Kentsel Dönüşüm

Gaye İntepe: Kentsel dönüşüm komşuluk ilişkilerini de dönüştürüyor!

Riskli binaların yenilenmesinin olası bir Marmara depremine karşı büyük önem taşıdığını, fakat kırk yıllık dostlukların bu süreçten zarar gördüğünü belirten GLOW3 Satış ve Pazarlama Müdürü Gaye İntepe 'Kentsel dönüşüm komşuluk ilişkilerini de dönüştürüyor

İstanbul’un özellikle cazibe merkezi olan bölgelerinde kentsel dönüşüm rüzgarı son hızla esmeye devam ediyor. Özellikle Bağdat Caddesi ve Kadıköy civarındaki riskli binaların yıkılarak yeniden inşa edilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Riskli ve eski binaların yenilenmesinin olası bir Marmara depremine karşı büyük önem taşıdığını, fakat kırk yıllık dostlukların bu süreçten zarar gördüğünü belirten GLOW3 Satış ve Pazarlama Müdürü Gaye İntepe, “Bölgede daire sahibi olan özellikle yaş ortalaması yüksek kişiler, alıştıkları sokak ve mahalleden ayrılmak istemiyor” diye konuştu ve yaşanan sürece dair değerlendirmelerde bulundu. 


İstanbul’un özellikle cazibe merkezi olan bölgelerinde kentsel dönüşüm rüzgarı son hızla esmeye devam ediyor. Özellikle Bağdat Caddesi ve Kadıköy civarındaki riskli binaların yıkılarak yeniden inşa edilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Riskli ve eski binaların yenilenmesi olası bir Marmara depremine karşı büyük önem taşısa da, olan kırk yıllık dostluklara oluyor. Bölgede daire sahibi olan özellikle yaş ortalaması yüksek kişiler, alıştıkları sokak ve mahalleden ayrılmak istemiyor.


Büyük projelerin temelden ve maketten satışlarının azaldığı son günlerde, orta ölçekli müteahhit firmaların, yeni ve büyük projeler üretmektense ekiplerini dağıtmamak için küçük projelerini birleştirerek az yatırımla benzer karlılık oranlarını yakalayabilecekleri dönüşüm konjonktürüne entegre olduğunu söyleyen GLOW3 Satış ve Pazarlama Müdürü Gaye İntepe, kentsel dönüşüm sürecinin mahalle kavramı ve komşuluk ilişkileri üzerindeki etkisini değerlendirdi ve süreci şöyle özetledi:

  

“Bağdat Caddesi ve Kadıköy’deki riskli binalar, müteahhitlerin yeni gözdesi. Uzun süredir bölgenin sakini olanlar ise hem alıştıkları sokaktan ve mahalleden ayrılmak istemiyor hem de yıllardır o mahallelerde birlikte yaşadıkları komşularından. Ayrıca, sahibi oldukları dairelerin yenilendiğinde değerlerinin neredeyse iki katı olacağını da göz ardı ederek aynı metrekare miktarının peşine düşüyorlar. Bu durum da müteahhitler arasında kıran kırana bir rekabete neden oluyor. Yenileme tekliflerinde yüzde 82-83’e varan oranlar telaffuz ediliyor. Orta ölçekli ve büyük firmalar sağlam dursa da, pastadan pay almak isteyen ve müteahhitlik sevdası ile bu işe yeni başlayan firmalar gözlerini karartıp akıl almaz teklifler sunuyor. Hasbelkader binadan bir de daire satın alıp tabelasını da balkonlardan birine tutturunca o binaya kimseyi yaklaştırmaz hale geliyorlar. Daire sahibi olarak aldığı risk raporunu da üstüne koyduğunda özellikle 1/3 oranındaki hak sahiplerinin söyleyeceği pek bir şey kalmıyor. Her şey güzel de, küçük sermayelerle bu işlere talip olan müteahhitler bu işleri bitirebilecekler mi? Yoksa mahallelerinden ancak bir yıl süreyle ayrı kalmaya razı olan daire sahipleri, bir yılın sonunda kesilmiş kira yardımı ve yarım kalmış bir bina ile baş başa mı kalacak? Bu soruların cevapları hala belirsiz…”


Kentsel dönüşüm süreci öncesinde müteahhitlerin en çok üst katlardaki dubleks dairelerle ilgilendiğini, son zamanlarda ise bakışların alt katlara çevrilerek her binanın altına yapılacak ticari alanlara dikildiğini söyleyen İntepe sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumda da binaların alt katlarındaki daire sahipleri, verilen daireye razı olmak ya da yasa gereği dairesini bakanlığın belirlediği rayiçten satmak zorunda bırakılıyor. Bu rant kavgasının kurbanları ise, yıllardır bakkala giderken komşusuna ‘Size bir şey lazım mı?’ diye soran, yazlığa gittiğinde komşusunun çiçeklerini sulayan, kedilerine mama veren komşular oldu. Ne yazık ki, ‘eski komşuluklar kalmadı’ diye şikayet edenler, evini değil komşularını bırakamayanlar, bu değişim sürecinin kurbanı oldu ve kentsel dönüşüm kırk yıllık dostlukları vurdu” 


GLOW3’te komşuluklar bir ömür boyu sürer

Şehir içi bölgelerde yaşanan bu belirsizliklere karşın, Çekmeköy’ün öne çıkan yaşam alanı GLOW3’ün sakinlerine komşularıyla bir ömür boyu aynı yaşam alanını paylaşma imkanı sunduğunu dile getiren Gaye İntepe,  “GLOW3’te tamamlanma endişesi yaşamadan, evin kalitesini düşünmeden,  tamamlanmış ve maketten değil görerek, gezerek satın alacağınız dairelerde yaşama imkanınız var. GLOW3 aslında kocaman bir aile. GLOW3 sakinlerinin komşuluk ilişkileri, bir Anadolu mahallesindeki sıcaklığı aratmıyor” diye konuştu. 


Bir yaşam alanında beklediğiniz herşey: GLOW3

Sosyal yaşam olanaklarıyla da dikkat çeken GLOW3’ün açık alanlarında yetişkin ve çocuk yüzme havuzu, güneşlenme terası, iç bahçe çocuk oyun alanı, bisiklet ve yürüyüş parkuru bulunuyor. Dış bahçede, çocuk oyun alanı ve açık fitness alanının yanı sıra basketbol, tenis, voleybol ve futbol gibi spor aktiviteleri için tasarlanmış 2 adet üniversal oyun sahası GLOW3 sakinlerinin açık havanın keyfini çıkarmasını sağlıyor. Kapalı alan aktiviteleri için sunulan tesisler arasında ise çocuk oyun alanı, masa tenisi, langırt, PlayStation, bilardo ve hobi alanı bulunuyor. Havuz cafe, fitness alanı, saunalar, soyunma odaları, dolaplar ve duşlar da GLOW3’ün sunduğu kapalı sosyal alanlar arasında yer alıyor.


Lokasyonu itibariyle de birçok ulaşım olanağına sahip olan GLOW3, Şile Otobanı’na ve yapımı hızla devam eden Üsküdar-Alemdağ metro durağına yürüme mesafesinde.