Genel

Gökdelenlerde her türlü montajı dağcılar yapıyor!

Türkiyede dağcılıkla uğraşan bir grup, kendilerine gelen bir teklifin ardından baraj yapımı, yüksek binaların montaj işi, rüzgar türbinlerinin tamir ve montajı gibi metrelerce yükseklikte yapılması gereken işleri profesyonel yöntemlerle gerçekleştiriyor

         Türkiyede dağcılıkla uğraşan bir grup, kendilerine gelen bir teklifin ardından baraj yapımı, yüksek binaların
 montaj işi, rüzgar türbinlerinin tamir ve montajı gibi metrelerce yükseklikte
 yapılması gereken işleri profesyonel yöntemlerle gerçekleştiriyor.
         Kuzey Endüstriyel Dağcılık Genel Müdürü Ertuğrul Melikoğlu, 
 yaptığı açıklamada, "yamaç güvenliği" olarak tanımlanan iş kolunda hizmet
 verdiklerini, yamaç güvenliğinin yüksek eğimli bir kayalık yamacın altında yapı,
 yerleşim, sanayi tesisi ya da korunması gereken herhangi bir şeyin üzerine düşme
 tehlikesi olan kayaların engellenmesini sağladığını söyledi.
         Bu konuda dünyada belkide tek örnek olan bir uygulamayı geçtiğimiz ay
 bitirdiklerini ve aşağıdaki inşaatın üstüne düşme riski taşıyan 2 bin tonluk bir
 kaya bloğunu, İstanbul Teknik Üniversitesinin hazırladığı bir projeyle yerden 400
 metre yükseğe sabitlediklerini anlatan Melikoğlu, yaptıkları işle 2 bin tonluk
 kayanın bir 100 yıl daha yerinde durmasını garanti edecek kadar
 güçlendirdiklerini bildirdi.

         Melikoğlu, yamaç güvenliği ve kaya düşmelerinin önlenmesi konusunda
 Ortadoğu ve Türkiyede lider bir konumda olduklarını ifade ederek, bu işe başlama
 hikayesini şöyle anlattı:
         "Bizler dağcılık organizasyonları yapan bir firmaydık. Bir gün bize
 Konya Ermenek Barajını inşa eden firmadan, yamaç güvenliği ve yüksekte çalışma
 konularında birlikte çalışma teklifi geldi. Birkaç ay için gittiğimiz bu sahada
 5,5 yıl çalıştık. Ermenek Barajı yaklaşık 250 metre derinliğinde çok dar bir
 kanyona inşa edilmiş sıra dışı bir yapıdır. Bu tür yüksek yapıların inşasında
 mutlaka can kaybı yaşanması büyük olasılık dahilinde bir durum. Ancak bu baraj
 inşaatı, yaptığımız çalışmalar sayesinde ilk defa kaya düşmesi ve yüksekte
 çalışmadan kaynaklı bir can kaybı olmadan bitirilen bir inşaat oldu. Çünkü ilk
 defa böyle kayalık bir yere baraj yaparken bu kadar yaygın ve etkili bir biçimde
 dağcılık hizmeti kullanıldı."

         Bu çalışmanın kendileri için adeta bir üniversite olduğunu anlatan
 Melikoğlu, "İyi dağcılardık ama Ermenekte kaya düşmeleri ile ilgili bütün bu
 uygulamaları sayısız defalar yapma ve geliştirme olanağımız oldu. Birçok yeni
 tekniği orada araştırdık, öğrendik. Daha sonra bu bizim uzmanlık alanımız oldu.
 Bu gün Türkiyede kimin kaya düşmesi ya da heyelan ile ilgili bir sıkıntısı varsa
 bizi arıyor, gidip çözümünü buluyoruz, projelendiriyoruz ve gerekli önlemleri
 alıyoruz" dedi.

         Kendileri için işin yapılacağı yerin yüksekliği ve eğiminin herhangi bir
 engel teşkil etmediğini, nerede ve ne tür bir uygulama yapılması isteniyorsa
 yüksek güvenlik altında bu uygulamayı gerçekleştirdiklerini, ancak bu uygulamanın
 sportif dağcılıkla karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Melikoğlu, şöyle
 konuştu:

         "Bizim sınırlarımız yok. Erişim zorluğu çekilen her yere çıktık ve o işi
 yaptık. Yapamayacağımız şeylerle karşılaşacağımızı da düşünmüyoruz. Bizim yegane
 sınırımız, insan güvenliğini garanti edemediğimiz yerlerdir. Yoğun bir radyasyon
 ya da kimyasal tehlike söz konusuysa, çalışacağımız yerin yakınında emniyet
 sistemimizi kuracağımız sağlam mesnetler bulunmuyorsa orası bizim için sorun
 olabilir ama yükseklik ve eğim önemli değil, her türlü yüzeyde erişme ve
 çalışmanın çözümü var.
         2009 yılında Türkiyenin 4. büyük barajı olan Boyabat Barajında başlayan
 son derece geniş kapsamlı yamaç güvenliği çalışmamızla bu sektördeki tüm
 rekorları kırdık. Sadece bu inşaatı çevreleyen yamaçlarda güvenlik sağlama adına
 yapılan işler, bugüne kadar Türkiyede bu iş kolunda yapılan işlerin tamamından
 fazladır. Ancak, bunların yanı sıra doğal görünüme de çok önem veriyoruz.
 Yaptığımız uygulamalar, doğaya minimum müdahale ile büyük yapısal çözümler
 gerektirmeden yapılabilmesi sayesinde son derece çevreci bir çalışma
 biçimidir."

         -Her zaman en tepedeler-
         Yamaç güvenliği konusunda Ortadoğu ve Türkiyede lider olduklarını
 vurgulayan Melikoğlu, bugüne kadar yaptıkları işler arasında Kazakistanın
 Başkenti Astanada bulunan ve dünyanın en büyük çadırı olan Han Çadırının
 montajı, Kuzey Afrikanın en yüksek binası olan Libyadaki Burg Bulayla
 gökdelenine sıra dışı bir iple erişim uygulaması, Boyabat Barajı ve HES
 İnşaatında erişilemeyen yamaçlarda patlayıcı uygulamaları, Ayancık HES barajı
 inşaatında 4200 metrekarelik alanda yamaç temizliği ve bu alanın çelik ağ ile
 örtülenmesi, Ankaranın sembolü Atakulenin ışıklandırılması ve Ankaranın en
 yüksek binaları olan TOBB ikiz kulelerde dış cephe temizliğini
 gerçekleştirdiklerini bildirdi.

         -Sıfır can kaybıyla hizmet-
         Yüksek binaların ya da yükseklerde yapılan işlerin can kaybıyla
 sonuçlanan kazalara açık olduğunu, iş kazalarının büyük bir kısmının da yüksekten
 düşmeye bağlı olduğunu ama bu durumun adeta olağan karşılandığına dikkati çeken
 Melikoğlu, "Bu inşaatlar eskiden de yapılıyordu ama insan hayatına mal olabilen
 yüksek riskler alınarak yapılıyordu. Bizim kullandığımız yüksekte çalışma iş
 güvenliği teknikleri ile can kayıpları sona eriyor. Bu konuda son derece iyi
 donanımlı bir departmanımız var, yüksekte çalışma iş güvenliği eğitimleri
 veriyoruz" dedi

        Melikoğlu, endüstriyel dağcılığın artık sportif bir uğraşı değil, tek
 başına bir uzmanlık alanı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
         "İnsanlar bu işleri hala maceracı dağcıların yaptığı bir iş olarak
 görüyorlar ama artık yüksekte çalışma ayrı bir eğitim ve çeşitli uzmanlık
 düzeyleri olan bir iş. Bilinen dağcılıktan farklı olarak bizim emniyet
 sistemlerimiz kapalıdır ve en az iki aşamalı bir emniyet sisteminden oluşur.
 Sonuçta tek bir hata yapma şansımızın dahi olmadığı bir mesleği icra ediyoruz.
 Bizde bir kaza olması durumunda insana gelebilecek zararın ortası yok. Çoğu kez
 çalıştığımız yüksekliklerden düşecek bir insanın sadece yaralanarak kurtulması
 gibi bir ihtimal dahi bulunmuyor. Şu ana kadar hiç bir can kaybımız olmadı ve
 ciddi bir tehlikede atlatmadık. Bunun nedeni de tamamen uzmanlık düzeyinde
 eğitimli personel ve yüksekte çalışma iş güvenliğinin standartları ile
 çalışılmasıdır. Bizim kullandığımız güvenlik sistemleri, dağcılıktan ayrıdır ve
 sadece bir yere tırmanma amaçlı değil aynı zamanda çıkılan yerde uzun zaman
 konumlanarak istenilen işleri yapmayı sağlayan çok daha profesyonel ve tamamen
 farklı sistemlerdir."
AA