2000 yılından bu yana yapılmakta olan Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferansları Serisi kapsamında Türkiye'de ilk kez 13-15 Ekim tarihleri arasında SBE16 İstanbul Konferansını hayata geçiriyoruz. Dünya akıllı şehirleşmeyi, sürdürülebilir ve akıllı binalar ile şehirler için entegre çözümleri konuşuyor. Biz de ülkemiz için bu konuda neler yapabiliriz konferansta masaya yatıracağız. Yani artık deprem felaketini ülkemiz için bir risk unsuru olmaktan çıkarıp ‘geleceğin şehirlerini kurmak için neler yapmalıyız’ konusunu gündemimize almalıyız."




AA