Emlak Terimleri

Gaip ortaya çıkarsa ne olur?

Kendisinden uzun zamandır haber alınamayan, kayıp ve ölmüş olma olasılığı yüksek olan kimselere belli şartların taşınması halinde gaip deniyor. Peki, gaip ortaya çıkarsa ne olur? Malları geri verilir mi?

Gaip ortaya çıkarsa ne olur?

Kendisinden uzun zamandır haber alınamayan, kayıp ve ölmüş olma olasılığı yüksek olan kimselere belli şartların taşınması halinde gaip deniyor.


Hakkında gaiplik kararı alınan bir kimseye miras kalması durumunda; miras payı resmen yönetilir.


Mirasın açıldığı anda ortada bulunmayanın sağ olmaması hâlinde onun miras payı kendilerine kalacak olanlar, gaipliğe ilişkin sürelere ve usule uyarak o kimsenin gaipliğine karar verilmesini ve miras payının kendilerine teslimini isteyebilirler.


Miras payının teslimi, gaipliğine karar verilen kimsenin mirasının mirasçılara teslimine ilişkin kurallara tâbidir.


Gaibin hem mirasbırakan, hem mirasçı olması

Gaibin mirasçıları tereke mallarını teslim aldıktan sonra gaibe bir miras düşerse, ona düşen miras payı gaiplik sebebiyle kendilerine kalacak olanlar, ayrıca bir gaiplik kararı almak zorunda kalmaksızın bu miras payının teslimini isteyebilirler.


Gaibe düşen miras payını teslim alanların elde ettikleri gaiplik kararına aynı şekilde gaibin mirasçıları da dayanabilirler.


Gaibin ortaya çıkması..

Gaip ortaya çıkarsa veya üstün hak sahibi olduklarını ileri sürenler bu sıfatlarını ispat ederlerse, tereke mallarını teslim almış olanlar, aldıkları malları zilyetlik kuralları uyarınca geri vermekle yükümlüdürler.


İyiniyetli olanların üstün hak sahiplerine geri verme yükümlülükleri, miras sebebiyle istihkak davasına ilişkin zamanaşımı süresine tâbidir.


Konu ile ilgili Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği Birinci Hukuk Müşaviri'nin incelemesi şu şekilde;


Sayı  : B.09.1TKG061-647-03-01-10-608/

Konu  ; Ret Kararı hk.


TASARRUF İŞLEMLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

İlgi:  10/06/2010 tarihli ve  2101  sayılı yazınız.

I-  GÖRÜŞ SORULAN KONU :

İlgide kayıtlı yazınız ile, taşınmazın 09/02/2010 tarih 2730 yevmiye numarası ile üzerine konulan "Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/04/2003 tarihli ve 2003/210 Esas, 2003/463 Karar sayılı yazısı ile 01/02/1948 tarihine kadar 3. şahıslara satış, devir işlemi yapılamaz" belirtmesi bulunduğundan ve mirasçıların birbirine satış ve devir yapmasında sakınca bulunmadığı yönünde açıkça bir belirtme bulunmadığından dolayı her hangi bir hak kaybına sebebiyet verilmemesi için Tapu Sicil Tüzüğünün 13. maddesi gereğince yeterli kanaat oluşmadığından mirasçıların arasında yapılmak istenilen pay temliki talebinin ret edildiği,

          

Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, 1. Eskişehir mahallesi, 1798 ada 3 parsel 320.00m2 miktarındaki arsanın 3/10 hissesi verasette iştirak halinde 09/02/2010 tarihli ve 2730 yevmiye numarası ile üzerine konulan "Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/04/2003 tarihli ve 2003/210 Esas, 2003/463 Karar sayılı yazısı ile 01/02/2048 tarihine kadar 3. şahıslara satış, devir işlemi yapılamaz." belirtmesi ile gaipliğine karar verilen …. kızı … mirasçıları tarafından pay temliki talebinde bulunulduğu ancak taşınmazın 3. kişilere satışı mahkeme kararıyla yasaklandığından ret kararı verildiği belirtilerek konu hakkında görüşümüz istenilmiştir. 

     

II- GÖRÜŞ İSTEYEN BİRİMİN İNCELEMESİ VE NETİCESİ: 

Taşınmaz üzerine halen paydaş olan ve kısıtlamanın varlığından haberdar olanların, gaibin belirtilen süre içerisinde ortaya çıkması durumunda güvence olarak tutulan taşınmazı, iade etmek zorunda oldukları için, kendi aralarında yapacakları pay temlikinin engellenmesinin doğru olmadığı için ret kararının bozulması gerektiğinin düşünüldüğü belirtilmiştir.

       

III- KONUYLA İLGİLİ ANAYASA, KANUN, TÜZÜK, YÖNETMELİK VE DİĞER MEVZUAT HÜKÜMLERİ İLE YARGI KARARLARI :  

     

Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “ Güvence karşılığı teslim” başlıklı 584. maddesi; “Hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimsenin mirasçıları veya mirasında hak sahibi olan kişiler, tereke malları kendilerine teslim edilmeden önce bu malları ileride ortaya çıkabilecek üstün hak sahiplerine veya gaibin kendisine geri vereceklerine ilişkin güvence göstermek zorundadırlar.

     

Bu güvence, ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda beş yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda onbeş yıl ve her hâlde en çok gaibin yüz yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilir.

     

Beş yıl, tereke mallarının tesliminden; onbeş yıl, son haber tarihinden başlayarak hesaplanır.” hükmüne amirdir.

         

Aynı Yasanın “Geri verme” başlıklı 585. maddesi “Gaip ortaya çıkarsa veya üstün hak sahibi olduklarını ileri sürenler bu sıfatlarını ispat ederlerse, tereke mallarını teslim almış olanlar, aldıkları malları zilyetlik kuralları uyarınca geri vermekle yükümlüdürler.

         

İyi niyetli olanların üstün hak sahiplerine geri verme yükümlülükleri, miras sebebiyle istihkak davasına ilişkin zamanaşımı süresine tâbidir.” hükmüne amirdir.

         

Söz konusu Yasanın “Gaibe düşen miras” başlıklı 586. maddesi “ Ortada bulunmayan ve mirasın açıldığı anda sağ olup olmadığı ispat edilemeyen mirasçının miras payı resmen yönetilir.

       

Mirasın açıldığı anda ortada bulunmayanın sağ olmaması hâlinde onun miras payı kendilerine kalacak olanlar, gaipliğe ilişkin sürelere ve usule uyarak o kimsenin gaipliğine karar verilmesini ve miras payının kendilerine teslimini isteyebilirler. 

       

Miras payının teslimi, gaipliğine karar verilen kimsenin mirasının mirasçılara teslimine ilişkin kurallara tâbidir.” hükmüne amirdir.

       

Anılan Yasanın “Gaibin hem miras bırakan, hem mirasçı olması” başlıklı 587. maddesi “ Gaibin mirasçıları tereke mallarını teslim aldıktan sonra gaibe bir miras düşerse, ona düşen miras payı gaiplik sebebiyle kendilerine kalacak olanlar, ayrıca bir gaiplik kararı almak zorunda kalmaksızın bu miras payının teslimini isteyebilirler.

       

Gaibe düşen miras payını teslim alanların elde ettikleri gaiplik kararına aynı şekilde gaibin mirasçıları da dayanabilirler.” hükmüne amirdir.

         

IV- DEĞERLENDİRME: 

Bilindiği üzere ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. Mahkeme bir kişi hakkında gaipliğe karar verirse ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır.     

       

Hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimsenin mirasçıları veya mirasında hak sahibi olan kişilerin verecekleri güvence ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda beş yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda onbeş yıl ve her hâlde en çok gaibin yüz yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilir. Beş yıl, tereke mallarının tesliminden; onbeş yıl, son haber tarihinden başlayarak hesaplanır.

       

Verilen güvencelerin amacı gaip ortaya çıkarsa veya üstün hak sahibi olduklarını ileri sürenler bu sıfatlarını ispat ederlerse, tereke mallarını teslim almış olanların, aldıkları malları zilyetlik kuralları uyarınca geri vermelerini sağlamaktır.

       

Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/04/2003 tarihli ve E.2003/210 Esas, K. 2003/463 saydı kararında: " Medeni Kanunun 584. maddesine göre bu mirasçılar teredeki malları iktisap edebilmeleri için son haber alma tarihi olan 31/12/1991 tarihinden başlamak üzere, 15 yıl süre ile geçerli olmak üzere gaip ortaya çıktığında mirasın kendisine iade edilebilmesi için mirasçıların güvence göstermelerine, güvence olarak iki adet evi 01/02/2048 tarihine kadar kendi üzerlerine intikal ettirdikten sonra 3. şahsa satış ve devir işlemi ile kanuni takyit altına alınmaları şeklinde güvence vermelerine" şeklinde karar vermiştir. Mahkeme gaibin mirasçılarının iki gayrimenkulü terekedeki bütün malları iktisap için güvence göstermelerine karar vermiştir.

  

Başkanlığınız görüşünde, taşınmaz üzerine halen paydaş olan ve kısıtlamanın varlığından haberdar olanların, gaibin belirtilen süre içerisinde ortaya çıkması durumunda güvence olarak tutulan taşınmazı, iade etmek zorunda oldukları için, kendi aralarında yapacakları pay temlikinin engellenmesinin doğru olmadığı için ret kararının bozulması gerektiğinin düşünüldüğü belirtilmiş ise de anılan taşınmaz üzerindeki kısıtlamaya ilişkin belirtme bulunduğundan üçüncü kişilerde satın almadan önce haberdar olacaklarından (haberdar olma kıstas olamaz) ve ayrıca her hissedar sadece kendi payını güvence gösterdiğinden sadece kendi payını gaip veya üstün hak sahibi ortaya çıktığında bedelsiz olarak bu kişilere devretmek zorundadır.


 Örnek olarak bir hissedarın diğer hissedarın hissesini 50.000-TL bedelle devraldığını düşünelim.


Hissedarlar arasında satış işlemi yapılmasına izin verildiği takdirde devralan 01/02/2048 tarihine kadar gaip ya da üstün hak sahibi ortaya çıktığında bedelle devraldığı hisseyi bedelsiz olarak üstün hak sahibine iade etmek zorundadır. Dolayısı ile 50.000-TL bedelden Hazine sorumlu olup bu miktar Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince Hazineden talep edilebilecektir.


V- SONUÇ: Anılan mahkeme kararında gaibin mirasçılarının iki gayrimenkulü terekedeki malları iktisap için güvence göstermelerine karar verdiğinden, mirasçılardan birinin hissesini diğer hissedara devretmesi halinde, 01/02/2048 tarihine kadar gaip yada üstün hak sahibi ortaya çıktığında bedelle devraldığı hisseyi bedelsiz olarak üstün hak sahibine iade etmek zorunda olduklarından bu durumda da Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince Hazine sorumlu olacağından gaibinin mirasçılarının birbirine satış ve devir yapamayacakları değerlendirilmektedir.



Gaip kimdir?



Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com