Fitch, Türkiye'de bankacılık yatırımlarının artmasını bekliyor!
Fitch Ratings Küresel İslami Bankacılık Grubu Başkanı Bashar Al-Natoor, son dönemde Körfez ülkeleriyle yeniden güçlenen ilişkilerin Türkiye'de İslami finans alanındaki yatırımlara hız katmasının beklendiğini söyledi.
Seçim sonrası oluşan yeni ekonomik yönetiminin Körfez ülkelerindeki girişimleri meyvelerini vermeye başlıyor. Bu konudaki ilk müjdeli haber de Fitch Ratings Küresel İslami Bankacılık Grubu Başkanı Bashar Al-Natoor Al-Natoor’dan geldi. Küresel İslami finansman alanında Türkiye'nin görünümü ve potansiyeline ilişkin soruları cevaplayan Al-Natoor, "Türkiye zor piyasa koşullarında bile sukuk piyasasına girmeyi ve gerekli finansmanı sağlamayı başardı. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında güçlenen ilişkilerin gelecek dönemde yatırım ortamına olumlu katkı sağlamasını bekliyorum” ifadesini kullandı.
Al-Natoor, "Körfez ülkeleri ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinin, yatırımların artırılmasını desteklemeye yardımcı olacağı görüşündeyiz. Bu alanda, Türkiye'ye yönelik izlediğimiz, takip ettiğimiz bir trend söz konusu" dedi.
SUKUK İHRACI ÖNEMLİ
Dunya.com haberine göre Al-Natoor, Türk hükümetinin Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) gelecek 3 yıl içinde gerçekleşmek üzere yaklaşık 51 milyar dolar tutarında yatırım taahhüdü aldığına dikkat çekerek, "Bunun yaklaşık 8 milyar dolarlık kısmı sukuk tahvili alımını kapsıyor. Bu sukuk ihracının dış finansmanın önemli bir parçası olduğunu ortaya koyuyor" ifadesini kullandı.
İslami bankacılığın payının Suudi Arabistan'da yüzde 85, Kuveyt'te yüzde 50, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yüzde 30 düzeyinde olduğunu belirten Al-Natoor, "Bu ülkelerle finansman alanında İslami bankacılık dışarıda tutularak iş yapılamaz. Çünkü islami bankacılık finansman yapısının ciddi bir kısmını oluşturuyor" dedi.
Al-Natoor, Türkiye'de kira sertifikası olarak bilinen ve İslami kurallara uygun, faizsiz bir finansman aracı olan sukuk piyasasının küresel ölçekte son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye'de sukuk ihracı bu yılın 3. çeyreğinin sonu itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 19 artış sağlayarak yaklaşık 25,9 milyar dolara ulaştı" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin tahvil piyasası içinde sukuk tahvillerinin payının yüzde 6,5 olduğunu vurgulayan Al- Natoor, ülkenin bu alanda büyük bir büyüme potansiyelinin olduğunu belirtti. Al-Natoor, şunları söyledi: "Suudi Arabistan geçen yıl sadece yerel para birimi cinsinden sukuk ihracı yaptı. Malezya'da kompozisyonun yüzde 60'ı sukuk, yüzde 40'ı ise devlet tahvillerinden meydana geliyor. Bu yıl Türkiye ise şu ana kadar 7 milyar dolar hacminde Sukuk ihracı gerçekleştirdi."
KÖRFEZ BANKALARI TÜRK PAZARINDA
Dubai İslam Bankasının geçen ay Türkiye'de dijital bankacılık yapmak üzere yatırım kararı aldığını belirten Al-Natoor, "Körfez bankalarının yatırımlarını çeşitlendirmek için Türkiye pazarına giriş yaptığını görüyoruz. Sektör bölgede doygunluğa ulaştığı için Körfez bankalarının büyüme fırsatları giderek daha sınırlı hale geldi. Bu nedenle Körfez bankaları artık dışarıda yatırım fırsatları arıyor, yatırımlarını çeşitlendirmeye yöneliyor. Türkiye de bu kategori içerisinde. Türkiye'de hükümet, katılım bankacılığının payının 2025 yılı itibarıyla yüzde 15 seviyesine çıkarılmasını planlıyor. Son yıllarda katılım bankacılığının, büyüme hikayesine katkı sağlayan bir trendi olduğu ortada" ifadesini kullandı.
Dünya Bankası verilerine göre Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 26'sının bankacılık hizmetlerinden yararlanamadığını vurgulayan Al-Natoor, bu kesimin yaklaşık yüzde 15'inin bu duruma gerekçe olarak dini inançlarını gösterdiğini söyledi.