Fettah Tamince'nin öyküsü!

YÜZERKEN KARŞILAŞTIĞIM MİLYARDER...

Bir Rus'a mücevher satıyormuş...

Adam mücevherleri çok beğenmiş...

Tam alacak bir de bakmış yanında banka kartları yok...

Cash para da hak getire...

Kadının yanında zor durumda kalmış adamcağız...

Aldığı mücevherleri geri verecek...

O sırada onu satan genç adam "Kalsın sende mücevherler" demiş, "Memleketine döndüğünde parasını gönderirsin..."

Para 40-50 bin dolar...

Büyük para...

Böyle bir parayı memlekete döndüğünde görderirsin diyen genç adamı çok sevmiş Rus... Rusya'nın sayılı zenginlerinden biriymiş meğerse...

Ülkesine döndüğünde, kendisini Türkiye'de kadının yanında zor durumda bırakmayan bu genç adama çok güvenmiş ve yüz milyon dolardan fazla para vererek Bodrum'daki Rixos otelini kurdurtmuş...

***

Bir Sindirella hikayesiydi dinlediğim... Şehir efsanesi halinde Bodrum'da kulaktan kulağa fısıldanıyordu beş yıl önce Bodrum'a gittiğimde...

O anda yanında parası olmayan o Rus'a güvenip, senetsiz sepetsiz mücevherleri veren, "Gittiğinde ödersin" deyip, yüz milyon dolarlık otele konduğu söylenen o genç adam denizde yüzerken aniden karşıma çıktı... Son ayların en fazla konuşulan adamıydı o ve çocukluk arkadaşıyla denizde yüzerlerken karşıma çıkmıştı...

Dubrovnik'ten Bodrum'a, Belek'ten Dubai'ye, Libya'dan Viyana'ya kadar kurulmuş ve kurulacak Rixos otellerinin sahibi, şimdi Star Gazetesi ve Kanal 24'ü de alarak medyaya giren Fettah Tamince'ydi karşımdaki kişi...

***

Yüzerken yaklaşık 1 saat sohbet ettik onunla... Şehir efsaneleri insanlara "ah bize de böyle bir talih kuşu konsa" dediği türden mucizevi tesadüflerle dolu birer Sindirella hikayeleridir...

Fettah Tamince'yle konuşurken hikayesinin bir Sindirella hikayesinden çok ötelerde bir yerde olduğunu gördüm...

Sıcaklığın daha doğrusu soğukluğun eksi 45 derece olduğu Van'ın Çaldıran ilçesinde 1972 yılında doğuyor Fettah Tamince...

13 yaşında tezgahtarlık yaptığı babasının manifaturacı dükkanında bir türlü satamadıkları kumaşları Van'ın köylerinde satması için gönderiyor onu babası...

Satmak için gidiyor uğraşıyor, didiniyor, duruyor ama o da tek bir mal satamadan dönüyor...

***

O güne kadar köylerde mal satan tüccar yok...

Yaşlı bir köylü Fettah'a şöyle söylüyor:

"Mal karşılığı sat... Sen para karşılığı satmaya çalışıyorsun, almazlar... Mal karşılığı satarsan alacaklardır kumaşları..."

Bunun üzerine canlı hayvan da dahil ne verirlerse alıyor köylülerden, kumaş karşılığı...

Eve canlı hayvanlarla geliyor ve nereye koyacaklarını bilemiyorlar...

Babası "ne yaptın sen" diye soruyor...

Ancak o malların satışından kazandıkları para, mütevazı manifaturacı dükkanının kazandığının dört misli oluyor...

O gün genç adam, alışverişin başka bir sihir olduğunu kavrıyor...

"Ben alışverişi bilirim" diyor, "Alış ve veriş... Başka bir şey bilmeme gerek yok... Benim sihrim burdadır..."

***

Sindirella hikayesinin sihri alış ve verişte... Alışveriş yapa yapa, önce manifaturacı dükkanı, sonra halıcı dükkanıyla gelen büyük kazançlar ve Almanya macerası...

Arkasından kuyumcu dükkanıyla ve Frank Müller saatlerinin Türkiye ve Rusya temsilciğiyle başlayan Rusya macerası...

İnşaat işi ve tesadüfen bir otelin alınmasıyla başlayan dünya çapındaki oteller zinciri...

Yaptığım konuşma bu milyarderle denizde yüzerken yapılan tesadüfi bir konuşmaydı... Bir gazeteci röportajı değil...

Elbette çok başka noktalar da vardır sorulacak olan...

Yarın ilginç anekdotları anlatmaya devam edeceğim Fettah Tamince'yle ilgili...

Ama şu kadarını şimdiden söyleyeyim...

Güneri Cıvaoğlu, Dubronvik'te kendi otelinin açılışında gayet akıcı bir İngilizce'yle konuşan genç adamı gördüğünde şöyle demişti:

"Hiç bana anlattıkları gibi değil... Kendine güvenli ve çok iyi bir İngilizce'yle konuşuyor..."

***

Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça ve Kürtçe, 6 dili çok iyi biliyor Tamince...

İngilizce, Almanca ve Rusça'yı tezgahtarlıkla başlayan serüvenler sonucu bu kadar iyi öğrenmiş...

Bir Sindirella hikayesinden çok, bir hırs ve azim hikayesi onunkisi...
Vatan/Reha Muhtar