Sektörel

Gayrimenkul sektörü doğrudan yatırımları nasıl etkiledi?

Türkiye’den yurt dışına giden yatırımların, gelen doğrudan yatırımlara oranındaki artış 2006 yılından yüzde 4 iken 2019 yılında bu oran yüzde 34’e yükseldi. Peki bu yükselişte gayrimenkulün payı nedir? İşte merak edilen sorunun cevabı…

Dünya Gazetesi yazarlarından Osman Arolat, yeni yazısında, 2006 ile 2019 yılları arasındaki yurt dışına giden yatırımların, gelen doğrudan yatırımlara oranını kaleme aldı. İşte Osman Arolat’ın o yazısı…

Türkiye'den doğrudan yatırım olarak çıkan sermaye, doğrudan yabancı sermaye girişinden çok daha yüksek.

Türkiye’den yurt dışına giden yatırımların, gelen doğrudan yatırımlara oranındaki büyük artışı DÜNYA Ankara Bürosu’ndan arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberi ortaya koyuyor. Haberde, bu payın 2006’da sadece yüzde  4.6 iken, 2019’da yüzde 34’e yükseldiğini görüyoruz. Gayrimenkulden arındırıldığında bu oran yüzde 5’e yükseliyor. Türkiye, 2019’daki 8.4 milyar dolarlık yabancı sermaye girişiyle BM-UNCTAD verilerine göre yıllık 1.4 trilyon dolar olan dünya sıralamasındaki ilk 20 ülkenin çok gerisinde yer alıyor.

Doğrudan yabancı sermaye girişlerinin arttığı yıllarda girişlerin özelleştirme, birleşme ve satın almalardan kaynaklandığını görüyoruz. 2007 yılında 22 milyar doları aşan yabancı sermaye yatırımları yeni girişimlerin gerektiğini ortaya koyuyor. İki haneli yabancı yatırım çekebilmek için yeni projeler geliştirilmesi ve bunların dünyada takdimi anlamlı gözüküyor.

Türkiye kendi iç tasarruflarıyla yüzde 5 ve üstünde büyüme imkanına sahip olmadığı için, yabancı dünyanın tasarruflarını çekerek ideal büyüme oranını elde edebilir. Bu ihtiyacın doğrudan yabancı yatırım olarak karşılanması sağlıklı olanıdır. Anadolu kentlerinde, özellikle Gaziantep, Konya, Kayseri, Manisa, Bursa, Denizli ve Kahramanmaraş’ta tek tek yabancı sermaye çekebilecek projeler hayata geçirilerek, bunun sağlanması yoluna gidilebilir. Bunun için kentlerin yabancı sermaye girişine yol açacak ‘’tekil projeler’’ hazırlamalarında yarar görüyorum. Tarımsal yatırımlardan, sanayi ve turizm yatırımlarına dönük projeler hazırlamakla yetinmeyerek, bu sektörel projelere dönük özel imkanların sunulması çok önemlidir.

VW’in Türkiye yatırım projesinde Manisa OSB yönetiminin özel hazırlığı ve yer tahsisi, bu anlamda örnek bir çıkış olmuştur. Kuşkusuz bütün bunlara karşın projenin askıda kalması mümkündür.

20 milyar dolar düzeyinde yıllık taze yabancı sermaye girişi yüzde 5 büyümemizde asal rol oynayacaktır. Değilse, küçük oranlı büyüme hızlarına yetinmek kaçınılmazdır.

Bugünün notu:

Kurmel Şirketler Topluluğu’nun tüm ticari borçlarını ödeyerek konkordatoyu kaldırması, hayvancılık sektörü için bir soluk özelliğindedir.

Gayrimenkul sektörü 2019'u nasıl kapattı?

Koronavirüs gayrimenkul sektörünü nasıl etkileyecek?