Sektörel

GEDAŞ, uzmanlığını kentsel dönüşüm projelerine aktarıyor!

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın önemli iştiraklerinden biri olan GEDAŞ, gayrimenkul değerleme konusundaki uzmanlığını kentsel dönüşüm projelerine de aktararak, dönüşüm projelerinin tüm aşamalarında hizmet veriyor.

T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’nin önemli iştiraklerinden biri olan ve 1994 yılında kurulduğu günden itibaren gayrimenkul değerleme sektöründe öncü vazife üstlenen Gayrimenkul Değerleme A.Ş. (GEDAŞ), sektörün gelişmesi ve disipline olmasında üstüne düşen sorumlulukları bir kamu iştiraki bilinciyle yerine getirmeye devam ediyor.


Değerleme, Kentsel Dönüşüm, Proje Geliştirme ve Riskli Yapı Tespiti alanlarında faaliyet gösteren GEDAŞ, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) yayımladığı “Sermaye Piyasası Mevzuatı Çerçevesinde Değerleme Hizmeti Verecek Şirketlere ve Bu Şirketlerin Kurulca Listeye Alınmalarına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” şartlarını 1995 yılında yerine getirerek, SPK tarafından listeye alınan ilk şirket oldu.


Gayrimenkul değerleme konusundaki uzmanlığını kentsel dönüşüm projelerine de aktaran GEDAŞ, kentsel dönüşüm projelerinin tüm aşamalarında hizmet veriyor. 2014 yılında değerleme alanında yeni bankalar, müşteriler, kurumlarla ekspertiz çalışmalarının yanı sıra kentsel dönüşüm projelerinin de devam ettiğini belirten GEDAŞ Genel Müdürü Mustafa Bayraktar, “Her biri konusunda uzman olan çalışma arkadaşlarımızla kentsel dönüşüm projelerinin başlangıcından bitimine kadar tüm süreçleri, şehircilik ilkelerinden ve adil yaklaşımdan ödün vermeden bütüncül bir metotla yürütülmektedir. Uzun yıllara dayanan tecrübesi ve uzman çalışanları ile uluslararası standartlara uygun raporlamalar üreten ve profesyonellik anlayışıyla hizmet sunan GEDAŞ Gayrimenkul Değerleme A.Ş., kamu iştiraki olmanın getirdiği birikim, güven ve gelenekleri özel sektör dinamizmi ve günümüz teknolojileri ile birleştirerek ülkemizin her noktasında hizmet vermeye devam etmektedir” dedi.


"Gayrimenkul değerleme, hakkıyla yapıldığında değerli bir iştir"

Gayrimenkul değerlemenin hakkıyla yapılması durumunda değerli bir iş olduğunun altını çizen Mustafa Bayraktar, sektöre ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bankaların risklerini minimize etme ihtiyacı, aldıkları teminatların doğru değerlemesi, bağımsız ve tarafsız işlemlerin gerçekleşmesi ve geçmişte yaşanan kötü tecrübelerden dolayı önlem alma gereksinimleri, gayrimenkul değerleme işini gayrimenkul sektöründe öne çıkardı ve 2011 yılı itibariyle tüm ekspertiz çalışmaları lisanslı şirketler üzerinden yapılmaya başlandı. Gayrimenkul değerleme sektörüne ilgi her geçen gün giderek artmaktadır.”


"Tapu müdürlüğü ve belediyelerden bilgiye ulaşmakta sıkıntılar yaşanmaktadır"

Sektörün sorunlarına da değinen Bayraktar, lisanslı değerleme şirketlerinin en çok hizmet verdiği kurumun bankalar olduğunu ve en çok sorunun da, bankalara verilen hizmetlerde yaşandığını kaydetti. Şirket sayısı artmasına karşın değerleme raporları ücretlerinde istenen düzeye gelinememesinin, kalifiye eleman sıkıntısını tetiklediğini ifade eden firma yetkilileri, yaşanan sorunları şu şekilde aktardı: “Hizmet sürelerinin kısaltılması da kalite raporlama adına sıkıntılar doğurmaktadır. Şirketler maliyetleri düşürmek için kalifiye olmayan personel çalıştırma yoluna gidebilmekte ve üretilen raporlarda kalitenin düşmesine sebep olabilmektedirler. Kaliteli raporlamalara kalifiye eleman ve yeterli çalışma süresi ile ulaşılabilmekte; kalifiye eleman çalıştırılması ise rapor hizmet bedellerinin daha iyi düzeylerde olmasıyla mümkün olabilmektedir.


"Verilere ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz"

Raporlamalar için en önemli konulardan biri de doğru bilgilere ulaşılabilmesidir. Tapu Müdürlüğü ve Belediyeler gibi resmi kurumlardan eksiksiz ve doğru bilgiye ulaşmakta sıkıntılar yaşanmaktadır. Tapu Müdürlüğü TAKBİS sisteminin değerleme şirketlerine açılması ile bazı sıkıntılar aşılmış olsa da; taşınmazların mimari projelerinin sistemde yer almaması nedeniyle tam etkin olarak kullanılabildiğini söylemek mümkün olmamaktadır. Bazı belediyelerde arşiv sisteminde aksaklıklar, dosyaların kaybolması gibi sıkıntılar veriye ulaşmayı güçleştirmektedir. Belediyelerin tüm verilerini sayısal ortama aktararak arşivlemeleri, hem bilgiye ulaşımı hızlandıracak hem de belge kaybını önleyecektir. Değerleme sektörünün başlıca sorunları şöyle özetlenebilir: Gayrimenkulle hiç ilgisi bulunmayan herhangi bir meslek dalından kişilerin değerleme işi yapması, sektördeki yetişmiş eleman sayısının az olması, taşrada deneyimli eleman bulma zorluğu, bankalar arası rekabette pazarlama gruplarının Kredi Tahsis üzerinde baskı kurabilecek düzeye gelmiş olması ile değerlere müdahale, müdahaleler sonucunda işini etik kurallar çerçevesinde yapanların pazardaki payının azalması, gayrimenkul değerlemeye ait herhangi bir standardın geliştirilmemiş olması. Çoğu kişi tarafından kolay para kazanılan, hızlı yapıldığı için sürümü olan ve sorumluluğu biz SPK lisanslı firmalara yüklenen bir iş olarak görülen Gayrimenkul Değerleme, aslında hakkıyla yapılması durumunda bunların tam aksine büyük sorumlulukla yapılacak değerli bir iştir. Bu bağlamda sektördeki kişilerin sürekli eğitim süreçleri olmalı ve her konuda destek verici, çözüm üretici meslek birliği daha çok güçlendirilmeli, alınan kararlar kanunlarla desteklenmelidir. Yapılan işin kalitesi zaman ve bilgi ile birleşip ortaya çıkmakta olduğundan, sonucunda maddi açıdan tatmin edici olmalı ki alınan sorumluluklar altında firmalar çaresiz kalmamalıdır.”


TOKİ Haber