Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunun 'B' olduğunu, görünümü 'negatif' olarak onayladı.

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ekonomisine ilişkin yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin kredi değerliliğini 'negatif' ve 'B' ile teyit etti.

Ajanstan yapılan açıklamada, "Türkiye'nin 'B' notu, zayıf dış finansmanı, giderek artan müdahaleci ve geleneksel olmayan politikalar nedeniyle artan ekonomik bozulmaların yanı sıra siyasi ve jeopolitik riskleri yansıtıyor" ifadelerini kullandı.

Ajans, Türkiye'nin enflasyon oranının 2023'te ortalama yüzde 59, büyümenin 2022'de yüzde 5,6 ve 2023-2024'te yüzde 2,9'a ulaşacağını tahmin ediyor.
 

FITCH'TEN ARTAN RİSK UYARISI!

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in yaptığı açıklamada; temel tahminlerin 2023'te ABD ve Avrupa'daki resesyonları içerecek şekilde revize edildiği, geniş tabanlı risk ortamının aşağı yönlü olmaya devam ettiği ifade edildi.

Açıklamada, üçlü faiz artış tehdidi, Avrupa'nın doğal gaz krizi ve Çin'in emlak piyasasındaki zayıflamanın düşüş belirtisi göstermemesi sebebiyle küresek kredi risklerinin son çeyrekte arttığı bildirildi.

Artan faiz ortamının, Avrupa'nın enerji sorunlarının bir gaz krizine dönüşmesinin ve Çin'in emlak piyasasındaki toparlanma eksikliğinin zorlu makroekonomik ortama katkıda bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, bunun olumsuz kredi sonuçları ihtimalini çoğalttığı kaydedildi.

Açıklamada, Avrupa gaz piyasasındaki dengenin sağlanamamasının, ABD ve Avrupa'da 2023'e kadar sürecek fazla enflasyonun, Çin emlak piyasası ve toparlanma eksikliğinin diğer sektörleri etkileme ölçüsünün, Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki ilerlemenin, gelişmiş piyasalardaki konut piyasası düzeltmelerinin hızının ve ekonomik ve sosyal baskılara verilen tepkide yetkililerin yaptığı politika hatalarının kredi risklerini önemli ölçüde artıracak temel faktörler olduğu belirtildi.

Stagflasyon, finansal istikrarsızlık, Çin'in makro ve finansal riskleri, yönetim ve politika riskleri ile iklim dönüşümünün de kilit riskler arasında yer aldığı da belirtilen açıklamada, artan jeopolitik risklerin ve uzun vadeli politika gündemlerinin değişmesinin daha fazla politika belirsizliğine yol açtığının altı çizildi.