Güniz Çelen: Gayrimenkul sektörü nicelik olarak büyüyor!
Gayrimenkul danışmanlığı alanında dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Landauer/White Ödülü'ne sahip olan Güniz Çelen İstanbul'da gayrimenkul sektörü hakkında açıklamalarda bulundu.
Çelen Kurumsal Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Güniz Çelen, davetle kabul edilen ve sadece 1100 üyesi bulunan uluslararası gayrimenkul uzmanı örgütü The Counselors of Real Estate tarafından 2017 James D. Landauer/John R. White Ödülü’ne layık görüldü. Chicago merkezli ödül; dürüstlük, güvenilirlik, yetkinlik, hizmet ve ideallerini ileriye taşıyan ve emsal liderler tarafından topluma ve dünyaya yüksek düzeyde katkı sağlayan gayrimenkul uzmanlarını onurlandırmak üzere veriliyor. Gayrimenkul sektöründe öne çıkan liderliği ve geniş alanda etki bırakan toplumsal sorumluluk geçmişi nedeniyle ödülü alan Güniz Çelen, Milliyet Gazetesi'nden Özge Kara'nın sorularını yanıtladı...
Gayrimenkul danışmanlığı alanında dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Landauer/White Ödülü bu yıl bir Türk gayrimenkul uzmanına, Güniz Çelen’e verildi. Çelen, “Bu ödülü almayı hayal dahi edemezdim. Dolayısıyla çok değerli” diyor.
- İstanbul’un her geçen gün büyüyen gayrimenkul sektörü hakkında neler söylersiniz?
Sektör nicelik olarak büyüyor olabilir ama nitelik açısından bir iyileştirmeden bahsetmek güç. Ne yazık ki bütün yapılanların insan odaklı olması gerektiği unutuluyor. Kentsel yaşam kalitesi açısından fakirleşmenin hızlı olduğunu düşünüyorum. Hele küçük pencereli balkonsuz konutlarda, parksız mahallelerde kadınların ve çocukların hangi kalitede bir yaşam sürdürmesi bekleniyor diye çokça tasalanıyorum. Küçük şehirleri ve kırsal alanı yaşam kalitesi açısından daha sağlıklı buluyorum.
- Günümüzde gayrimenkul sektöründe çok ciddi bir rekabet ortamı var. Siz bu rekabet ortamında fark yaratmak üzere nelere dikkat ediyorsunuz?
Değerleme hizmetlerinde çabamız güvenilir bir değer takdir etmek. Danışmanlık çalışmalarımızda ise müşterimizin yerine oturmayı ve onun adına en yüksek faydayı sağlamayı çok önemsiyoruz.
- Peki bir kadın olarak bu sektörde var olmak nasıl?
Benim çalışma hayatındaki 42’nci yılım. Başlangıcım alt yapı taahhüt sektörü. Eskiden kadına iş hayatında çok saygı gösterilirdi ama başarı konusu küçümsenirdi. Şimdi başarılar küçümsenmiyor ama kadına özel bir saygı da yok. Herkes eşit şartlarda çalışıyor. Hâlâ Türkiye’nin tüm bölgelerinde gerek ben, gerekse kadın arkadaşlarım iş yapıyoruz ve herhangi bir engelle karşılaşmıyoruz. Bu durumu kimse değiştiremez.
- Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Proje mühendisliği ile başladığım yolculuğun yirmi yılını profesyonel hayatta geçirdikten sonra son
22 yıldır kendi girişimci kimliğimle gerek mesleği, gerekse de şirketimizi geliştirmek için çabaladım. Bunun yanı sıra gönüllü alanda toplumsal yarar adına hep çalıştım, çalışacağım.
- Geçtiğimiz günlerde Landauer/White Ödülü’nü aldınız. Bu ödül sizin için ne ifade ediyor?
Gayrimenkul danışmanlığı konusunda verilen en prestijli ödül olarak kabul edilen bu ödülü almayı hayal dahi edemezdim. Dolayısıyla çok değerli. Bu ödül bana tevdi edilen taltife layık olmaya devam etmek için büyük teşvik oldu.
- Gösterdiğiniz başarılar mesleğe olan inancınızın önemli bir göstergesi. Bu meslekte sizi çeken ne?
Hem sanat hem bilim olması benim için bu mesleğin en çekici özelliği. Ayrıca disiplinlerarası olması, insanı kucaklaması, yaratıcılığa yer olması ve manevi tatmininin çok yüksek olması da bu mesleği benim için özel kılıyor.