Sektörel

Güvenlikte yeni nesil çözümlerle kameralar işlev kazanıyor!

Hergün 14 milyon insanm bir yerden bir yere gittiği İstanbul'da güvenlik kameraları yaşamımızın bir parçası haline geldi

Sadece sokaklarda ve çalıştığımız yerlerde değil, yaşadığımız sitelerde de 24 saat kapalı devre kamera sistemleriyle korunuyoruz. Konut sahipleri bahçelerinde, yürüyüş yaptıkları, çocuklarının oynadığı parklarda güvenlikten emin olmak istiyorlar. Türkiye'de güvenlik sistemleri için her yıl ödenen maliyet ise 50 milyon doları (75 milyon TL) buluyor.

Biz de Tüpraş, Shell ve Alpet gibi büyük sanayi kuruluşlarının; Koç İlköğretim Okulu ve Sabancı Üniversitesi gibi eğitim kurumlarının güvenliğini sağlayan Genetlab (Gelecek Nesil Teknoloji Laboratuarlan) Genel Müdürü Burak Mengi ile yeni nesil güvenlik teknolojilerini konuştuk.
Geliştirdikleri çevre güvenlik sistemi Tesis Güvenliği Duyarga Ağı Sistemi yani TEDAS'tan bahseden Burak Mengi, "TEDAS'ın amacı insanların içinde bulunmak istediği güvenli alana kötü niyetli kişilerin girişinin engellenmesi. Bu durumda kamera sistemleri sadece olay meydana geldikten sonra geriye dönük kayıtların izlenmesine değil, TEDAS'ın algıladığı tehditlerin anında görüntülenmesine yanyor" dedi. Kullanılan elektronik güvenlik sistemlerinin bir çoğunun güvenlik görevlisinin sürekli takibini gerektirdiğine dikkat çeken Mengi, "Hal böyle olunca bu sistemler önceden ya da olay anmda tespitten çok, olay gerçekleştikten sonraki safhada geriye dönük bilgilerin elde edilmesi için kullanılıyor. Onlarca kameranın bulunduğu bir yerlesimde bir ya da bir kaç güvenlik görevlisinin bu kameralara ait görüntüleri sürekli izlemesi ise imkansız" diyor.

DAVETSİZ MİSAFİRLERİ TİTREŞİMLE ALGILIYOR

Mengi şunları söyledi: "TEDAS bir çit üstü algılama sistemidir. Sistem tesislerin çevresindeki tel örgü, panel çit gibi yapılar üzerinden tesise yapılacak izinsiz girişleri tırmanma, tel örgüyü parçalayarak içinden geçme gibi hareketleri algılayarak tespit etmek amacıyla geliştirildi. Tel üstünde tırmanma ve benzeri hareketler sonucunda oluşan titreşimleri üzerinde bulunan ivme ölçerlerle algılayan sistem bu etkileri rüzgar, yağış gibi doğal etkilerden ayırt ederek kullanıcının yetkisiz geçişlerden anında haberdar olmasını sağlıyor.
Sistem mevcut kamera sistemleri ile entegre olabiliyor ve güvenlik görevlisinin yetkisiz geçişin yapıldığı bölgeyi izleyebildiği kamera görüntüsünü de aynı anda kontrol edebilmesine olanak sağlıyor."

KAMERA SAYISI AZALIYOR GÜVENLİK ÖNLEMİ ARTIYOR

TEDAS'ın özellikle projelerde kullanılan kamera sayısının önemli ölçüde azaltılmasına olanak sağladığını söyleyen Mengi, "Bu yolla kendi maliyeti üzerinden tasarruf sağlarken, yerleşimdeki güvenlik önlemleri de önemli ölçüde artırılmış oluyor. Kaldı ki, çok haneli yapılarda hane basma düşen maliyet neredeyse bir kerelik olmak üzere bir elektrik ya da su faturası kadar oluyor" dedi ve şöyle devam etti: "Konut projelerinde bu tip güvenlik sistemlerinin VIP mülkler şeklinde bilmen villa, malikane gibi yerleşimlerde ve büyük araziler içinde kurulu sitelerde tercih ediliyor. Son yıllarda başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde daha çok şehirden uzak bölgelerde bu tip konut projelerinin sayısı oldukça arttı. Bu bölgelerdeki yerleşimlerin birçoğunun çevresinde başka bir yerleşim de mevcut olmadığından tehdide açık olan bu yerleşimlerin korunması için TEDAS gibi çevre güvenlik sistemlerinin kullanılması bir zorunluluk haline geliyor."
Hürriyet/Mehtap ÖZCAN