Kent Haberleri

Gaziantep'teki ekolojik yaşam kentinin ısınmasında fıstık kabuğundan yararlanılacak!

Gaziantep'te kurulacak Türkiye'nin "ilk ekolojik yaşam kenti"nin ısınmasında, fıstık kabuğundan yararlanılacak. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Enerji Yöneticisi Ayşegül Tekerekoğlu, ekolojik kent ve ev projelerini AA muhabirine değerlendirdi.


Gaziantep'te kurulacak Türkiye'nin "ilk ekolojik yaşam kenti"nin ısınmasında, fıstık kabuğundan yararlanılacak. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Enerji Yöneticisi Ayşegül Tekerekoğlu, ekolojik kent ve ev projelerini AA muhabirine değerlendirdi. Türkiye'de ilk pasif ev olma özelliğine sahip "ekolojik ev"den sonra, şimdi de bu evi model alarak "ekolojik kent" kurulacağını anlatan Tekerekoğlu, projenin, müstakil konutlar, siteler, okuldan hastaneye kamu binalarıyla dünyanın sayılı projelerinden olduğunu belirtti. Tekerekoğlu, "ekolojik kentin", Kilis-Gaziantep yolu üzerinde 3 bin 200 hektarlık alanda kurulacağı ifade ederek, raylı sistemli ulaşımı, yeşil çatüarı, fotovoltaikleri, kendi atığını kendi yönetme, kendi yağmur suyunu toplama, gri suyunu arıtma, mahalle bazında merkezi ısıtma ve soğutma sistemleri, yenilenebilir enerji kaynakları müzesiyle örnek kent olarak tasarlandığını anlattı. "Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, arsanın 1/1000'lik planını bu şekilde çıkardı. İhaleleri alacak firmalar kurallara uymak zorunda" diyen Tekerekoğlu, ilk ihaleyi 350 konutluk site yapmak için bir firmanın aldığını söyledi. Tekerekoğlu, "fıstık cenneti" Gaziantep'in yerel enerji kaynakları içinde fıstık kabuğunun, 19.26 J/kg özgül ısı değeriyle önemli potansiyeli olduğuna dikkati çekti. Fransız Burgeap firmasının ekolojik kent içindeki Mia isimli 55 hektarlık iş alanının merkezden ısıtma, soğutma ve sıcak su fizibilitesini yaptığını söyleyen Tekerekoğlu, şirketin en fizibil yöntemin fıstık kabuğundan biokütle yöntemiyle enerji elde etmek olduğuna kanaat getirdiğini aktardı. Tekerekoğlu, şirketin raporunu mayıs ayında büyükşehir belediyesine sunacağını ifade ederek, "Uygulaması bize bağlı. Kabukları toplatıp bu döngüyü tamamlayabilirsek, tesis kurup orada kullanacağız" dedi. Tekerekoğlu, "ekolojik kent"te uygulanacak sistemlerin hepsinin kullanıldığı "ekolojik ev" hakkında da bilgi verdi. 2 bin 800 metrekarelik açık, 320 metrekarelik kapalı alana sahip, yerel malzemelerden yapılan evin şehri boydan boya kat eden 100. Yü Atatürk Kültür Parkı içerisinde yer aldığını belirten Tekerekoğlu, alanın seçiminde, toplu ulaşıma ve sağlık hizmetlerine yakınlığının göz önünde bulundurulduğunu vurguladı. "Ekolojik ev, enerji tüketimini ve karbon salınımını minimuma indirmiş yapıdır" diyen Tekerekoğlu, evin, Türkiye'de Alman PassivHaus Enstitüsü tarafından sertifikalandırılacak ilk "pasif ev" olmaya aday olduğunu ve ABD Yeşil Bina Konseyi'nin en yüksek düzeyli LEED Platin Sertifikası'na da sahip olduğunu söyledi. Tekerekoğlu, evin, hem toplumu enerji verimliliği konusunda bilgilendirmeye hem de ekolojik kente model teşkil ederek arsa sahiplerine fikir vermeye hizmet ettiğini ifade etti. Evde birbirine entegre elektrik üretme, ısınma, soğutma, havalandırma ve atık su geri kazanımı sistemleriyle yapıda enerji tüketimini minimuma indirdiklerini belirten Tekerekoğlu, "Üstelik şu an sıfır enerji tüketiminden artıya geçtik. Yani fotovoltaiklerden ürettiğimiz enerjiyi yapı içindeki sistemlerde kullanıyor, fazlasını satıyoruz" diye konuştu. Evin ısıtma ve soğutma ihtiyacı hakkında bilgi veren Tekerekoğlu, yapıda kullanılan yerden ısıtma ve serinletme sistemleriyle ısınan havayı mümkün olduğunca altta muhafaza ettikleri ifade etti. Tekerekoğlu, "Evde ısıyı her bir derece artırdığımızda veya azalttığımızda yüzde 7'lik enerji sarfiyatına yol açarız, bu yüzden su kaynaklı ısı pompalarıyla yerden ısınmayı tercih ettik" dedi. Tekerekoğlu, şöyle devam etti: "Zeminin altından geçirdiğimiz borulardaki hava, kışın toprağın sıcaklığından faydalanarak evi ısıtıyor. Toprak altı yaklaşık 3 derece fark ediyor ama o 3 derece, yüzde 21 enerji tasarrufu sağlıyor. Bir diğer yöntem de su kaynaklı ısı pompası. Bahçede açılan kuyudan çekilen su, suyun enerjisi kullanüıyor." Tekerekoğlu, evlerde enerji kaybının yüzde 40'ı duvar, yüzde 30'u camlar, yüzde 17'si çatıdan, kalanının da bina girişlerinden olduğunu belirtti ve ekolojik evin ısı kaybını önleyen en önemli faktörün 40 santimetrelik duvar, üç cam ve yeşil çatısıyla süper yalıtım sistemi olduğunu kaydetti. Yeşil çatının betonun verdiği sıcaklığı engellemek için yeşil bitkiler, çakıl ve kumdan yapıldığını aktaran Tekerekoğlu, "Yeşil çatı, karbon salınımını da minimuma indiriyor" dedi. Tekerekoğlu, binanın tüm elektrik ihtiyacını da bahçeye kurulan yaklaşık 20 kW gücündeki fotovoltaikler sayesinde karşılandığını, aydınlatma için de LED lambalar kullanıldığını anlattı. Ekolojik evin sudan da tasarruf ettiğini söyleyen Tekerekoğlu, çatıdan alınan yağmur suyunun evin damla sulama yöntemiyle, bahçedeki bölgenin özelliklerine göre seçilmiş, az su gerektiren bitkilerin sulamasında, lavaboda el yıkadıktan sonra kirlenen suyu da bahçedeki arıtma sisteminden geçerek rezervuarlarda kullanıldığını kaydetti. Tekerekoğlu, evde birbirine entegre çok sayıda tasarruf sisteminin örnek olmak için kullanıldığına, ekolojik bina inşa etmek isteyenlerin hepsini kullanmak zorunda olmadığına işaret ederek, "Bizim en çok istediğimiz yeşil çatı, güzel bir yalıtım olması, doğal gaz yerine ısı pompası kullanılması. Fotovoltaikleri de entegre ettiğinizde elektriğinizi üretip ısıtma soğutmanızı sağlıyorsunuz" diye konuştu. 


Ankara Son Söz