Fikri Işık: Akdeniz, Ege-Marmara ve Karadeniz'e yatırım bölgesi kurulacak!
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Akdeniz, Ege - Marmara ve Karadeniz’e 3 büyük üretim - yatırım bölgesi kurulacağını söyledi. Bu bölgelerde sanayici binaya para bağlamayacak. Fabrikayı devlet yapacak, sanayici kira ödeyecek
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Akdeniz, Ege - Marmara ve Karadeniz’e 3 büyük üretim - yatırım bölgesi kurulacağını söyledi. Bu bölgelerde sanayici binaya para bağlamayacak. Fabrikayı devlet yapacak, sanayici kira ödeyecek
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, içten yanmalı motor üretiminde Türkiye’nin artık treni kaçırdığını belirtirken, bunun yerine elektrikli otomobilde yoğunlaşılacağını söyledi. Teşvik mekanizmasının yüksek teknolojili ürünler yönüyle değiştirileceğini kaydeden Işık, hangi ile yapılırsa yapılsın yüksek teknolojili tüm yatırımların 5’inci bölge kapsamında destekleneceğini anlattı. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Bakan Işık, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.
Yerli otomobil konusunda, galiba ekonomi yönetiminin bakış açısı değişti artık….
İçten yanmalı motorlarda treni kaçırdık. Sektörde çok büyük rekabet var. Hyundai fabrikasını gezdim, yıllık 1 milyon 700 bin araç üretiyor. Bu ölçeğe ulaşmak ve verimliliği yakalamak kolay değil. Sektörde dönüşüm başladı ve 8-10 sene içinde çok şeyin değişeceği öngörülüyor. Burada elektrikli araç gibi bir fırsat penceresi var ve biz bunu yakalamalıyız. Aksi takdirde mutlaka trenin son vagonuna bineceğim diye lokomotife kadar her vagondan yürüyerek geçmenin mantığı yok. Fırsat penceresini yakalamamız lazım.
Yeni anlayışla ne yapılıyor?
Elektrikli araçla ilgili TÜBİTAK bünyesinde Ar-Ge çalışmalarını hızlandırdık. Bir taraftan bir mühendislik ve dizayn grubu oluşturuyoruz. Öbür taraftan da yerli üretimi yapacak firmalarla ilgili çalışma yürütüyoruz. 2015 başlarında zannediyorum bazı şeyleri paylaşabilecek duruma geliriz. Bu işi takip eden firmalar var. Hatta şu andaki çalışmalarımız biraz daha olgunlaşınca işbirliği talepleri de artacaktır.
Yatırımda finansmana erişimin kolaylaştırılması konusunda bir çalışma var mı?
En önemli sorun, finansmana erişim. Faizler yüksek. Buna yönelik bazı çalışmalar yürütüyoruz. Sadece düşük faizli kredide değiliz. Bir Sanayi Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı üzerinde çalışıyoruz. Bazı firmalar var ki elinde sermayesi var. Ancak gidip arsa alıp binasını yapınca bu bitiyor, işletmeye para kalmıyor. Bankalardan yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyor. Uzun süredir devam eden bir çalışma var, diyoruz ki biz Hazine arazilerine, kamulaştırmayı yapalım. Gerekirse fabrikanın projesini, binayı biz yapalım, hazır olarak kiraya verelim. Bu da sermayesini binaya, arsaya bağlamasın, işletmeye ayırsın, makine, teçhizat ve sarf malzemesine ayırsın, bankaya muhtaç olmadan kazandığında kira ödesin. Belki uzun vadeli satış düşünülebilir.
Üretimde başka mekanizmalar devreye girecek mi?
Türkiye’de en az üç bölgede çok büyük üretim alanları çalışması yapıyoruz. Bu alanlarda Türkiye’nin cari açığına derman olacak üretimlerin yapılmasına çalışıyoruz. Büyük üretim alanları olacak. İhtisas OSB’leri var ama bundan çok daha büyük üretim alanları olacak. En az bin dönüm alan olacak, hatta 20 bin dönüme kadar büyük araziler üzerinde buna imkan sağlanacak. Bu konuda, Akdeniz, Ege-Marmara bir de Karadeniz Bölgesi ön plana çıkabilir.
Kamu alımlarında yerli payının artırılması yönünde çalışma var. Ne zaman sonuçlanacak?
Mevzuatı çıkardık, 1 Ocak 2015’te yürürlüğe girecek. İkincil mevzuatı çıkardık. Off -set uygulaması, teknolojik ürünler için iş bitirme belgesi, elde edilen gelirin yüzde 50’sinin kurumlar vergisi istisnası konuları yürürlüğe girecek ve bu konudaki çalışmalar hızlanacak.
Orta ve yüksek teknolojili ürünlere verilecek özel teşvikler konusunda ne aşamadayız?
TÜİK uluslararası tanım çerçevesinde hangi ürünlerin hangi grupta yer aldığını belirliyor. Bazı ülkeler için orta teknoloji, bizim için ileri teknoloji olabilir. Liste üzerinde çalışma yapıyoruz. Bununla ilgili bir komisyon da kurabiliriz. Daha sonra bu liste KİK’e gönderilecek ve kurumlar da ihalelerinde yüzde 15’lik fiyat avantajı uygulayacaklar.
Yerliye avantajını bürokratların uygulamadığı yönünde eleştiriler var….
Sadece kanun yetmiyor, nasıl uygulanacağı da önemli. Bürokrasinin direnci yok, aksine çok heyecanlılar. Türkiye küçük bir pazar değil. Bu pazarın büyüklüğü, firmaları sadece üretici olmaktan çıkarır, ihracatçı noktasına da getirir. Bunun da sağlanması için memurun, bürokratın teşviki doğru bir yaklaşım.
Teknoloji ile ilgili bazı şartnamelerde hep yabancı firmalar işaret ediliyor...
Her bürokrat teknolojiye hakim değil. Şartnamelerin hazırlanmasında Bakanlığımızın insiyatif almasını istiyoruz. Yani alım öncesi bakanlığa görü sorulsun, bunlarla ilgili standart belirleyelim diyoruz. Bunları EKK gündeminde tartıştık ve karara bağladık. Bakanlığımız kurumlara yol gösteren, tebliğler çıkaracak.
Teknolojik ürünlerde farklı teşvik modeline dönersek, ne yapılacak?
Bu konuda ciddi bir önerimiz var. Şu anda; bölgesel, büyük yatırımlar ve stratejik yatırımlar olmak üzere üç temel unsur var. Doğrudan desteğe yönelik bir düzenleme yok. Ya Ar-Ge sonucunda çıkacak, ya büyük ölçekli olacak. Halbuki ileri teknoloji ürünlerde Türkiye’nin her yerine 5’inci Bölge desteği verilsin. Temel gerekçemiz ileri teknoloji üretiminde en önemli unsur insan kaynağı. Bunu da biz en fazla gelişmiş illerde bulabiliyoruz. İstanbul, Bursa, Ankara, Kocaeli, İzmir gibi illerde eğer teknoolji şartını sağlıyorsa, bunu belirli ölçek, alt limite bağlamadan, 500 bin dolar da yatırım yapacaksa teşvikten yararlansın istiyoruz.
İkincisi konu ise orta ileri teknoloji ürünlerinde de Türkiye’nin en gelişmiş 7 ilin dışında 5’inci Bölge teşviki olsun. Bu 7 il içinde olursa da İkinci Bölge veya Üçüncü Bölge teşviki verelim diyoruz. Etki analizlerini yaptık, Ekonomi Bakanlığı ile görüşüyoruz.
Yerli uydu çalışmalarına ne zaman başlayacaksınız?
Türksat 6A proje çalışmaları başlıyor, yakında sözleşmeyi imzalayacağız. Şu anda sorun görünmüyor. Aralık ayında olur muhtemelen. Bunu yerli Ar-Ge projesi olarak üretiyoruz.
Fikri olan gençlerin desteklenmesinde yetersizlik eleştirilerine ne diyorsunuz?
Aksine, teknokentlerde buluşların ticarileşmesine yönelik çok sayıda destek var. Yeni mezun bir genç, teknolojik bir şey bulmuşsa buna 100 bin lira teknogirişim desteğini hibe veriyoruz. Prototipinin geliştirilmesi aşamasında TÜBİTAK 550 bin liraya kadar yüzde 75’i hibe destek veriyor. Geliştirdi, üretim aşamasına geldiyse 10 milyon liraya kadar teknoyatırım desteği veriyoruz. İyi fikrim var ama devletten destek alamıyorum diyen kişi çok doğru söylemiyor.
Elenme aşamasında kararı veren üniversite hocaları çok kıt davranıyorlar. 5 hoca tarafından yapılan değerlendirmede 70’in altında olanlar eleniyor. Burada kriter değiştirip, üç hocadan 70 puan almayı geçerli olarak kabul edeceğiz. Benim bütçemde 55 milyon lira 550 genci 100 bin lira destekleyecek teknogirişim ödeneği var. Bu sene sadece 284 firma destek için kriterleri geçebildi. 77 milyonluk Türkiye’de bu kadar genç nüfusun, 180 üniversitenin olduğu ülkede rakam 284’te kalır mı?
Demir çelikte hurda bağımlılığı konusunda çok ciddi çalışma yaptık. Hedefimiz cevher hurda oranının yüzde 50-50 noktasına getirmek. Makine, inşaat, ilaç sektörüyle ciddi çalışma yaptık. Otomotiv ana sanayi ile ciddi toplantı yaptık, yakında otomoiv yan sanayi ile Bursa’da tekrar bir araya geleceğiz.
Ar-Ge personeli ve Ar-Ge merkezi teşvik uygulamalarına yönelik şikayetler var?
Burada yanlış bilgilenme var. Ar-Ge merkezleriyle teknokentler karıştırılıyor. Oysa her ikisinde de hemen hemen aynı destekler var. Hatta teknokent çalışma esası daha esnek. Şirket olarak ayrı bir Ar-Ge merkezi kuracaksan ayrı bina yapacaksın, o binanın giriş çıkışı olacak, Biyometrik doğrulama ile girilecek, buranın dışında çalışılan süre Ar-Ge sayılmayacak. Yani daha katı kurallara tabi. Burada sayıyı 50’den 30’a çektik, personel sayısı az olup da aynı desteklerirden yararlanmak isteyenleri Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ne çağırıyoruz. Teknoloji geliştirme bölgeleri üniversiteler içindeydi, şimdi OSB’lerin içinde yer almasını istiyoruz. Çünkü sanayicinin hemen ayağında olsun.
Off -set çalışmaları ne aşamada?
Her şey hazır. Kısa süre içinde yayınlayacağız. Görevi Bakanlar Kurulu bize verdi. Biz off -set’i Türkçeleştirerek Sanayi İşbirliği Programı adını verdik. Çok kısa süre içinde bunu da yayınlayacağız.
OSB’lerde yatırım yapılmayan parsellerle ilgili çalışma yürüyor mu?
Bu konuda düzenleme yapılmıştı. Arazileri rant amaçlı elinde tutup yatırıma geçmeyenlere el konuldu. Bin 489 tahsisat iptal edilerek, yatırım yapacak kişilere tahsis edildi. Halen 6 aylık periyotlarla bunu takip ediyoruz. 1 yıl içinde proje takip eden 2 yılda ise üretime geçmezse arazisinin tahsisini iptal ediyoruz. Bugün alıp 5 sene sonra kar ederim işi bitti. Başka düzenlemeler de yapacağız.
Türkiye’ye yabancı yatırımcıların ilgisi ne durumda?
Yabancı sermaye konusunda gerçekten çok iyi noktadayız ve daha iyiye gidiyoruz. Avrupa’daki üretimini durdurup, üretim merkezini Türkiye’ye taşıyanlar ve taşımak isteyenler var. Türkiye’de Ar-Ge merkezi olup da buna 2-3 tane daha ekleyecek şirketler var. Türkiye’de ürettiği patent ve lisansları yurtdışına satan şirketler var. Niteliği yüksek ürünlerin Türkiye’de üretilmesi konusunda Ekonomi Bakanlığı ile birlikte çok sıkı çalışıyoruz. Bununla ilgili yeni destek mekanizmaları yürürlüğe girecek.
Bu konuda bir çalışmamız daha var. Avrupa’da sahiplerinin yaşlanması sebebiyle sıkıntıya giren onbinlerce firma var. Bu tarz şirketlerin Türk girişimciler tarafından satın alınıp teknolojilerinin Türkiye’ye getirilmesi konusunda özel çalışmalar yapıyoruz. Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği danışmanlık desteğine ilave destekler verip teknolojiyi getirmek istiyoruz.
Dünya