Sektörel

Fiyapı iflas erteleme davasında son gelişme!

Fiyapı davasında Yargıtay dosyanın yeniden incelenmesine ve rayiç değerlerinin yeniden tespit edilmesine karar verirken Fiyapı avukatları kararın düzeltilmesini talep etti. Yargıtay kararını verene kadar Fiyapı projelerinde çalışmalar devam edecek...

Fiyapı'nın iflas erteleme davası 16 Temmuz 2013 tarihinde bir karara bağlanmış ve mahkeme davacının 1 yıl süreyle iflas ertelemesine karar verilmişti. Ardından 13 Temmuz 2014'te İstanbul Anadolu 13 Asliye Ticaret Mahkemesi'nde yapılan duruşma Kasım 2014 tarihine ertelenmişti. Sonrasında ise iflas erteleme davası heyete aktarılmıştı.


Bu arada Fi Yapı’nın iflas erteleme duruşması ile ilgili olarak 17 Ekim 2014 tarihinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi; müdahillerin talepleri doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinin atanmasını, Fi Yapı’nın mal varlığının rayiç değerinin yeniden tespit edilmesini ve dosyanın yeniden incelenmesini talep etmişti.


Yargıtay’ın vermiş olduğu bu kararın düzeltilmesi için Fi Yapı Avukatları tarafından tashihi karar talep edilmiş ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'ne gönderilmişti.


Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'ne gönderilen tashih yazısı ve Yargıtay tarafından cevaplanması belli bir süre alacak. Bu süre zarfında Fiyapı projelerine devam ediyor.


Geçtiğimiz sene verilen kararla; Fi Yapı'nın iflasının ertelenmesi halinde verilen tapu ve inşaatlarının ilerlemesi müşterilerin risklerinin daha azalmasına sebep olacağı ve müşterilerin durumlarının daha düzeleceği, şirketin varlıklarının ve yaratacağı kaynakların buna imkan verdiği ancak zamana ihtiyacı olduğu, davacının konumunun belirsizliğinden 50 milyon dolarlık adanın satışının güçleştiği fakat iflasın ertelenmesi halinde satışın kolaylaşacağı gerekçesi düşünülmüştü...  


Fiyapı avukatlarının kararın düzeltilmesini isteme sebepleri:


1) Öncelikle belirtmek gerekir ki, rayiç değerleme yapan bilirkişiler yaklaşık 30 yıldır Kadıköy mahkemelerinde gayrimenkul değerleme uzmanları olarak görev yapmaktadırlar.

Bu bilirkişinin vermiş olduğu yüzlerce rapor Yargıtay’ın denetiminden geçmiştir. Bu nedenle bilirkişinin ehilliği konusunda Yüksek Yargıtay’ımızca oluşan tereddüdün dayanağı yoktur.

Kaldı ki, projelerimiz toplu konut niteliğinde ve birbirine benzeyen özellikler taşıyan apartman dairesidir. Adanın rayiç değerlemesi ise yerinde ve sağlıklı bir değerlemedir. Zira dosya içinde de mevcut olduğu gibi, bilirkişinin belirlediği rakam üzerinden satış tekliflerimiz geçerli olup, halen satışı da gerçekleştirilememiştir. Ticari ve sabit kıymetlerin rayiç değerlemeleri yerindedir.


2) Şirket ortağı Fikret İnan’ın 9.178.132,22 TL’lik alacağının tahsili hususunda 3 yıllık süreçte talepte bulunmayacağı yönündeki beyanının TTK. 376 maddesi anlamında son alacaklı olup olmadığı hususuna iflas kararı verilmesinden sonra değerlendirilecek bir husus olup, bozmayı gerektirecek bir husus değildir.


3) Bir kısım taşınmazların kayyım onayı olmadan satılması durumu ise; Şirketimizin yaptığı iş, yani ticareti apartman dairesi niteliğinde taşınmaz üretip satmaktan ibarettir. Bu nedenle bu daireler sabit kıymet değil, ticari mal niteliğindedir. Ticaretini yaparken, yani ticari malların satışında kayyım onayına ihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak buna rağmen kayyımlar tarafından böyle bir talepte bulunulması karşısında şirketimiz buna uymuş ve binlerce tapuyu kayyım onayı ile hak sahiplerine devretmiştir. Tapu devrini yaptığımız şahıslar lansman sırasında adi yazılı sözleşme ile yapılan satışlardır. Nitekim kayyım onayına bağlanan satışlardan sonra kayyımlarında bu konuda herhangi bir olumsuz tespiti bulunmamıştır.


4) Şirketimiz iflas ertelemesi imkanından yararlanarak yaklaşık 2000’e yakın taşınmazın tapusunu hak sahiplerine verme imkanı bulmuş, 3 büyük projesinden biri olan Fi Tower projesini tamamlamış, hak sahiplerinin ikametine açmıştır. İkinci projesi % 98 seviyesine getirilmiş, üçüncü projesi de hızla devam etmektedir.


5) Banka borcu olmayan, 3. Şahıslara da konut teslimi dışında borcu olmayan şirketimizin iyileştirme projesi son derece yerinde ve güzel biçimde uygulanmış ve netice alınmıştır. Şirketin iflas etmesi halinde yaklaşık 5000 konutun kim tarafından tamamlanıp, hak sahiplerine teslim edileceği meçhuldür. Bu kadar yoğunlukta bulunan konutları yapıp hak sahiplerine teslim edecek şirketimizden başka kimse yoktur. Nitekim bu konu hak sahipleri tarafından da takdirle karşılanmıştır.


Tüm bu hususları göz önüne alınarak; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2014/7824 E.,2014/6375 K. Sayılı 17.10.2014 tarihli kararının kaldırılarak, İstanbul (Kapatılan) Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/296 E., 2013/345 K. Sayılı 16.07.2013 tarihli kararının ONANMASI’na karar verilmesini saygılarımızla bilvekale arz ederiz.

26.01.2015


Kübra GENÇ/Emlakkulisi.com