Gönye Proje Tasarım'dan dekorasyon önerileri!
Gönye Proje Tasarım kurucuları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal, baharın gelmesiyle birlikte düğün sezonunun da açıldığı şu günlerde yeni evlenen çiftlerin birlikte yaşayacakları mekanları dekore ederken dikkat etmeleri gereken püf noktalarını yorumladı...
Gönye Proje Tasarım ortakları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal, proje portföylerinde hayli önemli bir yer kaplayan konut ve rezidans iç mekan tasarımlarından elde ettikleri tecrübeyle, yeni evlenecek olan çiftlerin düğüne hazırlık stresi içinde en çok zorlandıkları konulardan birinin birlikte yaşayacakları evin dekorasyonu olduğunu dile getiriyor. Henüz aynı evde yaşama deneyimi olmayan çiftlerin bu süreçte önemli gerginlikler yaşayabildiğini, hatalı alışverişler ve yanlış dekorasyon seçimleri nedeniyle mutsuz olduklarını vurgulayan mimarlar, özellikle de mimardan yardım almayan çiftlerin öncelikle ihtiyaç listesi oluşturmakla işe başlamaları gerektiğini belirtiyor.
Çiftlerin evin dekorasyonu ile ilgili attığı ilk hatalı adımın iyi bir planlama yapmadan doğrudan alışverişe çıkmak olduğunu vurgulayan Gönye Proje Tasarım ortakları, satın alınacak olan tüm eşyaların boyutlarının evin ölçülerine uygun olduğundan emin olmak gerektiğini, sıklıkla kullanmayacak eşyaların satın alınmasının hem kullanım alanını daraltacağını hem de mekanların olduğundan küçük algılanmasına sebep olacağını vurguluyor.
“Çiftler Ortak Beğenilerine Hitap Edecek Tarzı Keşfetmeli...”
“Profesyonel bir iç mimardan destek alınmıyorsa çiftlerin yapabileceği en önemli şey evin ölçekli planını edinip, mobilya firmalarına giderken yanlarında götürmeleri... Çoğu mağazada bu tarz destek vermek üzere iç mimarlar bulunuyor” diyen İç Mimar Gönül Ardal’a göre, ihtiyaç listesini netleştirerek alışverişe çıkmak atılması gereken en önemli adımlardan biri. Gönül Ardal, sonraki aşamada ise çiftlerin kendi ortak beğenilerine hitap edecek tarzı belirlemeleri gerektiğinin altını çiziyor: “Tarzı belirlemek, çeşit çeşit, renk renk mobilyaların ve aksesuarların arasında kaybolmalarına engel olur, bir yol haritası belirler. Aksi takdirde kafaların karışması ve hata yapmak çok olasıdır. Seçilen her mobilya veya malzemeden bir küçük numune istenirse, bir sonraki seçimde ona uyumlu malzeme seçmek daha kolay olacaktır.”
Gönye Proje Tasarım ortakları, renk seçiminde çiftlerin kişisel beğenileri kadar yaşayacakları evin yapısal özelliklerini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini düşünüyor. Örneğin, dar ve karanlık mekanlarda kullanılacak açık renkler, büyük boy aynalar daha geniş ve ferah bir algı yaratıyor. Bu tür mekanları geniş göstermek için zeminde açık renklerin kullanılması, koyu renk parke tercih edilirse de üstüne açık renkli bir halı serilmesi önem taşıyor. “Daha geniş ve aydınlık mekanlarda ise her şeyi açık renk seçmek soğuk ve ruhsuz görünebilir” diyen Mimar Yelin Evcen bu tarz evlerde kontrast renklere yönelmenin ve zıt renklerin uyumunu yakalamanın olumlu olacağının da altını çiziyor: “Trendlerin sürekli değiştiğini, bugün moda olanın yarın demode olacağını hatırlatmakta fayda var. Bu sebeple uzun ömürlü olacağı düşünülen malzeme ve mobilyaların renklerinin modası geçmeyen, birçok farklı renk aksesuarla uyumlu kullanılabilecek açık ve naturel tonlardan seçilmesi doğru olur. Duvarlarda kullanılacak boya, duvar kağıdı ya da dekoratif panelin seçiminde de buna dikkat edilmeli....”
“Satın Aldığınız Bir Önceki Ürünü Hatırlayın ve Onunla Uyuma Dikkat Edin...”
Yeni evlenen çiftlerin ev tekstili ve aksesuar konusunda işi daha kolay. Gönye Proje Tasarım ortakları, kırlentler, yatak örtüleri, aksesuarlar ve tablolarda renk konusunda daha yaratıcı olunabileceğini vurguluyor ve ekliyor: “Mobilya, aksesuar veya ev tekstili alışverişindeki en önemli püf noktası bir önce alınan ürünün mutlaka hatırlanması ve onunla uyumun göz önünde tutulması... Zira tek başına çok beğendiğiniz bir sehpa koltuklarınızla uyumlu olmazsa mekanın geneli estetik görünmeyecektir.”
Perde seçerken de mekanın pencere sayısı ve aydınlık oranının çok önemli olduğunu vurgulayan mimarlar, sürekli güneş alan mekanda daha kalın veya dokulu kumaşlar kullanılmasını, kuzey cephelerde daha ince ve açık renklerin tercih edilmesini öneriyor: “Mekan çok geniş ve yüksek değilse çok kalabalık kumaş kullanımını önermeyiz. Ayrıca perde kalabalığı günlük yaşamda pratik kullanım için pek de uygun değil. Özellikle çalışan ve pratik bir tarz isteyen çiftler için kolay çıkarıp takılabilecek, makinada yıkanabilecek kumaşlardan dikilen, düz perdeleri öneririz. Perde üzerine dikilebilecek bant, ya da satılan perde aksesuarları düz perdeleri şık göstermek için yeterli olacaktır.”
Aydınlatma konusunun ev dekorasyonundaki en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayan İç Mimar Gönül Ardal ve Mimar Yelin Evcen, yaşam alanlarında genel aydınlatmaların haricinde mobilya üzerinde spot, köşede bir lambader, boş ve geniş duvarlarda aplik veya sehpa üstü abajur gibi lokal aydınlatmalar kullanarak, daha dinlendirici ve hoş etkiler oluşturulabileceğini de ekliyor.
“Yatak Odanızı Kendinize Vakit Ayıracağınız Mekanlar Olarak da Planlayın...”
Yatak odalarında ise rahat ve ergonomik bir yatak satın almak ve yeteri kadar saklama alanı oluşturmak atılması gereken ilk adımlar arasında. Mimarlar, çiftlerin yatak odalarını sadece uyuma alanı olarak değil, kendilerine vakit ayıracakları mekanlar olarak da planlamaları gerektiğini vurguluyor ve ekliyor: “Yatak odaları, her iki kişinin de sevdiği renkleri içinde barındırmalı. Genel renklerle uyumlu birkaç sade ve şık aksesuarla mükemmel bir ambiyans yakalanabilir. Yatak odalarında aksesuardan çok fonksiyonel kullanıma yönelik kişisel aksesuarlar, kitaplar, kozmetik ürünler bulunacağından, çiftlere ileride yer bulamayacakları işlevsiz aksesuarları baştan satın almamalarını tavsiye ederiz.”
Yatak odalarının aydınlatma seçiminde çiftlerin dikkat etmeleri gereken en önemli konu ise giyinirken/makyaj yaparken ihtiyaç duyacakları güçlü ve direkt ışık verebilen bir aydınlatma elemanını bulundururken, diğer zamanlar için yumuşak ve rahatlatıcı bir etki veren endirekt aydınlatmaları da ihmal etmemeleri...
İç Mimar Gönül Ardal banyolarda mümkün olabiliyorsa eşler için ayrı alanlar yaratılması ve kişisel eşyalarını yerleştirebilmelerine olanak sağlanması gerektiğini vurguluyor. “Lavabo üstlerinde kullanılacak ayna yüzeyinin geniş olması, mekanı daha ferah algılatacaktır”, diyen Ardal, vitrifiye ve armatür seçimlerinde ise kullanım tarzı ve alışkanlıkların belirleyici olabileceğini dile getiriyor: “Çanak lavabo veya tezgah altı lavabo seçimi, tamamen kullanım tercihi olup önemli olan banyo dolabı ile uyumudur. Her iki lavabo seçiminin farklı tezgah yüksekliği gerektirdiği hatırlanmalıdır.”
Banyolarda makyaj ve traş için lokal aydınlatmaların yaşamı kolaylaştırdığını da sözlerine ekleyen Gönül Ardal, ayrıca bu mekanlarda tüm duvarların seramik ile kaplanmasına gerek olmadığının ve suya maruz kalmayacak yüzeylerde duvar kağıdı kullanarak daha hoş ve şık bir atmosfer elde edilebileceğinin de altını çiziyor.
“Mutfaklarda İşlevselliğe Önem Verirken Estetikten de Ödün Verilmemeli...”
Yeni evli çiftlerin birlikte en çok zaman geçirecekleri mekanlardan biri olan mutfaklarda işlevselliğin dolap içi aksesuarlarla desteklenmesinin önemli olduğunu dile getiren Mimar Yelin Evcen, köşe dolap sepetleri, çekilebilir kilerler, evye altı çekmeceleri, çekmece bölmeleri gibi aksesuarların tercih edilebileceğini vurguluyor: “Mutfak dolaplarını seçerken bütçenin bir kısmını aksesuara ayırmalarını öneririz; çünkü yeni hayatın ilk günlerinde, gerekli işlerin basitçe halledilip, hayatı daha fazla yaşamaya zaman bırakılmalı.”
Yelin Evcen’e göre çiftlerin işlevsel mekanlar oluştururken estetikten de ödün vermeleri gerekmiyor: “Mutfaklarda kapak rengi, tezgah rengi, cam kapak ve kulp seçimleriyle estetik farklılıklar yaratılabilir. Fakat yine burada estetik olarak önemli olan tüm bu unsurların bir arada nasıl görünecekleridir. Bu sebeple seçimlerde son karar verilirken, zemin seramiği, kapak numunesi, tezgah numunesi, duvar malzemesi ve hatta perdenin küçük numuneleri bir araya getirilmesi çok önemlidir.”