Genel

Figen Batur: Bayrampaşa Ora şehir efsanesi olacak!

Gazeteci Figen Batur Bayrampaşa'daki Ora AVM'yi kaleme aldı 

Dilimin ucunda hep aynı cümle dönüp duruyor. Sanki yazıya onunla başlamasam yazının gerisini getiremeyecekmişim gibi. Oysa fena halde klişe, fena halde bayat. Ora'ya gittim ya, çocuk şarkısına gönderme yapıp "Oraadaaa da bir şey oluyor uzakta" yazacağım. Belki klişe, belki bayat ama yalan değil, Ora'da gerçekten bir şeyler oluyor....

Bundan çok değil iki yıl kadar önce Bayrampaşa'da inşaatına başlanan proje o kadar hacimli ki, insan devlet yatırımları dışında acaba Türkiye'de, üstelik de teğet geçtiği söylenen şu kriz günlerinde Ora dışında yapımına başlanan başka bir proje var mı acaba diye düşünmeden edemiyor.

"Ora ne?" diye soracak olursanız, Bayrampaşa'da kurulan ve Bayrampaşanın çehresini değiştireceğine yüz de yüz inandığım Türkiye'nin ilk karma projesi. "Karma proje nedir?" diye soracak olursanız, içinde farklı alanlara yönelik birimler barındıran projelere verilen ad. Bundan önce Türkiye'de yapılan ve adına karma denilen projelerin hepsi, alt katları şu ya da bu kullanıma yönelik olsa da, üst katları mesken ve ofis olarak tasarlanmış işlermiş. Oysa Ora'da bireye yönelik hiç birim yer almayacak ve projenin tümü halka açık olacakmış. Peki, "Ekonomi yazarı değilsin, inşaattan anlamazsın sana ne Ora'dan" diyecek olursanız onun da cevabı şu: İşin içinde tanıdıklarım olduğu için hasbelkader kulak misafiri olduğum projeden o kadar etkilendim ki yazmamazlık edemedim. Çünkü bittiğinde hepimizi bir şekilde kendisine çekeceğine ve İstanbul'da yok diye hayıflandığımız boşlukları dolduracağına adım gibi eminim. Ama iyisi mi her şeyi size baştan anlatayım: Laf dönmüş dolaşmış biraz önce seyrettiğimiz harika şovun neden Türkiye'ye gelmediğine dayanmıştı... Monte Carlo'da bir basın gezisindeydik ve Sporting Club'ın Gül Salonu'nda Cirque du Soleil'in beş-altı kişilik küçük grubunun sahnelediği şovu ağzımız açık seyretmiş, aramızda 'belki gösterinin tümünü getirtmek meşakkatli iştir ama sürekli turnede olan böyle bir grubu İstanbul'a getirtmek
niye kimsenin aklına gelmiyor' diye tartışıyorduk.

Sonra biri, tavan yüksekliğinden, koltuk kapasitesinden söz edip lafı sorunun salon sorunu olduğuna getirdi. Meğer İstanbul'da gerekli ölçülere sahip tek bir kapalı gösteri salonu yokmuş. İşte o sırada, yine içimizden biri "Ama iki yıl içinde olacak" dedi ve Ora'dan söz etmeye başladı... Ora adını ilk kez o gece duydum. Aylar sonra bir arkadaşımla Mahmut Anlar'a rastladık. Hoşbeş arasında Mahmut deliler gibi Ora projesi üzerinde çalıştığını söyledi.
Etti mi iki.

Derken Pro İletişim'in sahibi Feride Edige bir sohbet arasında Ora'nın halkla ilişkilerini yürüttüğünü söyleyip yapmayı düşündüklerini sıralamaz mı? Etti mi size üç?

Dördü zaten beklemedim, Mahmut ve Feride'nin peşine takılıp projenin her şeyi Ahmet Uluğ ile tanışmak ve kalkıştığı işi onun ağzından dinlemek için Ora'ya gittim. 70 bin metrekare üzerinde 360 bin metrekare kapalı alana sahip, içinde iki otel, bir outlet, 6.500 kişilik kapalı salon, bir convention center ve Taksim Meydanı'ndan büyük meydanı barındıran, ekibin 'nefes alma sokağı' olarak adlandırdıkları Beyoğlu uzunluğunda geniş bir caddesi olan dev bir proje ile karşılaştım. Peki bu kadar mı?

Hayır... Bir de projesini Euro Disney'i de yapan ekibin yaptığı 21 bin metrekare alanda inşa edilen muazzam bir temalı park var. Bu rakamlar yatırımın büyüklüğünü gösteriyor belki ama Ora'da olup biteni anlamak için biraz daha sabretmek gerekiyor. Mahmut Anlar ha-ri-ka bir iş çıkarmış. Modern ve kullanışlı bir konsept benimseyip basit ve ham malzemeler kullanarak inanılmaz şıklıkta alanlar yaratmış. Feride'nin yapılacak etkinlikler için düşündüklerinin sınırı yok. O gün gördüklerimi, dinlediklerimi bire bir yazsam küçük bir kitapçık eder. Sanata, kültüre ve eğlenceye açtıkları alan o kadar büyük, gençliğe verdikleri önem o kadar belirgin ki, sadece bu alanda yaptıklarını yazmak bile sayfalar sürer. Merak eden ORA İstanbul'u tıklayabilir. Karşınıza çıkan sayfa "Ora'da bir şehir efsanesi doğuyor" diye açılıyor. Ne diyeyim, bu bile yapılanı tam anlatamıyor.
Figen Batur/Hürriyet