Gayrimenkulün bağışlanması!
Gayrimenkulün bağışlandığı kişi, "Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi" vermekte ve yüzde 10-30 oranında (ana, baba, eş ve çocuklara bağışta yüzde 5-15 arasında) Veraset ve intikal Vergisi ödenmektedir...
-Veraset ve İntikal Vergisi,
- Miras kalan ya da bağışlanan gayrimenkul nedeniyle ödenen Emlak Vergisi,
- Harçlar.
Miras kalan ya da bağış nedeniyle edinilen gayrimenkul için beyanname verilerek "Veraset ve İntikal Vergisi" ödenmektedir.
Miras kalan ya da bağış yoluyla edinilen gayrimenkulün yeni maliki, ilgili belediyeye "Emlak Vergisi Bildirimi" vererek izleyen yıldan itibaren her yıl "Emlak Vergisi" ödemektedir.
Miras kalan ya da bağışlanan gayrimenkulün "tapu işlemleri" sırasında, ayrıca "tapu harcı" da alınmaktadır.
Miras Durumunda: Gayrimenkulün mirasçılar adına tapuda aynen veya ifrazen taksiminde, binde 19,8 oranında "harç" alınır.
Bağış Durumunda: Gayrimenkulün bağışlandığı kişi, "Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi" vermekte ve yüzde 10-30 oranında (ana, baba, eş ve çocuklara bağışta yüzde 5-15 arasında) Veraset ve intikal Vergisi ödenmektedir. Ayrıca bağışlanan gayrimenkulün tapu işlemleri sırasında, ayrıca binde 59,4 oranında "tapu harcı" ödenmektedir.
Sonuç itibariyle miras ya da bağış yoluyla intikal eden gayrimenkullerde, edinme olayı nedeniyle hem "Veraset ve İntikal Vergisi" hem de "Harç" başlığı altında "çifte vergi" alınmaktadır. Bu durum da Anayasa'ya aykırıdır.
Miras ya da bağış yoluyla edinilen gayrimenkullerde, tapu işlemleri sırasında alınan "tapu harcı" kaldırılırsa, sorun çözümlenmiş olacaktır.
BAĞIŞLAMANIN HÜKÜMLERİ
Bağışlama ile sadece bağışlayan, bağışlama konusunu teslim ve mülkiyetini geçirme borcu altına girmektedir. Bağışlamayı kabul eden taraf, herhangi bir borç yüklenmemektedir.
Bir bağışlama sözleşmesinde, bağışlayan, bağışlama vaadinden doğan borcunu yerine getirmezse, bağışlamayı kabul eden, bağışlamanın aynen ifa edilmesini dava edebilmektedir. Bu durumda, temerrüt faizi dava açma tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.
Bağışlayanın, bağışlama sözleşmesini kötü ifadan dolayı sorumlu olabilmesi için ağır kusurunun veya kastının bulunması gerekmektedir.
Bağışlayanın, satım sözleşmesinde olduğu gibi zapta ve ayıba karşı tekeffül borcu bulunmamaktadır. Eğer bağışlayan, bu borcu vaad ederse, geçerli olan bu taahhüdü dolayısıyla, zapta ve ayıba karşı tekeffül borcu altında olmaktadır.
BAĞIŞLAMANIN SONA ERMESİ
Bağışlayanın ölümü Bağışlayanın, bağışlama vaadini yerine getirmeden ölmesi durumunda, bağışlayanın, bağışlama vaadinden doğan borcu, mirasçılarına geçmektedir.
Ancak BK'nın 247. maddesine göre: "Hilafına hüküm mevcut değil ise muayyen zamanlarda bir şey verilmesini tazammun eden hibenin hükmü, bağışlayanın vefatıyla nihayet bulur." Ancak bağışlayanın, ölümüne kadar muaccel olan dönemli edimlerin ifası, bağışlayanın mirasçılarından istenebilmektedir.
Şükrü KIZILOT/ Hürses Gazetesi