Galata Özel Rum İlkokulu kültür merkezine dönüştü!
Karaköye doğru ilerlerken sağ tarafta, girişinde dükkanların sıralandığı kocaman gri bir bina ile karşılaşacaksınız. Heybetiyle şaşırtan bir bina bu... Kimi kaynaklara göre kuruluş tarihi 1885 olan bu bina bugünkü adıyla Galata Özel Rum İlkokulu. 19. yüz
Altı sınıfı olan son halini aldığı 1906 yılından itibaren eğitim vermeyi aralıksız sürdüren okul, 1960 ve 70’li yıllardan itibaren baş gösteren demografik sorunlar nedeniyle 1988’de eğitim faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı. 2001 yılında anaokulu olarak yeniden hizmet vermeye başladı. Fakat 2007’de öğrenci yetersizliği nedeniyle kapandı. Koridorlarının eni neredeyse genişce bir sokak büyüklüğünde olan, oymalı nakışlı salonları güzelliğini koruyan bu okul uzun yıllardır sessiz sedasız bekliyordu.
Neo klasik bir mimari üsluba sahip olan okulun sadece kullanım hakkına sahipti okul vakfı. Mülk sahibi değildi. 27 Ağustos 2011’de Resmi Gazete’de yayımlanan kanun hakkında kararname bir umut ışığı oldu. Bu kararnameye göre, azınlık vakıfları 1936’dan beri beyan ettikleri mülklerin iadesini talep edebileceklerdi. Galata Rum İlkokulu Vakfı hemen başvuruda bulundu; bu alanda başvuran ilk vakıf oldu hatta. Bu başvurunun sonucunda binanın iadesine karar verildi. Birkaç gün içerisinde tapu işlemleri de tamamlanacak.
Binada bir telaş var
Binada şu sıralar bir telaş yaşanıyor. Çünkü artık kendi mülküne sahip olan okul, 13 Ekim-12 Aralık tarihleri arasında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından gerçekleştirilecek olan İstanbul Tasarım Bienali’nin ana mekanlarından biri. Tasarım Bienali kapsamında bienalin küratörlerinden biri olan Joseph Grima’nın “Adhokrasi” sergisi için okul, kapılarını izleyicilere açacak. İKSV’nin düzenleyeceği tiyatro ve müzik festivallerinde de etkinliklere ev sahipliği yapacak.
Türkiye Rum Cemaati Başkanı, Ankara’daki Vakıflar Gelen Meclisi’nde Cemaat Vakıfları Temsilcisi olan Laki Vingas, okulun 4 bin metrekarenin üzerinde bir alanda kurulu olduğunu söylüyor. Bu rakam aslında o dönemde Galata bölgesinde yaşayan cemaatin büyüklüğünün de göstergesi.
Süreci şöyle anlatıyor Vingas: “Biz İstanbul Bienali kapsamında da 3 yıl önce başka bir okulumuzu, Feriköy İlkokulu’nu bienale vermiştik. O zamandan beri İKSV ile çok yakın ilişkilerimiz oldu. Bu binamız doğaldır ki birçok işadamının gözünde, çok değerli bir mülk olduğu için, çok farklı amaçlarla, yatırıma dönüşebilirdi. Çok büyük paralar da getirebilirdi cemaatimize. Biz zor yolu seçmeye karar verdik. Amacımız eğitime uzak olmayan kültür ve sanatla yola devam etmek.”
Binada restorasyon çalışması sürüyor. Tasarım Bienali kapsamında bienalin eş sponsorları Eren Holding, Koray Şirketler Topluluğu, Vestel ve Vitra’nın desteğiyle koruma amaçlı altyapısal ihtiyaçlar karşılanacak.
YASEMİN BAY/Milliyet