basra Haberi
Geçenlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki imar planlamasıyla ilgili yapılan yanlışlara dikkat çekerek; "İstanbul'a çok yanlışlar da yaptık. Ucube inşalarla İstanbul'un güzelliğine bizler de zarar verdik. İmar planlamalarıyla kentsel dönüşüm yapalım. Ama ne yazık ki bize karşı dirençler var" dedi. (Basından)
Bu özeleştiri, ünlü Arap sözünü anımsattı, bana: “Bad-el harab-ül basra” yani “Basra harap olduktan sonra ağlayıp sızlamak boşuna!” İstanbul yok olduktan sonra, özeleştiri ne işe yarar?
İsterseniz bu kıssadan hissenin hikayesini verelim: Öykünün kahramanı yoksul bir Basralı... Günlerce aç kalmış ve bir dilim ekmek veren yok… Dilenmiş, yine veren olmamış. Sadece bir kasap acımış, bir parça et vermiş. Ama eti nerede pişirsin? Ateş de veren olmamış.
Bu sefer Tanrı’ya yalvarmış, bir miktar ateş için. Duası kabul olmuş. Arkasından büyük bir yangın...