Gürkut Acar: Antalya'ya 65 katlı bina yapılırsa, nefesi kesilir!
CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Falez Oteli’nin kuzeyindeki 100. Yıl spor alanının tam köşesine, 65 katlı bina projesi olduğunu söyleyerek, “Oraya 65 katlı bina yaparsanız, Antalya’nın manzarasını ve nefesini kesersiniz” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Antalya’nın kent yapısıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Acar, ellerine bir proje geçtiğini ve bu projede Falez Oteli’nin kuzeyindeki 100. yıl spor alanının tam köşesine 65 katlı bina yapılacağı projesi olduğunu belirtti. Acar, “TOKİ vasıtasıyla oraya kat karşılığı inşaat şeklinde yapılıyor. Oraya 65 katlı bina yaparsanız, Antalya’nın manzarasını ve nefesini kesersiniz. Bir de orada en az 7-8 kat yeraltına inecekler, oradan da yürüyen merpenlerle Konyaaltı Plajı’na 60’ıncı kattan inip asansörle gideceksiniz. Böyle bir proje var. 100. yıla bugünkü stadyumu yapıyor. Peki bugünkü stadyum bittikten sonra, öteki tarafa ne yapacaksınız, kaç kat yapacaksınız? Stadyumu her yere devlet kesesinden yaptılar. Antalya’da kent meydanı yapmamız gereken yere Antalya halkından o arsayı çalarak kat karşılığı yapıyorlar. Adalet bunun neresinde? Devlet Antalya’dan bir sürü para kazanıyor. En yüksek para Antalya’dan gönderiliyor; ama Antalya’ya bir stadyum yapmaya geldi mi bunu kat karşılığında yapıyor ” diye konuştu.
‘Başka kent meydanı yok’
Antalya’da merkezi bir planlamanın yapılması gerektiğini ifade eden Acar, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ekonomik politikasının üretime yönelik değil, tüketime yönelik bir politika olduğunu kaydetti. Acar, “Kent merkezinde ne kadar değerli arsa haline gelmiş okullar ve askeriyeye ait alanlar varsa, hepsini yağmalamak bunların temel felsefesidir. Bunu yandaşlara peşkeş çekerek yaptılar” dedi. 100. Yıl’ın 100 dönümlük bir alan olduğunu, oraya stadyum yapıldığını söyleyen Acar, Antalya ve benzeri yerlerde 100 dönümlük alanlarda büyük kent meydanları olduğunu vurguladı. Acar, “Burayı kent meydanı olarak düzenleyelim. Elimizde kalmış tek yer. Başka kent meydanı yapılacak yer yok. Cumhuriyet Meydanı artık meydan olmaktan çıktı. 30-40 bin nüfuslu Antalya için Cumhuriyet Meydanı büyük bir alandı; ama 2 milyonluk Antalya için Cumhuriyet Meydanı sadece bir gezi alanından ibaret kalmıştır” şeklinde konuştu.
‘İmar planı delik deşik edildi’
Antalya’nın 1/5000’lik imar planının mahvedildiğini dile getiren Acari ilk mahvedilen yerlerden birisinin de Meltem Mahallesi’ndeki yüksek yapıların olduğunu belirtti. Acar, “Orada en yüksek yapı 8 katlıydı. Antkoop’a verilmiş olan ve yoksul halkın ucuz konut sahibi olmasını sağlayan, o binalardı. Bunlardan daha yüksek bina yoktu ve kat sayısı da gayet yüksekti; ama o dönemde oraya 15 katlı binalar yapılarak bir kısım ayrıcalıklı insanlar, oranın imar durumunu değiştirdi ve her kooperatif kuran köşeyi döndü. Tabi orada dürüst insanları da saymak lazım. Bu binaların da sağlam olduğu kanısında da değilim; ama oldubitti demiştir. Oranın yeşil alan kat sayısı mahvolmuştur. 100. yıl spor kompleksi oradaki yeşil alan kat sayısını sağlayan bir yerdi. Şimdi oraya da stadyum yaptılar. Yapılmış olan imar planları plan olmaktan çıkmış, delik deşik edilmiştir” dedi.
‘Yarattıkları göz boyamak içindir’
Kentin trafik durumuyla ilgili de olarak Acar, master trafik planında kentin tamamını ele alarak, doğu, batı, kuzey çıkışlarını hesaba katan bir raylı sistem ve hatta gelecekle ilgili bir metro sistemini de hesaba katan bir çalışmanın yapılmadığının altını çizdi. Acar, “Bu çalışmayı ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi döneminde Mustafa Akaydın yaptırdı. Bu planın ne kadarını uygulayacaklar bilmiyoruz; ama bir şey var ki, bir kentte eğer siz toplu ulaşım sistemini iyi kurmazsanız, herkes bir araba almak zorunda kalır, trafik felç olur. Bize Antalya’nın nüfusu metroyu kaldırmaz dediler. Bugün kaldırmaz; ama sen bunu planlarsın, giriş çıkışlarını tespit edersin, buna göre şehri şekillendirirsin. Bu şekillendirmene göre yarın birisi gelir kazmayı vurur, metro başlatılır. Kentin yağmalanması üzerine kurulmuş olan bir siyasi anlayış, kentin lehinde bir şey yaratamaz. Yarattıkları da göz boyamak içindir” açıklamalarında bulundu.
‘Türkiye’nin geleceğini karartıyorlar’
En önemli açığın enerjiden meydana geldiğini ifade eden Acar, doğalgazın pahalıya alındığını fakat halkın bu doğalgazı kullanamadığını söyledi. Doğalgazı halk yakmayınca, satabilmek için çevrim santralinde elektriğe çevirip satmaya başladıklarını belirten Acar, sözlerine şöyle devam etti: “Elektriği kullanmamak elimizde değil. Bize zorla doğalgazı satmış oldular. Mesela Antalya’da Döşemealtı’nda çevrim santrali var. Ruhsatı yok, kaçak; ama ‘ben yaptım oldu felsefesi’ bu iktidarın temel felsefesidir. Ne hukuk tanıyor, ne anayasa tanıyor. Her şeyi mahvederek, kendi bildiğini okuyan bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye’nin geleceğini karartıyor. Doğalgazda çevrim santraliyle dünyanın en pahalı elektriğini kullanır hale geldik”
Antalya Gündem