Gayrimenkul satışında hissedar vasisi satışa katılır mı?

Posta yazarı Tamer Heper 'Değeri 400 bin TL olan bir tarla, dededen torunlara kaldı. Torunlardan biri de benim oğlum ama veli sıfatını taşıyorum. Torunlar, bu tarlayı satmak istiyor. Satışa ben mi katılacağım yoksa mahkemeden izin mi almak gerekiyor?' sorusunu yanıtladı.

Posta köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü yazısında bir okuyucusunun 'Yaklaşık değeri 400 bin lira olan bir tarla, vefat eden dededen torunlara kaldı. Bu torunlardan biri de benim oğlum ama vesayet altında vasi görevi yapmak üzere veli sıfatını taşıyorum. Şimdi tüm torunlar, ilgilenemedikleri için bu tarlayı satmak istiyor. Satışa ben mi katılacağım yoksa mahkemeden izin mi almak gerekiyor? Ne yapmalıyız?' sorusuna cevap verdi. İşte Tamer Heper'in yazısı...

Yaklaşık değeri 400 bin lira olan bir tarla, vefat eden dededen torunlara kaldı. Bu torunlardan biri de benim oğlum ama vesayet altında vasi görevi yapmak üzere veli sıfatını taşıyorum. Şimdi tüm torunlar, ilgilenemedikleri için bu tarlayı satmak istiyor. Satışa ben mi katılacağım yoksa mahkemeden izin mi almak gerekiyor? Ne yapmalıyız?     l E.K.

***

Vesayet altına alınacağı düşünülen birinin anne-babası hayatta ise ve bu görevi yerine getirecek durumdaysa o kişi vesayet altına alınmaz, velayet altına alınır. Okuyucumun durumu da bu. Velayet altındaki kişinin işlemlerini de sadece velisi yerine getirir. Ancak böyle bir gayrimenkulün elden çıkarılması konusu gündeme geldiğinde, bunun için mahkemeden izin alınması gerekiyor.

Yaşanan olayda mahkemece bakılacak husus, bu satışın hacir (kısıtlı) altına alının kişinin yararına olup olmadığı. Bazı hallerde vasi, vesayet altındaki kişinin bakımı için maddi imkana sahip olmadığını belirtebilir. Bunun için sahibi bulunduğu gayrimenkulün satışını talep edebilir, bazı hallerde de okuyucumun anlattığı gibi ortaklık malının satışı hususu gündeme gelir.

Ancak her iki durumda da mahkeme bilirkişiye başvurur. Bilirkişi, gayrimenkulün satışının kısıtlının ihtiyacını karşılamak için gerekli olup olmadığına genel hatları ile bakar ve mahkemeye rapor sunar. Bazı hallerde de satış bedelinin rayice uygun olup olmayacağı konusunda rapor istenir. Bu hususlar tamamlandıktan sonra mahkeme bir karar verir.

Dolayısıyla okuyucumun anlattığı durumda, diğer hissedarların satış konusunda bir kararının olması yeterli değildir. Zaten anlatılan olayda bir elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan, tüm hissedarların satışa katılması ve okuyucumun çocuğu için de hakimin izninin alınması gerekecektir. Ancak hatırlatmak isterim ki bu husus öyle bir celselik iş değildir.