Sektörel

Gaziantep'te yeni OSB ve ticaret merkezlerine ihtiyaç var!

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, Gaziantep'te yeni OSB ve ticaret merkezlerine ihtiyaç olduğunu açıkladı.  

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, coğrafyanın kader olduğu bir dönemde yaşadıklarını belirterek, sınır ötemizde yaşanan onca olumsuz tabloya rağmen, Gaziantep'in ticarette ve ihracatta elde ettiği rakamların çok önemli olduğuna dikkat çekti. 

 

Milliyet Gazetesi Business Eki, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Beyhan Hıdıroğlu ile bir röportaj gerçekleştirdi. İşte, o röportaj... 

 

1-) Beyhan bey, geçtiğimiz yıl Aralık ayında göreve başladığınızda “önümüzdeki bir yıl icraat dönemi olacak” demiştiniz, bir yıllık süreçte neler yaptınız?

Biz bir ekiple geldik ve o günün koşullarında, önceden planlanmış bir çalışmayla gelmedik. Ama göreve seçildiğimizde, Oda’da ciddi bir kurum kültürü oluştuğunu gördük. Buradaki ekibin donanımı, aldıkları eğitim, sürekli bir şeyler yapma gayreti, bizi de ateşledi. Bu güzide kurumun başkanı olmanın bir onur ve şeref meselesi olduğu bilincinden hareketle, yönetici arkadaşlarımla beraber Gaziantep’e neler yapabileceğimizi değerlendirdik. Oda’nm 120 yıllık kültürüne, gelenek, göreneklerine göre hareket ederek yeni projelerle, yeni bakış açıları ile devletimize, tüccarımıza, işadamımıza hizmet etmeyi ve kurum kültürüne katkı sunmayı hedefledik.

 

2-) Çözüm noktasında sonuç alma adına neler yaşıyorsunuz?

Şehrimizin sorunlarını samimi bir şekilde Valimize, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza aktardığımızda hemen çözüm bulabiliyoruz. Böyle bir potansiyelimiz var. Geride bıraktığımız sürede, kanunların bize verdiği yetkilerin yanı sıra üyelerimizi ve Gaziantep’i ilgilendiren bir çok konuda çözümün parçası olmaya çalıştık. Gerek
üyelerimizin ticari faaliyetlerine katkı sunarak, gerekse şehrimizin sosyal-kültürel gelişimini destekleyecek birçok çalışmayı 1 yıla sığdırdık. Gerek Valilik, belediyeler, gerek TOBB ile işbirliği içerisinde, takip etmemiz entegre konularda çalışmalarımıza devam ediyoruz.

 

“COĞRAFYANIN KADER OLDUĞU BİR DÖNEMİ YAŞIYORUZ”

 

3-) Gaziantep ekonomisinin içinde bulunduğu durumu nasıl özetlersiniz?

Türk ekonomisini 2012 yılma kadar olan bölüm ve 2012 yılından sonra ikiye ayırıyoruz. 2012’den somaki bölümde, coğrafyamızdan kaynaklı zaman zaman sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Coğrafyanın kader olduğu bir dönemin içerisindeyiz. Elbette huzurlu bir coğrafyanın içerisinde olmak bizim ülkemizin de hakkı ama sınır komşularımızı bir belirlemediğimiz için bu kaderi bizde yaşıyoruz. Sınır ötemizde yaşanan bunca olaylara rağmen, ekonomide kat ettiğimiz mesafeyi ve özellikle de Gaziantep’in elde ettiği ulaştığı verileri çok önemli ve başarılı buluyorum.

 

4-) Türkiye’de bir yerli üretim seferberliği var, Gaziantep’in kalkınması için sizin öngörüleriniz neler?

Sanayi Bakanlığımızın Bin Ürün Bin Kobi Projesi var. Gaziantep’teki esnafımızın bu projeleri iyi okuması gerekiyor. Bütçe açığımızın en büyük etkisini yaratan bin ürünün Türkiye’de ve yerli olarak üretilmesi lazım. Hükümetimiz yerli ve milli üretimi özellikle vurguluyor.

 

Bizim bir an önce ithalata dayalı tüketimi azaltmalıyız. Devlet desteklerinin daha çok olmasını istiyorum. KGF ile çok büyük bir ivme yakaladık. Bu anlamda KGF kredilerinin yatırıma yönelik olması gerekiyor. Bankalar bizim sanayi tesisleri kurmamıza yardımcı olsun. Gaziantep’te yeni sanayi bölgeleri kurulmasına destek verilsin. Bankacılık sistemi ülkemizi kalkındıracak şekilde çalışmalı. Bizim en yüksek ivmeyi yakaladığımız 2002-2007 döneminde banka faizleri çok aşağıdaydı. Biliyorum ki, hükümetimiz bu konuda neler yapılabiliriz konusunda çalışma içerisindeler. Bu konuda umutluyuz ve bekliyoruz.

 

5-) GTO bünyesinde Suriyeli üye sayınızda da her geçen gün artış oluyor, Suriyelilerle birlikte yaşama kültürü oluşturma konusunda çalışmalarınız neler?

Suriyeliler ağırlıklı olarak gıda, tekstil, plastik ve terlik sektöründe çalışıyor. Bir masa kurduk. Onların iş eğitimlerini, İngilizce eğitimi, vergi mevzuatı, Türkiye’deki yaşama hukuku gibi konularda rehabilitasyonu ile ilgili bir firma ile anlaşma yaptık. Meseleye sadece ticari olarak değil, sosyal sorumluluk olarak ta bakıyoruz. Bu arada projeler hazırlıyoruz. Kuzey Suriye ile ticaret hacmimizi nasıl geliştirebiliriz. Neler yapabiliriz gibi konularda analizler yaptırdık. İnşallah Cerablus’ta açılacak resmi gümrük kapımızda ticaretimizi en az yüzde 25-30 gibi artıracağız.

 

''GAZİANTEPLİ İNŞAAT ŞİRKETLERİ BİRLEŞMELİ''

 

6-) Suriye’nin yeniden inşasında Gaziantep’in rolü ne olacak, bu konuda bir hazırlığınız var mı?

Oradaki ticari, sanayi ve mesken yapılarını inşa etmeye talibiz. Elbette bu işi istemek yetmiyor. Bu doğrultuda bir program başlattık. 30’a yakın firma bize müracatta bulundu, onları Uluslararası İhalelere nasıl girileceği konusunda eğitiyoruz. Bize düşen görevlerin yanı sıra şirketlerimize düşen görevler de var. Uluslararası ihalelerde etkili olabilmemiz r için sermaye yapılarımızın da güçlü olması gerekiyor. Sadece Gaziantep’te yaptığımız gibi bir bina yaparak, orada aynısını yapmak istediğimizde bunun başarılı olmayacağını tahmin ediyorum. Bunu başarmanın yolu 3-5 firmanın bir araya gelerek konsorsiyum oluşturmasından geçiyor. Burada inşaat Müteahhitleri Demeğimize ve müteahhit arkadaşlarımıza da görevler düşüyor.