Sektörel

Güler Sabancı enerji sektörünü değerlendirdi!

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Enerjisa ile faaliyet gösterdikleri enerji sektörünü değerlendirdi. Sabancı, “Güneş enerjisi önemli. Bu potansiyelin gelecekte ekonomiye kazandırılacağını inanıyorum” dedi.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Enerjisa ile faaliyet gösterdikleri enerji sektörünü değerlendirdi. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çeken Sabancı, “Güneş enerjisi önemli. Bu potansiyelin gelecekte ekonomiye kazandırılacağını inanıyorum” dedi.


BUGÜNE kadar elektrik sektörüne 10 milyar dolar civarında yatırım yapan Enerjisa’nın, bundan sonraki yatırım planlarını Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı anlattı. Sabancı Holding ve Alman E.ON’un Türkiye’deki ortak enerji şirketleri Enerjisa, elektrik piyasasının önde gelen oyuncuları arasında yer alıyor. Türkiye’nin ithalat faturası ve bunun cari açığa etkisi çerçevesinde, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Güler Sabancı, “Güneş enerjisine ayrı bir parantez açmak gerekir. Türkiye Avrupa’nın en fazla güneş alan bölgelerinden birisi olarak bu alanda çok önemli bir potansiyele sahip. Bu potansiyelin önümüzdeki dönemde artan oranlarda ekonomiye kazandırılacağına inanıyorum” diyor.


FİYAT REKABETİ BELİRLEYECEK


Enerjisa Tufanbeyli Linyit santralini ziyaret eden Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, enerjideki üst düzey yöneticileriyle birlikte sorularımızı yanıtladı. Enerji talebinin, güvenli, rekabetçi ve sürdürülebilir şartlarda karşılanabilmesi için, tüm enerji kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesinin önemli bir potansiyel taşıdığını düşündüklerini kaydeden Sabancı, “Teknolojideki gelişmeler ve enerji kaynakları arasındaki fiyat rekabeti burada belirleyici olacak. Türkiye’nin ithalat faturası ve bunun cari açığa etkisi çerçevesinde baktığımızda, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık verilmesi gerektiği görülüyor. Yerli linyit kaynaklarına yönelik üretim yatırımlarının da, fizibilitelerini iyileştirecek şekilde daha fazla özendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Enerji verimliliği ise arz-talep zincirinin tamamında önemli bir potansiyel içeriyor. Özellikle sanayi, binalar ve ulaştırmada enerji verimliliğini iyileştirecek politika ve stratejilere daha fazla yoğunlaşılmasının Türkiye enerji sektörünün sürdürülebilir büyümesine çok önemli katkı sunacağına inanıyorum. Talep tarafının da etkin yönetiminde alınması gereken önemli bir yol var” diyor.



ENERJİDE KAMU PAYI ÖZELLEŞMELİ


“Seçimlerin geride kalmasıyla enerji sektöründe hangi konulara öncelik verilmeli” sorumuza karşılık Güler Sabancı, şunları söylüyor: “Önümüzdeki dönemde enerji sektöründe büyümenin sürdürülebilirliği için, 2001 yılından bu yana başarı ile uygulanmış olan liberalizasyon adımlarının bundan sonra da kararlılıkla sürdürülmesi ve piyasada rekabetin, şeffaflığın ve öngörülebilirliğin daha da artırılması gerekiyor. Ayrıca yerli ve yenilenebilir enerji alanlarındaki potansiyelin azami oranda değerlendirilmesi ile beraber enerji verimliliği üzerinde de yoğunlaşmalıyız. Ekonomik ve sosyal gelişme hedeflerinde enerjinin stratejik önemde olmaya devam edeceğini hepimiz biliyoruz. Kamunun bir piyasa oyuncusu olarak, elektrik üretiminde EÜAŞ ve yenilenebilir dahil alım garantili santraller ile, kontrolünde bulunan üretim birimleri ile pazar payı yüzde 60’a yakın durumda. Bu yapı, şeffaf ve rekabetçi piyasa koşullarına ve daha fazla liberalizasyona olan gereksinimi artırıyor. Enerji sektörünün daha sağlıklı bir yapıya ulaşması için, bu sektörde bir oyuncu olan kamu payının özelleşmesini ve serbest piyasa koşullarının tüm oyuncular için işlerlik kazanmasını bekliyoruz. Sektörün perakende tarafında liberalizasyonu hızlandıracak adımların atılmasını, dağıtımda ise yeni tarife dönemi esaslarının bir an önce belirlenmesini ve dağıtım iş kolunda finansal sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesini öncelikli görüyoruz."


1.7 milyon Suriyeli göçmenin 800 bini Toroslar'da


ENERJİSA CEO’su Yetik Kadri Mert ise 2015’de inşa halindeki Tufanbeyli linyit santrali ile Yamanlı ve Doğançay hidroelektrik santrallerini işletmeye almayı hedeflediklerini, Bandırma 2 doğalgaz santralinin inşaatında da sona geleceklerini anlatıyor. Enerjisa’nın 2009’da devraldığı Başkent bölgesinden sonra 2013’te Ayedaş ve Toroslar bölgelerini de devralarak, üç bölgede 20 milyondan fazla kişiye elektrik dağıtım hizmeti verdiklerini kaydeden Mert, “Toroslar bölgesinde Suriyeli mültecilerin nasıl bir etkisini gözlemliyorsunuz” sorusuna karşılık, “Resmi kayıtlara göre ülkemiz genelinde bulunan 1.7 milyondan fazla Suriyelinin yaklaşık 800 bini Toroslar bölgesinde. Suriyelilerin büyük bir çoğunluğu kamplar dışında ikamet ediyor. Kampların elektrik tüketimlerine ilişkin abonelikler yapıldı. Kamp dışında yaşayan göçmenler, çoğunlukla abone olamadıkları ve dağıtım şebekesinden izinsiz olarak enerji kullandıkları için kaçak enerji kullanıyorlar. Abone olan az sayıda göçmen de tüketimlerinin bedellerini ödeyemiyor. Bölgede kayıp-kaçak oranlarını iyileştirmeye yönelik çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz” şeklinde konuşuyor.



Elektrikte arz fazlası var


SABANCI Holding Enerji Grubu Başkanı Mehmet Göçmen, son yıllarda elektrik üretim kapasitesinin talebin üzerinde büyüdüğüne dikkat çekerek, “Bu, elektrik piyasasında bir arz fazlası durumu oluşturdu. Küresel piyasalarda sınırlı olan finans kaynaklarına rekabetin hız kazandığı koşullarda, Türkiye’ye alternatif nitelikte piyasaların daha fazla sermaye girişi sağlayabildiklerini görüyoruz. Bu rekabet içerisinde, Türkiye enerji sektöründe verimli ve sürdürülebilir büyümenin temin edilebilmesi için stratejik, kurumsal yatırımcıların güveni ve sayısı mutlaka artırılmalı. Şeffaflık ve kurumsallık, enerji gibi çok stratejik bir sektörde oldukça önemli. Ayrıca, elektrik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin sermaye yapılarının ve bilançolarının iyileştirilmesi ihtiyacı bulunuyor. Sektörün derinliği ve verimliliği arttıkça, daha sağlıklı arz ve talep dengelerine ulaşılabileceğini öngörüyoruz” diyor.



En büyüğün payı yüzde 5


PİYASADA lisans alan birçok yatırımcı olduğunu hatırlatarak, “Bu yatırımcıların hepsi piyasada devam edebilecek mi? Yoksa daha düşük fiyatlar ile konsolidasyona doğru bir gidiş mi olacak” diye sorduğumuzda, Göçmen şu yanıtı veriyor: “Türkiye elektrik sektörünün üretim tarafında Avrupa’daki pek çok ülke ile karşılaştırıldığında oldukça fragmente bir yapı var. Kamunun kontrolünde olan üretim, toplamın yaklaşık yarısına karşılık gelirken, en büyük özel üreticinin üretimdeki pazar payı yüzde 5 civarında. Düşük fiyat döneminin konsolidasyonu bir miktar hızlandıracağını öngörmekle birlikte, yenilenebilir enerjide uygulanmakta olan garantili tarife (feed–in) modeli de düşünüldüğünde, yakın ve orta vadede üretimdeki fragmente yapının süreceğini varsayabiliriz.”



Kadınların emekleri çok değerli


SABANCI Holding olarak enerjiyi stratejik önemde gördüklerini ifade eden Sabancı, “Odağımız Türkiye elektrik piyasası ve burada yapacak çok işimiz olduğunu düşünüyoruz. Enerjisa’nın toplumsal duyarlılığı ve yerel bölgelerdeki kalkınma projeleri ile sektöründe referans olmasını hedefliyoruz. İşletmeye girdiğinde Türkiye’nin özel sektör tarafından yapılan en büyük yerli linyit santrali olacak Tufanbeyli Santrali çevresinde geliştirilen Sosyal Kalkınma Projesi ile benim de çok önem verdiğim kadınların güçlendirilmesine yönelik pek çok değerli proje üretildi. O bölgede yaşayan kadınların, arıcılık, seracılık, tavukçuluk, dikiş ve konserve yapımı gibi konularda eğitilerek aile bütçelerine katkıda bulunmaları desteklendi. Ben de yaptığım ziyarette, emeklerinin ne kadar değerli olduğunu onlarla paylaştım” diyor.



Hürriyet