Ekonomi

Goldman Sachs: Depremin Türkiye ekonomisine etkisi yüzde 1’in altında kalabilir

Goldman Sachs ekonomistleri, depremlerin Türkiye’deki etkilerini analiz etti. Raporda, bölgenin büyümedeki payı dikkate alındığında depremin GSYH’ye maliyetinin yüzde 1’in oldukça altında kalabileceği belirtildi.Goldman Sachs ekonomistleri depremlerin Türkiye’deki altyapı ve genel ekonomi üzerindeki hasarının belirlenmesi için henüz erken olduğunu ifade ederken önceki depremlerden elde edilen sonuçların, büyüme üzerindeki etkinin sermaye stokundaki zararla karşılaştırıldığında şaşırtıcı derecede küçük olabileceğini ortaya koydu

Üst üste gelen iki yıkıcı depremde can kurtarma çalışmalarında artık sona gelinirken, afetin ekonomi üzerindeki tahribatı hesaplanmaya başlandı. Goldman Sachs ekonomistleri depremlerin Türkiye’deki altyapı ve genel ekonomi üzerindeki hasarının belirlenmesi için henüz erken olduğunu ifade ederken önceki depremlerden elde edilen sonuçların, büyüme üzerindeki etkinin sermaye stokundaki zararla karşılaştırıldığında şaşırtıcı derecede küçük olabileceğini ortaya koydu.

Goldman Sachs ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil hazırladığı raporda, “1999 Marmara depremi GSYH’daki payı, şimdiki depremin üç katından daha büyük bir bölgeyi etkisi altına aldı. Bir akademik çalışma, o depremin maliyetinin GSYH’nin yüzde 1,2’sine tekabül ettiğini belirledi. Bu sonuçlar ve bölgenin büyümedeki payı dikkate alındığında geçen hafta meydana gelen depremin GSYH’ye maliyetinin yüzde 1’in oldukça altında kalabileceğini hesaplıyoruz” denildi.

 

SEÇİMLERE OLUMSUZ ETKİ YAPABİLİR

Para ve maliye politikası adımları ile gönderilen yardımlara atıfta bulunulan kurum değerlendirmesinde, ülke, yardım ve yeniden inşa çabalarını organize edecek kapasiteye sahip olduğu sürece, büyüme üzerindeki etkinin ancak uzun vadede görüleceği ifade edildi.

Kurum tarafından yapılan açıklamada "Geçmişte benzer şoklara verilen tepkilere dayanarak, Türkiye’nin kurumsal kapasitesinin cevap vermek için yetersiz kalacağını düşünmek için bir neden göremiyoruz. Riskler olsa bile, bunlar daha çok finansman tarafıyla ilgili. Türkiye’nin dış kaynaklara erişimi piyasa finansmanı B kredi notlu bir ülke olarak sınırlı ve bu yıl yapılması planlanan çok kritik bir genel seçim var. Bu nedenle hem kamu fonlaması hem de özel sektör yardımı depremin etkisini azaltmak için çok önemli olacak. Haber akışının önemli piyasa dışı finansmanın yakında geleceğini göstermesi de cesaret verici” ifadelerine yer verildi.

 

ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI’NDAN YARDIM ÇAĞRISI

Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Başkanı Fatih Birol, sosyal hesabından yaptığı paylaşımda, "Türkiye'de depremin yarattığı olağanüstü durum çok daha fazla uluslararası işbirliği gerektiriyor. Küresel enerji sektörünü acilen rdım etmeye çağırıyorum" ifadelerini kullandı.

Birol, gerekli kurum ve organizasyonlarla yaptığı görüşmeler sonrasında bölgede, dönüştürücü, güneşten elektrik üreten taşınabilir ekipman, kırsal bölgeler için LPG, elektrikli ısıtıcılar, konteyner ve çadır benzeri sığınma sağlayabilecek ekipmana acil olarak ihtiyaç duyulduğunu belirtti.