Ticari

Günaydın Et 4 ayda 6 şube açacak!

Günaydın Et’in ortağı Cüneyt Asan, yurtdışında büyüme planları yapıyor. Günaydın Et önümüzdeki 4 ayda 6 şube daha açacak...

Önümüzdeki 4 ayda 6 şube açacaklarını söyleyen Asan, “Şu anda 30 şubemiz var. 4 ayda 6 şube açacağız. Ankara’da açılacak bir tane. Bakü’ye ikinci açılacak. Diğerleri İstanbul’da olacak. 1.200 çalışanımız var. Yıl sonuna kadar 1.500 kişi olacağız. Evet dünyada güzel yerler var. Bu işi en iyi yapanları geziyorum ama bizim servisimiz, hizmetimiz daha iyi. Ben Amerika’da en iyi steak house’u açmayı hedefliyorum” diyor. Asan’ın bir diğer hedefi de dünyanın en lezzetli etine sahip olduğunu söylediği Wagyu ineklerini üretmek.


Günaydın Et’in ortaklarından Cüneyt Asan, işine aşık bir adam. Buluştuğumuz anda işiyle ilgili detayları, işine gösterdiği özeni, alanına getirdiği yenilikleri birbir sıralıyor. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisi var. Bunu da her gün et yemesine bağlıyor. Günaydın Et’i önceleri İstanbul’un Anadolu Yakası biliyordu. Zaman içinde kasap olmanın yanısıra Steak House’larıyla hızla büyüdü. İstinye Park’taki yerleri Günaydın Et için milat oldu. Yurtdışına da şube açan Günaydın Et’in hedefleri artık çok büyük. Yakında Bakü’de ikinci yerlerini açacaklarını söyleyen Cüneyt Asan’ın gözü ise ABD’de.


- Siz Erzincanlısınız. İstanbul’un en bilinen kasabı oldunuz. Sonra işleriniz büyüdü. Yanınızda yetişenler de adını duyurdu. Nasıl başladı sizin hikayeniz?


10 yaşında ihtiyaçtan kasap yanına girdim. Aslen Erzincanlı’yım. Kasaplar Çarşısı’na gidip iş aramamın nedeni de eve et götürme isteğiydi. Annem 10 çocuk doğurmuş, 5’i yaşamış. Ben aval aval Kasaplar Çarşısı’nda gezerken bir adam elimi tuttu, dükkana soktu. O kişi 15 yıl patronum oldu. Her gün hâlâ konuşuruz. O benim patronum, bana, adam olmam için şans verdi. Ona saygım sonsuz.


Yabancı ortak düşünmüyor


- Kendi kanatlarınızla uçmaya ne zaman nasıl başladınız?


Askere gidene kadar onun yanında çalıştım. 25 yaşına kadar sürdü. Zaten dükkanda yatardım. Bir günüm boş geçmezdi. Zaman içinde tüm müşteriler bana odaklı oldu. Patronum zeki, çalışkan biriydi. Bana çok güvendi. Biz Kasaplar Çarşı’sında 15 dükkanla rekabet ettik. ‘Bahar Kasap’ adını değiştirdim, ‘Günaydın’ adını da ben koydum. Askerden sonra patronum bana, ‘Seni ortak yapacağım’ dedi. Döndüm, 2 sene sonra da dükkanı satmaya karar verdi. Ben alıp ceketimi gittim. Ama kısa zaman sonra her şey değişti. Yeni sahipleri o dükkanın bensiz olamayacağını kısa zamanda anladı. Ve ortak olduk. Ama şu var, ben ‘ortak’ demem. Hepsiyle kardeşiz. Uzun bir yolculuğa çıktık. Onlar da Anadolu’dan gelmiş aslan gibi çocuklardı. 30 yıl önce ilk Amerikan Bar’lı kasabı yaptık. Bizi 30 yıl önce ‘mesleğine çağ atlatan kasap’ diye yazdılar.


- Kasaplıktan çıktınız. Restoran kurdunuz. Markanızın dönüm noktası bu olsa gerek...


İstinye Park ile bizi dünya fark etti. Etiler dükkanıyla İstanbul bizi fark etmişti. Şimdi herkes satın almak için, franchise açmak için peşimizde. Hepsine ‘Hayır’ diyoruz.


- Yabancı bir ortak almaz mısınız?


Düşünmüyoruz.


- Yurtdışında şube açtınız...


Evet. Bakü çok iyi gidiyor. Sizle görüşmeden önce Ruslarla yemekteydim, Moskova’ya çağırıyorlar. Araplar istiyor.


- Büyüyeceksiniz hızla. Şu anda kaç yeriniz var?


30 şubemiz var. 4 ayda 6 şube açacağız. Ankara’da açılacak bir tane. Bakü’ye ikinci açılacak. Diğerleri İstanbul’da olacak. 


- Kaç çalışanınız oldu?


1.200 çalışanımız var. Yıl sonuna kadar 1.500 kişi olacağız.


- En büyük ciroyu hangi yerde yapıyorsunuz?


Hafta sonu İstinye Park en çok ciro yapıyor.


- Türkiye’de kısa bir süre öncesine kadar bu kültür yoktu. Kebap yemeğe giderdi insanlar. Bu değişim nasıl oldu? Her yer bir anda steak house’larla doldu.


İyi iş yaptık. Et kültürünü yerleştirdik. Hiç kolay olmadı. İyi eti yurtdışında yiyenler şimdilerde Türkiye’de de iyi et yemenin keyfine vardı. Artık Türkiye’de her şey var.


- Dünyayı geziyor musunuz? Michelin yıldızlı restoranlara gider misiniz?


Gezerim. Bu benim işim. En son İtalya’ya gittim, Floransa’da Darior Cecchini var. Benim gibi o da kasap. İyi et pişiriyor ama benden iyi değil. Evet güzel yerler var. Bu işi en iyi yapanları geziyorum. Arjantin’de iyi etler var ama restoranları iyi değil. Bizim servisimiz, hizmetimiz daha iyi. Ben Amerika’da en iyi steak house’u açmayı hedefliyorum.


- Fazla iddialı olmadı mı?


Ben bu işi iyi biliyorum, iddialıyım. Biz ülke olarak yıllarca gelişemedik. Biz de durmadan öğreniyoruz.


- Neydi sorun?


Bizim hayvancılığımız geriydi, çiftlik yoktu.


Et kurutulmadan pişirilmeli


- Siz özel çiftlik kurdunuz. Etlerinizin özelliği nedir?


Biz Avusturya’dan gebe getirdik. Annelerinin karnında geldiler, bizim çiftlikte doğdular. Moltofon, simental ırkı. Amacım Wagyu üretmek.


- Şu birayla beslenen, masaj yapılanlar...


Evet. İneklere bakacaksınız. İnsan gibi düşünün. En iyi inek Wagyu. Kobe ondan yapılan biftek. Hedefim bu. Çiftlikte çalışıyorum.


- İyi ırk, iyi meralar, özen dışında bir de eti pişirmek çok önemli işinizde. Nedir işin sırrı?


Etin pişirilirken kurumaması lazım. Eti alıp hemen üzerine baharat kullanmayın, deniz tuzu ve hafif yağdır işin sırrı. Kızgın ızgaraya koyun eti, bir iki çevirin, mühürleyin eti. Etin suyu içinde kalsın. Et pişirirken ateşin gücü önemli.


Himalaya tuzunda bekletiyor


- Türkiye’de insanlar genelde iyi pişmiş et yemiyor mu? Kan görünce rahatsız olanlar çok değil mi?


Bizim etlerde kan olmaz, suyu var etimizin. Kullandığımız etler özel ırklar... Himalaya tuzu dolaplarında bekletiyorum, doğru dinlenen etin içinden kan çıkmaz, kan çıkarsa doğru dinlenmemiş demektir.


- Balıkesir’deki yeni çiftliğinizde bio-gaz da üretiyorsunuz. Bu çiftliğin başka özellikleri nedir?


Son 3 yıla kadar Terirdağ Malkara’da çiftliğimiz vardı. 3 yıl önce Balıkesir’de 3 bin başlık çiftlik kurduk. Şu anda Malkara da duruyor. Orada kıvırcık kuzularımız var. Balıkesir’deki çifliğimiz ise Avrupa’da bir numara seçildi. O çiftlikte Almanlarla ortak bio-gaz üretiyoruz. Yenilecek etin haritası Marmara Bölgesi içindedir. Burada hayvan ırkı iyidir. Et ırkı, süt ırkı vardır bir de yoz ırk vardır. Anadolu’daki hayvanlar iş gücüne dayalıdır. Marmara’daki hayvanlar güzel ve yakışıklı.


DÜKKANA ET ALMAYA GELDİ, ‘BEN BU KIZLA EVLENECEĞİM’ DEDİM


- 3 oğlunuz var...


Hepsi okudu. Hepsi yanımda. Büyük olan tamamen işlerle ilgili. Büyük oğlum ortağımın kızıyla evlendi. Biz geniş bir aileyiz.


- Eşiniz işlerle ilgili mi?


Hayır. Çok çalışmamdan şikayetçi. Eşimi de dükkanda tanıdım. Annesiyle bana et almaya gelmişlerdi İlk gördüğümde ‘Bu kızla evleneceğim’ dedim.


Nusret de benim gibi işçiydi, patron oldu


- Şu sıralar alanınızda en çok adını duyduğumuz kişi Ferit Şahenk’in de ortak olduğu Nusret. Sizle çalışıyordu. Şimdi rakip oldu.


Bu çok doğal. Ben de işçiydim patron oldum. Bundan doğal ne var? Nusret ve ailesi de işçiydi, şimdi patron oldular. Aferin. Ben de onları yetiştirdiğim için gurur duyuyorum. Yalnızca onlar değil yanımda yetişen çok başarılı olan çok kişi var. Ben hep dua ederim. Hep şükrederim. Her sabah ‘Allahım bugün beni sağ kaldırdın, dışarıda ayağımı kaydırma, kötü insanlara musallat etme’ deyip şükrederek güne başlarım. Akşamları da eve yaklaştığımda ‘Allahım beni bugün de yedirdin içirdin, dışarıda ayağımı kaydırmadın, şeytana musallat etmedin, hamdolsun sana’ diye şükrederim. İleride vakıf kurmak istiyorum. Dünyada beni ruhen doyuracak amacım da bu.


Ayda 110 ton et satıyoruz


- Günaydın Et’in toplam cirosu nedir? 


2011 yılında 55 milyon dolar oldu. Kasaplık ve hayvan ithalatı ticaretine rağmen. Türkiye’de alanında en büyük ciroyu yapan şirketiz. Geçen sene yüzde 25 büyüdük.


- 30 dükkanda ne kadar et tüketiliyor?


Aylık 100 ile 110 ton arasında et tüketimimiz var.


- Fiyatlarınızı yüksek bulanlara ne diyorsunuz?


Bu kadar özel eti hiçbir yerde bulamazlar. Bizde yediklerinde başka yerde et yiyemezler. Bunu da bizi bilenler biliyor.


- Siz de her gün et yer misiniz?


Her gün et yerim. Enerjimi ete borçluyum ben yağlı et severim. Ne kadar et tüketiyorlarsa o kadar yeşillik tüketsinler. Tavsiyem bu.

Vatan/Elif Ergu