Kent Haberleri

Haliç'in tarihi binaları yıkılmak üzere!

Tarihi yarımadanın Haliç kıyısında, Eminönü-Ayvansaray sahil şeridinde bulunan ve İstanbul’un en eski yerleşim mekanları olan binlerce eski ve bakımsız bina, yıkılmak üzere.

Yapılan imar planlarının, tarihi dokuya uygun olmaması nedeniyle iptal edilmesiyle plansız kalan ve imar izni bulunmayan bölgedeki tarihi binalar bir bir yıkılıyor. Birçok metruk binanın bulunduğu bölgede bugün Suriyeli aileler yanında yoksul insanlar canları pahasına yaşıyor.


Napolyon’un, “Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu” sözüne mazhar olan İstanbul, son dönemlerde tarihi dokusunda yaşanan aksaklıklar ile konuşuluyor. Eminönü-Ayvansaray-Balat etrafında bulunan tarihi binalar, bakımsızlıktan dökülüyor. Binaların kimi boş, kiminde ise yoksul insanlar oturuyor. Bölge tarihi sit alanı olduğu için de binalar kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenemiyor.


Sahipleri göç etti

Mahalle kültürünün nadir yaşadığı yerlerden biri olan bu tarihi bölgede, aynı zamanda Ermeni ve Rum mimarisinden de pek çok örnek bulunuyor. Bölgenin asıl sahiplerini oluşturan Rum, Ermeni ve Yahudiler, Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül olaylarının ardından göç etmek zorunda kalırken, fabrika atıklarıyla kirlenen Haliç’in artık dayanılmaz bir koku salmasıyla, sahil şeridi iyice boşaltılıp insanlar iç taraflara doğru göç etmek zorunda kalmış.


Planlar iptal oldu

Fatih Belediyesi, 2005 yılının Ekim ayında bölgeyi yanileme alanı ilan etti. Aralık 2009’da Fener-Balat-Ayvansaray yenileme alanı avan projesi Fatih Belediye Meclisi’nde onaylandı. Haziran 2010’da avan proje yenileme kurulu tarafından onaylandı. Ocak 2012’de yıkım çalışmaları başladı. Mart 2012’de müze denetimi olmadan hafriyat çalışması yapıldığı gerekçesiyle çalışmalar durduruldu. Haziran 2012’de 5. İdare Mahkemesi, Ayvansaray projesini de Fener-Balat projesiyle beraber iptal etti. Ekim 2012’de Bakanlar Kurulu Fener-Balat-Ayvansaray için acele kamulaştırma kararı aldı. Mayıs 2013’te alanla ilgili avan ve uygulama projelerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi. Eylül 2013’te de Danıştay 6. Dairesi acele kamulaştırma kararını iptal etti.


Son 15 yılda zenginleşen orta sınıfın ilgisini çekmeye başlayan bölgede, henüz imar izni bulunmuyor. Büyük İstanbul Depremi’nin arefesinde yeni bir imar planı da yapılmadığı için bölge, kaderine terk edilmiş halde akıbetini bekliyor.


Binalar can alıyor

Bölgede bulunan binaların bazıları yıkılmış, bazıları da yıkılmaya yüz tutmuş vaziyette zamana direniyor. Aşırı derecede tahrip olmuş metruk binalar, bazı geceler evsizlerin mekanı oluyor ama sürekli yerleşim yapan yok. Çöken binalar bazen can kaybına da yolaçıyor. 2009’da üç katlı binada oturan 5 çocuklu 7 kişilik aile, çatırtılar duyunca kaçmayı başarmışlar ancak dışarıya çıkamayan yaşlı bir İtalyan kadın çöken binanın altında kalarak hayatını kaybetmişti.


Tarihi Balat-Ayvansaray hattında oturanlar, bölgenin sağlıklı bir şekilde tarihi dokuya uygun olarak onarılması için yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini söylüyor.


İstanbul Gazetesi