Vergi

Gayrimenkul sermaye iradı kurumlar vergisinden muaf mı?

Kurumlar Vergisi Kanunu’nda bazı istisnalar bulunuyor. Peki söz konusu istisnalar hangi durumlarda uygulanıyor? İşte detaylar...

Dünya Gazetesi köşe yazarı Veysi Seviğ bugünkü köşesinde kurumlar vergisindeki istisnaları kaleme aldı.

İşte Veysi Seviğ'in 'Türkiye'de araştırma ve geliştirme faaliyetleri' başlıklı yazısı...

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/B maddesinde hükme bağlandığı üzere “Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;

a) Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,

b) Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,

c) Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların,

ç) Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının;

yüzde 50’si kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanır.

1) Söz konusu istisnanın uygulanabilmesi için;

a) İstisna uygulamasına konu buluşun 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname veya Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması,

b) İstisna uygulamasında yararlanabilecek kişilerin 551 sayılı Kanun hükmünde Kararname’nin ikinci maddesinde veya Sınai Mülkiyet Kanunu’nun üçüncü maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması,

gerekmektedir.

2) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir.

3) Bu madde gelir vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.

4) İstisna uygulamasının kesinti suretiyle alınan vergilere şümulü yoktur. Ancak, bu madde kapsamında istisnadan yararlanılan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisi yüzde 50 oranında indirimli uygulanır. Kazanç ve iradı kesinti yoluyla vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisi en fazla beş yıl süre ile geçerlidir.

5) Bu madde kapsamında istisna uygulamasından yararlanan mükellefler 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan istisna uygulamasından ayrıca yararlanamaz.

6) Yukarıda birinci ve beşinci fıkralarda yer alan yüzde 50 oranını ayrı ayrı ya da birlikte sıfıra indirmeye yüzde 100’e kadar artırmaya, bu oranları sektörler ile birinci fıkrada yer alan gelir, kazanç ve iratlar itibarıyla ya da patent veya faydalı model belgesine göre farklılaştırmaya, tekrar kanuni seviyesine indirmeye, beşinci fıkrada yer alan süreyi bir yıla kadar indirmeye, tekrar kanuni seviyesine çıkarmaya Cumhurbaşkanı; üçüncü fıkrada yer alan transfer fiyatlandırması suretiyle araştırma yöntemi yerine satış, hasılat, gider, harcama, maliyet veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit etmeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/B maddesinde yer alan “Sınai Mülkiyet Hakkı” üzerindeki çalışmalar ve teknik nitelikteki yatırımlar ve bu yatırımların özendirilmesi ekonomik açıdan ülkemiz açısından zorunlu hale gelmiştir.

Mevcut vergi yasalarının ve özellikle kurumlar vergisinin yatırımlara yönelik yeniden yapılandırılması ve bu oluşumun özendirilmesi gerekmektedir.

Ülkemizde pandemi sürecinin en başından itibaren ortaya çıkan sorunlar, can kaybı, stres ve değişen yaşam koşulları genel olarak telafisi mümkün olmayan nedenleri de beraberinde getirmekte ve yaşatmaktadır. Bu zorlu günleri aşabilmek için dayanışma içerisinde olmak ve de mevcut kurallara uymak zorundayız.

Kurumlar vergisindeki artış 3'üncü döneme kaldı!