Fikirtepe'de neler oluyor?
Fikirtepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği'nin geçen hafta Bakanlık il binası önünde yaptığı eylemin gündeme gelmesi ile beraber yapıldığı duyurulan kamulaştırmaya ilişkin çarpıcı tespitlerde ortaya çıktı...
Fikirtepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği geçen hafta Bakanlık il binası önünde eylem yapmıştı. Eylemin ardından Fikirtepe'de kamulaştırma yapıldı. Peki Fikirtepe'de son durum ne? İşte Fikirtepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği'nin son durum açıklaması...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iki hafta önce kamulaştırmadan vazgeçtik , 2/3 çoğunluk satış yöntemine geçiş yapıyoruz derken bir hafta ara ile kamulaştırma yaptıklarını ilan etti. Ancak bu hafta Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Derneği olarak yaptığımız görüşmede de 2/3 çoğunluğa satıştan vazgeçtiklerini ama kamulaştırma yöntemine devam edeceklerini söylerlerken mevcut sıkıntıların varlığı işi içinden çıkılmaz hal almasına sebep oluyor.
Fikirtepede bakanlığın şaşkınlığı ve içine düştüğü zor durum işlerin ilerlemesinde nasıl bir zorluk olduğunu gözler önüne seriyor.
Fikirtepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği bu hafta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Sayın Yaşar Güvenç Bey'e gerçekleştirdikleri ziyarette geçen hafta Bakanlık il binası önünde yapılan eylemin gündeme gelmesi ile beraber yapıldığı duyurulan kamulaştırmaya ilişkin çarpıcı tespitlerin de ortaya çıkmasına sebep oldu.
Dernek Başkanı ve yönetimden bazı arkadaşlar ile beraber gerçekleştirilen ziyarette yine öneri ve taleplerimizi içeren maddelerin yazılı olduğu dilekçe kayıttan geçirerek İl Müdürü Yaşar Güvenç'e sunuldu.
Fikirtepe mağdurlarından oluşan bir grubun bakanlık il binası önünde yaptığı eylem en demokratik hakkı idi. Tabi talep ve beklentilerinin gerçekleştirilmemesi durumunda çeşitli defalar tekrarlanarak yapılması da gündemde olan bağımsız ve spontane gelişen bir halk hareketi idi. Bu noktada eyleme katılan ve hakkını arayan tüm vatandaşları hem demokratik cesaretlerinden dolayı kutluyor hemde sonuna kadar haklı istekleri noktasında dernek olarak destek olduğumuzu açıkça beyan ediyoruz.
Fırtınalı ve hareketli geçen bir Fikirtepe haftasından sonra sel gitti kumlar kaldı hesabı bir göz atmak istedik ve bakanlığın yaptığını duyurduğu kamulaştırma dahil mevcuttaki konumunu irdeledik. Bunun yanında hakkını arayan , firmalardan muzdarip vatandaşların savcılık suç duyurusunun da etkisi ile yeni bir faaliyet sonuç ilişkisi ile bakanlıktan ayrılmış olduk.
Peki Bakanlıktan hangi yeni bilgileri alarak veya netleştiremeyerek ayrıldık?
Yapıldığı duyurulan kamulaştırmaya rağmen arazisinin kamulaştırması yapılan vatandaşın hesabına para yatırılmamış olduğu ve mahkeme dosyasında da her hangi bir belgenin bulunmadığı vatandaş tarafından bize iletilen bilgi ve bizim bunu il müdürlüğüne sormamız karşılığında kendilerinin hesap numarası açarak Ankaraya bildirdiklerini söylemesi ancak, kamulaştırmanın resmen yapılıp bununla ilgili her hangi bir evrak ve banka dekontlarının gösterilememesi belirsizliği devam ettiren en başlıca etken diyebiliriz.
Kamulaştırma sürecinde en belirleyici engel olarak özel mülkiyet ve tapu bireysel hakkının kutsallığını sayarsak özellikle 2/3 satış uygulamasında da ada bazlı uygulanamasının iptali ve bu karardan dönüşün de en birinci sebebi olduğunu söyleyebiliriz.
Bunun Haricinde spekülatif olarak dilden dile dolaşan ancak resmiyette dava açılmış firma ve ada sayısının belirtilenden farklı olduğu hatta şu anda dava açılmış başka adaların olmadığı da bize gelen duyumlar arasında . Bununla ilgili bakanlıktan bilgilendirmeyi yazılı olarak talep ettik ve elimize ulaşır ulaşmaz o belgeyi de yine Fikirtepe Haber aracılığı ile sizlere ulaştıracağız.
İmza atan atmayan tüm Fikirtepeliler mağdur. Bakanlık haklı talepleri uygulamaya koyarak bu mağduriyeti gidermeli ve Fikirtepe'de işlerin hızlanmasını sağlamalıdır.
Firma çoğunluğu sağlasa bile vatandaşların çoğunluk imzası ile beyanı karşısında Bakanlık firmayı adadan çekiltirecek. Özellikle iş yapmayan, mali yapısı yetersiz, art niyetli emlakçılık peşide olan , devir yapmak için imza toplayan vs. gibi çoğaltabileceğimiz bir çok madde ile beraber vatandaşların haklı talepleri ki nedir onlar; teminat - güvence, bağımsız bölümlerin sözleşme aşamasında paylaşımı,iş yapma - inşaat başlama- bitiş süresi tahhüdü, kiraların güncellenmesi, adil ve hakkaniyetli paylaşımları da içeren sözleşmelerin güncelleştirilmesi veya yapamayacağı aşina firmaların sözleşmelerinin doğrudan fesih yapılması gibi talepler karşılığında, firmanın nasıl olsa ben imzaları kaptım bundan sonra avucumdasınız kurnazlığı adalet duvarına tosladığı gibi bakanlık tarafından da çoğunluğun rızasızlığı karşısında adadan terk ettirilmesi ve elinin çektirilmesi sağlanacak.
Bakanlık vatandaşların kamulaştırma tehdidine karşılık imza yetkimizi size verelim siz gidin istediğiniz firma veya sözleşmeye imza atın teklifine karşılık sorumluluk almak istemedi ve bunun üzerine vatandaşların yerlerini kamulaştırmaktan ziyade imzalı dilekçe istedi.
Özellikle bakanlığın azınlık imzada kalan firmaların çoğunluk lehine çekilmesi uygulamasını gündeme aldığı bir hengamede patlak veren azınlık imzaların sözleşmesinin ve kazanımlarının çoğunluk imzaların sözleşmesinden ve kazanımlarından daha iyi ve vatandaşın lehine olması bakanlığın bu kararı almasında en belirleyici etken oldu.
Bakanlığın istek ve beklentisi sonucu şu an Fikirtepe'de bazı adalarda vatandaşlar kendi içlerinde haklarının korunması ve sözleşmelerin güncellenmesi aksi takdirde direk bakanlık veya adalet yolu ile sözleşmelerin fesih edilerek yeni ve sağlam firmalar ile görüşülmesi için vatandaşların önünün açılması hedefi ile imza toplamaya başlamış bulunmaktalar.
Bakanlık bu uygulamayı yapıp ya firmayı sözleşmeyi düzeltmeye veya adadan çekilmesinin sağlanabilmesi için çoğunluk imzaların veya şikayetçi olan vatandaşların imzalarının kendilerine ulaştırılmasını istemesi üzerine vatandaşlar hiç vakit kaybetmeden imza toplamaya başladılar.
Bazı ticari firmaların bazı temsililer ve stk aracılığı ile vatandaşları kamulaştırma kıskacına alma girişimleri dikkatlerden kaçmamakta.
Vatandaşların haklı talepleri uygulamaya konulmadıkça ve vatandaş birey olarak kendi öz mülkiyeti üzerinde söz sahibi olamadıkça devam edecek olan karmaşa ve çözümsüzlük süreci tıkamaya devam edeceği aşikar iken ne bakanlık ne de firmaların bu haklı talepleri karşılamaya yanaşmaması sıkıntının en başlıca sebebi olarak ortada durmaktadır.
Fakat tüm bu yeni bilgilerin haricinde kamulaştırmadan medet ummadan işini yapan firmaların varlığı, gayretleri ve başarıları ortada duran bir gerçek iken, imzası biten veya ruhsat alan bazı firmaların bile aldıkları ruhsatın gereği göz önüne her hangi bir eseri bırakın ciddi bir icraat koyamamış olmalarına rağmen, ulusal basına çıkıp hala vatandaşları suçlamaları ve iş yapamamalarına sebep olarak gösterip hakkını ve malını savunan vatandaşların yerlerinin kamulaştırılması için yeni gündemler ve mahalle baskısı oluşturma girişimlerini doğru bulmuyor ve firmaları daha ciddi ve samimi olarak işlerine dört elle sarılmalarını ve vatandaşın haklı talep ve beklentileri karşılayarak kamulaştırmayı silah olarak kullanıp tehdit etmemeleri yönünde uyarıyoruz.
Fikirtepe Haber