Gayrimenkul sektörü 2011'de daha da hızlı gelişecek!

Celen Kurumsal Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık Anonim Şirketi'nden yapılan açıklama şöyle:

Türkiye ekonomisi gelişiyor ve bu gelişmenin çok heyecan verici dinamizmi içinde olmak bizim için çok keyifli. Artık "algılardaki değişim"den bahsetmiyoruz; algılar çoktan değişti. Artık dinamiklerdeki değişimlerden bahsediyoruz. Anlıyoruz ki, geçmişteki öğretilerimizin çok dışında, ezber bozan yeni bir döneme girdik.

Batı mali sisteminin çöküşünü takiben, Türkiye'de yaşanan küçülme çok hızlı bir şekilde toparlanma eğilimine dönüştü. Artık Türkiye, 2010 yılını %8'i aşan büyüme oranı ile kapatan ve en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer almaktadır.
S&P ve Moody's Türkiye'nin notunu bir puan arttırırken Fitch iki puan arttırmış olup, yıl sonundan önce Fitch'in bir puan, S&P ve Moody's in de ikişer puan daha arttırmaları beklenmektedir. Artık Türkiye; "Yatırım Yapılabilir" statüsünde bir pazar olmaya çok yakındır.

2010 yılına damgasını vuran önemli dinamikleri özetlersek;
Türkiye ekonomisinde yaşanan en dramatik değişim "reel faiz oranlarındaki düşüş" oldu,
Türkiye borsası en iyi performans gösteren borsa olarak yılı kapattı,
Yatırımlarda büyüme ağırlıklı yurtiçi talebe bağlı olarak hız kazandı,
Azalan bir eğilim içerisinde olan kamu açığı ve borçlanma seviyelerinde kontrollü artış gerçekleşmişti,

Bankacılık sektöründe toksik varlıklar bulunmadı ve sermaye yeterliliği oranı % 20'lerin üzerinde seyretti. Türkiye Kredi/GSYİH oranı en düşük ülke konumunda yer aldı

2002 yılında %55.8 olan dolarizasyon oranı %28.9'a indi,
Kayıt dışı ekonomi daralırken, vergi toplama arttı ve ekonominin %8 büyüdüğü ülkemizde çekirdek enflasyon %4'e ulaştı.
Mali performans ve bankacılık sektörü algılamaları değiştirdi ve böylelikle Türk Ekonomisine olan güvenin arttığı gözlemlenmektedir. Bu da artık "Türkiye'nin daha büyük tekerlekleri" olduğu anlamına gelmektedir.

Ekonomideki genel iyileşme gayrimenkul sektörüne yansımış olup deflektör etkisi kendini göstermeye başlamış ve 2010 yerel yatırımcı ve geliştirici açısından çok hareketli ve bir o kadar da karlı olmuştur. Krizden güçlenerek çıkan Türk gayrimenkul sektörünün 2011'de daha da hızlı gelişeceğini, 2011 ikinci yarısında yabancı yatırımın başlayacağını öngörüyoruz. Önemli gelişmelere ışık tutarsak; çok ümitli olmamız gereken bu sektörün en sorunlu yanı "planlama" olarak sürecek gibi görünmektedir.

Özellikle konut kredilerindeki %30 büyüme çok çarpıcıdır. Hem nicelik, hem sayısal büyümenin pazar koşullarında oluşturduğu hassas dengeleri çok yakından takip ediyoruz.

Perakende sektörünün ciro ortalaması 2009 yılında 105 puan iken 2010 yılı genelinde %15'lik bir artışla 121 puana ulaştı.
İstanbul'da ofis arzı ve emişi hızlandı, bu pazarın daha da hareketlenmesini beklemekteyiz.Lojistik ve endüstriyel yatırımlara ilgi arttı, buna karşın geliştirilebilir arsadaki kıtlık fiyatları coşturdu.