Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 83 yıllık geleneğini ilk kez bu yıl bozarak, sendikal hak ihlalleri nedeniyle incelemeye aldığı ülkelere açıkladığı kara listeyi bu yıl yayımlayamayacak çünkü işveren ve hükümetlerin grev yasaklarını tartışmaya açmak istemiyor.
ILO Çalışma Konferansı'nda Türkiye’de oluşan havacılık işkolunda grevi yasaklayan kanunun gündeme getirileceği için 183 ülke işverenlerinin topluca hareket etmesiyle engellendi. Oysa Aplikasyon Komitesi’nin Türkiye ’nin de içinde olduğu 25 ülkeyi aldığı kara liste gündeme gelebilseydi Türkiye hükümeti de tartışılacaktı. Ancak işverenler yanlarında yer alan hükümet temsilcileriyle birlikte Aplikasyon Komitesi’nin 83 yıldır gündemine aldığı grev yasaklarının ILO’nun 87 sayılı sözleşmesinde yer almadığını ileri sürdü. İşverenlere göre 87 sayılı sözleşme nedeniyle Aplikasyon Komitesi’nin grevi tartışmaya yetkisi yok. Bu nedenle ILO Konferansı tıkandı ve şu an işçilerin grev hakkı değil Aplikasyon Komitesi’nin iç işleyişi konferansın gündemi haline geldi.
ILO üçlü bir yapıda işliyor; işçi, işveren ve hükümetlerin eşit düzeyde söz hakkı var. Kuruluş amacı işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek ve hak ihlallerini engellemek olan ILO’nun yaptırım gücü ise ülkelerin imza attığı sözleşmeler. Bu sözleşmelere uymayanlar, ise her yıl haziran ayında yapılan ILO Konferansı’nda Aplikasyon Komitesi’nin hazırladığı hak ihlalleri raporunda ortaya çıkıyor. Türkiye ’nin sicili kötü geçen yıl en kötüler kara listesinde yer almıştı. Bu yıl ise yine grev yasakları ve sendikalar kanunu çıkmaması nedeniyle Aplikasyon Komitesi’nin konferans öncesi yaptığı ön hazırlıkla belirlediği 25 kişilik kara liste ülkeleri arasındaydı. Ancak bu yıl ne olduysa oldu ve işverenler birden 83 yıldır yapmadıklarını yaptılar grev hakkının Aplikasyon Komitesi’nin yetki alanına girmediğini ileri sürdüler. 87 sayılı sözleşmenin sadece örgütlenme hakkını düzenlediği ve grev hakkının bu sözleşmede yer almadığını savunan işverenler Aplikasyon Komitesi’nin grev yasaklarını da içine alan raporunu müzakere etmeyeceklerini açıkladılar. Bu işçi, hükümet ve işverenin eşit oy hakkına sahip olması nedeniyle işveren ‘hayır’ deyince Aplikasyon Komitesi raporu müzakere edilemedi. Hükümet de işverenle aynı tarafta yer aldı. 183 ülkenin işçileri buna karşı gelse de 2’ye 1 kaldıkları için başarılı olamadılar. Rapor konferansta görüşülemediği için hiç bir ülke kara listeye giremedi ve artık tartışma Aplikasyon Komitesi’nin iç işleyişine kaldı. İşçilerin hükümetlere yaptırım yapabilen tek kurumu olan ILO’da da grev yasağı işveren ve hükümetlerin baskısıyla gündeme gelemedi. Tam da Türkiye ’nin havacılık işkolunda getirilen grev yasağına karşı ILO’dan tavır almasını isteyeceği konferansta grev hakkı ILO’nun kapısından giremedi.
ILO ne için çalışıyor?
-Temel insan haklarını geliştirmek, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, istihdam olanakları yaratmak üzere uluslararası politika ve programların oluşturulması.
-Uluslararası çalışma standartlarının oluşturulması; bu standartların uygulanmasının izlenmesi için uygun mekanizmanın oluşturulması, standartların ulusal mercilere, söz konusu politikaların hayata geçirilmesinde yol gösterici olmaktadır.
-Ülkelerin söz konusu politikaları pratikte fiilen gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için, kapsamlı bir uluslararası teknik işbirliği programının, sosyal tarafların aktif ortaklığı ile oluşturulması ve uygulanması.
ILO nasıl çalışıyor?
-Birleşmiş Milletler üyeleri içinde yalnızca ILO üçlü bir yapıya sahip bulunmaktadır; işveren, işçi ve hükümet temsilcileri eşit söz hakkına sahipler.
-Uluslararası asgari çalışma standartları ve ILO’nun genişletilmiş politikaları, her yıl toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı’nda belirlenir.
Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ILO'nun almak zorunda olduğu kararla ilgili şunları söyledi:
Artık ILO’nun güvenirliği tartışılır. Aplikasyon Komitesi’nin görüşülecek ülkeler listesi çıkmayınca Türkiye , bu yıl Komite’de görüşülmüyor. Aplikasyon Komitesi başladığında işçi grubu kulislerinde 6321 sayılı torba yasa ile Türkiye ’de havacılık hizmetlerine grev yasağı getirilmesi konuşulurken, yaşanan bu kriz işçi grubunda şok etkisi yarattı ve ülkelerdeki ihlalleri unutturarak tartışmaları uluslararası boyuta taşıdı. Bu durum kurumun sorgulanmasına neden oldu.
DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ise işçi sınıfının kazanılmış haklarını gasp etmeye çalışmakta hem de ILO’nun meşruluğuna zarar vermektedir derken işveren grubu ILO’nun birikimlerini reddetmekte, ILO sendika Özgürlüğü Komitesi kararlarını görmezden gelmektedir diye belirtti. Serdaroğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
Aplikasyon Komitesi toplantılarında işveren grubunun uzlaşmaz tavrı nedeniyle hiçbir ülke dosyası gündeme alınamayacak. Türkiye sendikal haklar konusunda en kötü 25 ülke arasına girmesine rağmen görüşülemeyecek
Radikal