Feyhan Yaşar: Gayrimenkul geliştirme ve enerjiye gireceğiz!
Yaşar Holding'te 2003 yılında yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna oturan Feyhan Yaşar, 2009 yılında ani bir kararla bu görevinden çekilmiş ve yerine o dönem başkan vekili olan kardeşi İdil Yiğitbaşı geçmişti.
Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından Yaşar Holding'te beş yıl önce yaşanan yönetim değişikliği gündem yaratmıştı. 2003 yılında yönetimm kurulu başkanlığı koltuğuna oturan Feyhan Yaşar, 2009 yılında ani bir kararla bu görevinden çekilmiş ve yerine o dönem başkan vekili olan kardeşi İdil Yiğitbaşı geçmişti. Yaşar Holding'in kumcusu Selçuk Yaşar'ın isteğiyle gerçekleştiği yazılan bu görev değişinimin ardından şirketlerdeki görevlerinden de istifa eden Feyhan Yaşar, nisan ayında gerçekleşen genel kurul ile Yaşar Holding'e geri döndü. Yaşar Holding'e başkan vekili olarak geri dönen Feyhan Yaşar, bu sürecin ardından ilk defa Ekonomist'e açıklama yaptı.
Yaşadığı beş yıllık ayrılığın nasıl bittiğini anlatan Feyhan Yaşar, "Biz çatışarak, farklı fikirlerimizle bugünlere geldik. Ege özgür bir yer ve orada herkesin konuşma, fikrini ifade özgürlüğü var" diyor. Grubu gelecek kuşaklara sağlıklı götürmenin ve ortak menfaatlerin önde geldiğine işaret eden Feyhan Yaşar, son genel kurulda Selim Yaşar'ın da yönetime katıldığı holdingte kardeşlerin kenetlendiği yeni dönemi anlattı. 3,6 milyar TL ciroya sahip olan grubun 2014 yılını yüzde 15 civarında büyümeyle kapatacağını ve 2015'te enerji ve gayrimenkul geliştirme gibi yeni işlere gireceklerini söyleyen Yaşar, sorularımızı şöyle yanıtladı: Beş yıllık aranın ardından grupta tekrar görev aldınız. Dönüşünüzün ardından grupta nasıl bir görev dağılımı oldu? Nisan ayında yapılan genel kurul ile Yaşar Holding ve topluluk şirketlerinde yönetim kuruluna girdim. Holdingte başkan vekiliyim. Aynca şu an Pınar Et, Pınar Su ve Çeşme AltınyuBeş yıllık ayrılıktan sonra Yaşar Holdingce başkan vekili olarak geri dönen Yaşar, bu sürecin anlından ilk olarak Ekonomist'e konuştu. Yaşar, ""İcracı değilim ama strateji ve büyümeler konusunda vizyon açısından toplulukta önemli bir görevim var" diyor.
Üçü de halka açık bu şirketlerin yanı sıra Yaşar Üniversitesi'nde de mütevelli heyetinde yer alıyorum. Çamlı Besicilik ve Yaşar Birleşik Pazarlama'da yönetim kumlu üyeliğim var. Haricen Lüksemburg fahri konsolosluğu da yapıyorum. STK'larda görevlerim var. Vakıfta başkan vekiliyim.
Şu an Yaşar Holding'e katkınız ne düzeyde? Genel kuruldan sonra sizin için nasıl bir süreç başladı?
Aslında pozisyonlardan çok işin içeriğiyle meşgulüm. Sonuçta başarılı olmaya devam etmek zorundayız.
Türkiye ve piyasa koşullan giderek sertleşiyor ve ciddi bir rekabet söz konusu. Bu değişim sürecinde bizler de holdingi daha ileriye taşımak durumundayız. İş bölümlerinde başkanlık önemli fakat yönetim kurullarında hiçbir zaman başkan icracı değildir. İcracı olan ekibimiz ve profesyonellerimiz aynen dumyor. Yönetim kurulunu bir takım olarak görüp, daha doğm strateji ve kararlarla ilerlemek gerekiyor. Büyüme, kârlılık ve yatırımları nasıl daha doğm yönetiriz konularına liderlik ediyomm.
Yaşar Grubu'na tekrar katılmak sizin talebiniz miydi? Yoksa aile mi buna karar verdi?
Benim talebim değildi. Dönem dönem organizasyonlarımızda değişimler oluyor. Ailede rol değişimleri olabiliyor. Benim için de iyi oldu. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nde de görevim var. Dolayısıyla kummsal yönetimin şirketler için önemini biliyorum.
Grup adına hedefiniz nedir?
Neticede ben icracı değilim ama strateji ve büyümeler konusunda vizyon açısından toplulukta önemli bir görevim var. Toplulukta bu konuda belli bir ağırlığım olduğunu ve sommluluğum olduğunu da düşünüyorum. Baktığınızda sürdürülebilirlik neticede başarıyla öne çıkıyor. Bu da doğm karar vermek ve doğm bir vizyonla ilgili. Bunu belirlemek de yönetim kumlunun görevi. Ben buna odaklandım.
Daha rekabetçi olmak için nasıl bir vizyona sahip olunması gerektiği konusunda çalışıyoruz.
Yaşar Grubu'nda kardeşler arasındaki bu kenetlenmenin gruba katkısı ne olacak? Ortak vizyonunuz nedir?
Beraber olmak zaten önemli. Ortakların beraber çalışıp karar vermesi çok önemli. Baktığınızda aile şirketlerinde en büyük sorun ortaklar arasındaki ikinci nesillerin fikir ayrılığından çıkıyor. Yaşar Topluluğu'nda bu yeni bir süreç değil. Bu anlamda 2014 bizim için çok hızlı geçen bir yıldı. Ülke açısından bakılırsa politika iş hayatının önüne geçti. Dünyada global krizin artçıları devam ediyor. Böyle bir ortamda sevindirici olan şu ki, hala uzun vadeli stratejik yatırımcılara cazip gelen bir ülkeyiz. 2008'den bu yana çok ciddi büyüme rakamlarıyla bugünlere gelmiş bir ülkeyiz. Poliük riskler söz konusu. Sınırımızda çok ciddi bir savaş ve bilinmeyen bir süreç devam ediyor.
Gruptan uzak geçen beş yılı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında başka bir yoğunluğa kayma süreciydi yine. Bağımsız üyelik, STK'lardaki görevlerim, fahri konsolosluklarla dolu bir süreçti. Dolu dolu üretmeye devam ettim. Üretmek isteyen insan oturduğu koltuğa bakmaz. Bir iki ay belki boş kalmış olabilirim. Ama o dönemde de seyahatlere çıktım, şirketlerine başkanlık görevini aldı. Dyo Boya ve matbaa mürekkeplerindeki şirketlere başkanlık edecek. Başka görevler de ilaveten almış oldu. Babamdan sonraki süreçte nasıl çalışacağımız konusunda bir anlamda ortaklar olarak bir fikir birliğine varmış olduk.
Ekonomist