Kentsel Dönüşüm

Gaziosmanpaşa Mevlana Mahallesi'nde riskli alan kararına durdurma!

İstanbul ilinin Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Mevlana Mahallesi hakkında alınan ve bölgedeki kentsel dönüşümün önünü açan "riskli alan" kararı için durdurma kararı çıktı.

İstanbul Gaziosmanpaşa'daki Mevlana Mahallesi hakkında alınan ve bölgedeki kentsel dönüşümün önünü açan "riskli alan" kararı için durdurma kararı çıktı. Mahkeme, riskli alan kararının gözlemsel verilere dayandığını ifade ederek, alanın riskli olduğunu kanıtlayacak yeterli teknik raporun olmadığını söyledi. Mevlana Mahallesini Koruma ve Yaşatma Derneğinden Füsun Göven, keyfekeder çıkarılan kararın durdurulmasını sevinçle karşıladıklarını belirtti. 


MAHALLELİ ORTAK DAVA AÇTI 

İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesi Mevlana Mahallesi 24 Aralık 2012'de Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edildi. Ardından Gaziosmanpaşa Belediyesi mahallede kentsel dönüşüm planı yaptı. Mahalleliler de Bakanlar Kurulunun bu kararına karşı oturdukları binaların riskli yapı kapsamına girmediğini ifade ederek dava açtı. 288 mahallelinin ortak imzasıyla açılan davada, Danıştay 14. Daire kararın yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. 


Mahkeme, 07.10.2015 tarihli kararında, binaların riskli alan ilan edilme biçimlerini eleştirdi. Hazırlanan raporların genel ve gözlemsel verilere dayandığına dikkat çeken Danıştay, ortada binaların riskli olduğunu kanıtlayacak detaylı bir teknik rapor olmadığını ifade etti. 


'YETERLİ DEĞİL'

 Kararda şu ifadelere yer verildi: "Riskli alan olarak ilan edilen mahalle üzerindeki yapılaşma nedeniyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair idarelerce hazırlanan raporlarda, binalar gözlemsel olarak incelenerek kalite olarak "iyi", "orta" ve "kötü" diye sınıflandırılmış ise de niceliksel bir ölçüt verilmediği ve diğer bilgilerin genel itibariyle gözlemsel bilgiler içerdiği, İstanbul'un önceki yıllarda yaşamış olduğu depremler sonucunca söz konusu yapıların olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği yolunda belirlemeye yer verilmediği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot veya numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı, yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi ve buna bağlı olarak su taşkını konusunda yeterli veri bulunmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için kanunun ve uygulama yönetmeliğinin ön gördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır." Tüm bunlara dayanarak mahkeme, alanın "riskli alan" ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Mevlana Mahalllesi'ne ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığını ifade ederek, kararın yürütmesini durdurdu. 


VATANDAŞ DÜŞÜNÜLMEDİ 

Kararı olumlu ve sevindirici bulduklarını ifade eden Mevlana Mahallesini Koruma ve Yaşatma Derneğinden Füsun Göven, riskli alan kararının 'keyfekeder' çıkarıldığını söyleyerek, kamu yararına bir karar olarak görmediklerini belirtti. Gaziosmanpaşa'da vaşayaıı vatandaşların 99 depreminden sonra "Bölge depreme dayanıklı" pc geldiğini söyleyen Göven, "Deprem yaşandı, zarar ziyan olmadı. Kararın amacı burada farklı bir yapılaşma sağlayarak, farklı sosyoekonomik düzeyde kişileri buraya yerleştirmek ve bizlerin burada oturma imkanlarını elimizden almak. Nerede oturacağımız belli değil. Ranta dönük olduğunu düşünüyoruz bu kararların. Birileri göz dikti, onlar da kanunu çıkardı" diye konuştu. 


Belediyenin kendilerine sormadan ve taleplerini dikkate almadan yaşadıkları yerleri planladığını ifade eden Göven, mahkemeden iptal kararı çıkmasını beklediklerini de söyledi. Mahallelilerin belediyenin planlarına yönelik açtığı dava da devam ediyor. Gazisoamanpaşa'da yaşayan vatandaşlar, barınma hakkını savunmak için sık sık eylem yaptı. 


Evrensel



Bu haber Aydınses Gazetesi'nde şöyle yer aldı:




Danıştay, İstanbul Gaziosmanpaşa´daki 4 büyük mahalle için Bakanlar Kurulunun aldığı ‘riskli alan´ kararının yürütmesini durdurdu. 100 bini aşkın insanı ilgilendiren kararlara, davalı kurumların itiraz hakkı da bulunmuyor.


Danıştay, İstanbul Gaziosmanpaşa´daki 4 büyük mahalle için Bakanlar Kurulunun aldığı  ‘riskli alan´ kararının yürütmesini durdurdu. 100 bini aşkın insanı ilgilendiren kararlara, davalı kurumların itiraz hakkı da bulunmuyor. Gaziosmanpaşa ilçesi, Türkiye´nin en büyük kentsel dönüşüm alanlarından biri olarak gündeme gelmişti. Anılan ilçedeki bir çok mahalle için alınan ‘riskli alan´ kararları birere birer yargıya taşındı.Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi için verilen, ‘yürütmenin durdurması´ kararının bir benzeri Gaziosmanşa´da bulunan Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları Mahallesi için de alındığı anlaşıldı.

 DÖRT AYRI DOSYADA GÖRÜLDÜ 

Karar, Danıştay Ondördüncü Daire tarafından alındı. Anılan davalarda, semt sakinleri davacı olarak yer alırken, Gaziosmanpaşa Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı davalı olarak yer aldı. Davalı kurular, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini savundu. 4 ayrı dosyada görülen davalarda, Danıştay Tetkik Hakimi Lokman Kılıç, ‘yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerekmektedir´ dedi.

‘RİSKLİ ALAN İDDİASI SOYUT´

 Danıştay Ondördüncü Daire´nin kararlarında, gayrimenkul değeri artan bölge için alınan ‘riskli alan´ kararının soyut dayanaklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, söz konusu bölgedeki evlerin risk taşıdığına dair bilimsel bir raporun ortaya konulamadığı ve dosyaya sunulmadığı vurgusu yapıldı. Gaziosmanpaşa Belediyesi´nin hazırladığı ‘riskli alan dosyası´na eleştiri getirilen kararda, “…Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.Kararlarda, mülkiyet hakkının önemine de sıklıkla atıfta bulunularak hem Anayasa hem de uluslar arası sözleşmelerle bu hakkın koruma altına alındığına işaret edildi. Kararlarda ayrıca, riskli alan olarak gösterilen bölgelerde yaptırılan bilirkişi incelemelerinde bu yönde delillere ulaşılamadığı da kaydedildi. 

KARARLAR OYBİRLİĞİ İLE ALINDI 

Dosyaya, Danıştay Ondördüncü Daire baktı. Danıştay´ın 21 Ekim´de oybirliği ile aldığı karar, taraflara önceki gün ulaştı. Danıştay, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yürütmenin durdurulması kararından sonra iptal kararının çıkması sonrası, davanın tarafı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı´nın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu´na itiraz hakkı bulunuyor.

 SULTANGAÜZİ CUMHURİYET MAHALLESİ 'RİSKLİ ALAN' KARARI DA DURDURULMUŞTU 

İstanbul Sultangazi’de 6 bin kişinin yaşadığı bir site için Bakanlar Kurulunun verdiği ‘riskli alan’ kararı Danıştay’dan döndü. Danıştay Ondördüncü Daire, 18 hektarlık alan için verilen kararının yürütmesini durdurdu. Danıştay kararında, “mülkiyet hakkı” vurgusu yapılarak, alınan ‘riskli alan’ kararının soyut bilgiler dayalı olduğu kaydedildi. Sultangazi ilçesinde, en çok yeşil alanın bulunduğu ve çevre düzenlemesi ile görece daha iyi bir durumda olan Cumhuriyet Mahallesi’nde 2 yıldır diken üstünde yaşayan aileleri rahatlatan bir karar çıktı. Semt sakinleri, Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan olarak ilan edilen evleri için uzun bir süre çeşitli etkinlik ve eylemler yaptı. Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazetede yayınlanması üzerinde, kararın iptali için dava açıldı.

KARAR OYBİRLİĞİ İLE ALINDI 

Dosyaya, Danıştay Ondördüncü Daire baktı. Danıştay’ın 21 Ekim’de oybirliği ile aldığı karar, taraflara önceki gün ulaştı. Danıştay, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yürütmenin durdurulması kararından sonra iptal kararının çıkması sonrası, davanın tarafı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz hakkı bulunuyor. 

RİSKLİ AMA NEYE GÖRE

 Danıştay kararında, gayrimenkul değeri artan bölge için alınan ‘riskli alan’ kararının soyut dayanaklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, söz konusu bölgedeki evlerin risk taşıdığına dair bilimsel bir raporun ortaya konulamadığı ve dosyaya sunulmadığı vurgusu yapıldı. Sultangazi Belediyesi’nin talebinin hazırladığı ‘riskli alan dosyası’na eleştiri getirilen kararda, “…Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi. 

AV. BAHÇIVAN: KARAR ÇOK ÖNEMLİ 

Semt sakinleri adına davaları takip eden isimlerden Av. Atilla Bahçıvan, Danıştay kararının oldukça önemli olduğunu vurgu yaptı. Av. Bahçıvan, kararda, 'mülkiyet hakkına özel bir vurgu yapıldığına işaret etti. Bahçıvan, bir bölgenin riskli alan ilan edilebilmesi için, yönetmeliğin çok açık hükümleri var. 'Bunlar yerine getirilmeden bir bölgeyi riskli alan ilan edemezsin' diyor Danıştay. Av. Bahçıvan, "Danıştay ayrıca, olası bir depremde riskli alan kapsamına alınan binaların nasıl bir tepki vereceğinin raporla ortaya konulması gerektiğine vurgu yapıyor. Üstelik bu raporun tartışmaya yer vermeyecek kadar net olması gerektiğine işaret ediliyor" dedi.  

‘MÜLKİYET HAKKI’ VURGUSU 

Kararda, mülkiyet hakkının önemine de sıklıkla atıfta bulunularak hem Anayasa hem de uluslar arası sözleşmelerle bu hakkın koruma altına alındığına işaret edildi. 

HER BİNANIN 800 METREKARE BAHÇESİ VAR 

Riskli alan ilan edilen bölgede 116 bloktan oluşan bin 168 dairenin bulunuyor.  Binalar 27 yıllık. Mahallede 5 bine yakın da semt sakinlerinin diktiği ağaç bulunuyor. Binaların oturum alanı 30 bin metre kare... Bahçe, yol, park ve sosyal donatı alanları ise 155 bin metre kare. Binalardan 5 kat daha fazla toplanma alanımız mevcut. Her binanın, yolları hariç yaklaşık 700-800 metrekare bahçesi bulunuyor.