Gökçeada'daki Yıldız Koy'un imara açılmasına tepki!
İlk olarak 2010'da imar süreci başlayan Yıldız Koy için 2015'te 100 binlik plan kabul edilmişti. Şimdi ise 1/1000'lik imar planı, Gökçeada Belediye Meclisi'nde İYİ Partili üyelerin oyuyla onaylandı.
Çanakkale Gökçeada'da bulunan Türkiye'nin ilk ve tek Sualtı Milli Parkı içerisinde bulunan Yıldız Koy, Belediye Meclisi'nin aldığı karar ile yapılaşma riskiyle karşılaştı. Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; 1/1000'lik imar planı, Gökçeada Belediye Meclisi'nde İYİ Partili üyelerin oyuyla onaylandı. Meclis kararı, Koruma Kurulu'ndan da geçerse, Yıldız Koy imara açılacak.
Meclis'te plana ret oyu kullanan CHP'li üyeler ise konuyu yargıya taşımak için hazırlanırken, İYİ Partili Belediye Başkanı Ünal Çetin, "Amacımız, oradaki yapı yoğunluğunu azaltmak, projeksiyon nüfusu düşürmek ve mevcut emsallerle orada mevcut ekosisteme zarar vermeden insanların çok daha nezih bir ortamda yaşayabilecekleri lokasyon yaratmaktı" diye konuştu.
İlk olarak 2010'da imar süreci başlayan Yıldız Koy için 2015'te 100 binlik plan kabul edildi. 4 Ekim'de Gökçeada Belediye Meclisi'nde gerçekleştirilen oylamada ise Yıldız Koy için 1/1000'lik plan oy çokluğuyla onaylandı. Oylamada; CHP'li 2 üye ret oyu kullanırken, İYİ Partili 4 üye ise kabul oyu kullandı. AK Parti'li 3 üyeden oylamaya katılan 1 üye de çekimser oy verdi. Meclis kararının gelecek günlerde Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından görüşülmesi öngörülüyor. Planın uygun bulunması durumunda, bakirliği ve sualtı canlı çeşitliliğiyle bilinen koyda yapılaşmaya izin verilmiş olacak.
'BURASI 2'NCİ DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI'
Gökçeada Belediye Başkanı İYİ Partili Ünal Çetin, Gökçeada'nın 297 kilometrekarelik alanla Türkiye'nin en büyük adası olduğuna vurgu yaparak "Gökçeada, Kuzey Ege'de milli politikalarımızı devam ettirmek adına ve aynı zamanda bacasız sanayi olan turizmi de kalkındırmak adına çok ciddi bir şekilde projeksiyon koyacağımız bir alan. Bu konuyla alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Balıkesir ve Çanakkale 1/100.000 çevre düzeni planını yaparken, bütün projeksiyonları ortaya koyarak, bir planı 2015 yılında onaylamış bulunmakta. Mevcut bahse konu alanla, lokasyonla alakalı olarak çevre düzeni planımızda belirtildiği üzere orası konut gelişim alanı. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk çerçevesinde biz ülkemizin genel milli politikalarını yaşadığımız lokasyonda devam ettirebilmek adına, devletin çıkartmış olduğu yasalar, planlamalar ve aynı zamanda yönetmelikler düzeyinde devam ettirmemiz gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Çetin ayrıca, "Belediye Meclisi'nden geçirdiğimiz konu şudur. 1/5000'lik planlara esas revizyon yaparak oradaki yapı yoğunluğunu azaltmak, projeksiyon nüfusu düşürmek ve mevcut emsallerle orada mevcut ekosisteme zarar vermeden insanların çok daha nezih bir ortamda yaşayabilecekleri lokasyon yaratmaktı. Burası 2'nci derece arkeolojik sit alanı. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu, 1000'lik uygulama imar planlarını onaylama aşamasındayken, biz buranın mevcut lokasyonunun önemini ve ehemmiyetini bilerek, oradaki yapılaşma yoğunluğuyla birlikte nüfus projeksiyonunu da göz önünde bulundurarak emsali tamamen minimize ettik. Günübirlik tesis alanlarında kıyı kanuna bağlı kalmak koşuluyla maksimum yüzde 20 olan emsali yüzde 5'e çektik. Aynı zamanda konut alanlarında ifraz koşullarını 1000 metrekareye indirip, bu 1000 metrekaredeki toplam emsali yüzde 20'ye düşürerek, yapılaşma ve nüfus projeksiyonu minimize ederek, oradaki ekosistemi ve mevcut yaşam koşullarını en iyi hale getirdik" diye konuştu.
'ÇOCUKLUĞUM ORADA GEÇTİ'
Yıldız Koy'a ilişkin olarak kendilerine yöneltilen eleştirileri de yanıtlayan Başkan Çetin, "Ben de böyle güzel koyların imara açılmasına çok sıcak bakmıyorum. Ama burası hukuk devleti ise burası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmış çevre düzeni planına göre konut gelişim alanıysa, bende Belediye Başkanı olmakla birlikte Ünal Çetin olarak kamu görevlisiyim. Kamu görevlisi olarak hukukun ve kanunun gereğini yapmakla görevliyim ve ben onu yapıyorum. Bunu yaparken de o lokasyonun önemini bilen birisi olarak, çocukluğum orada geçti. Orada en iyi koşullarda, en az yapı yoğunluğuyla, en projeksiyon nüfusa indirerek, orada insanların sağlıklı hizmet alabilecekleri, aynı zamanda da Gökçeada'mıza turizm maksadıyla gelen insanların gerçekten sağlıklı hizmet alabilecekleri bir lokasyon yaratmak bizim hedefimizdi" şeklinde konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi ve çevresinin sit alanı statüsü değiştirildi!