Haliç'teki Marmara Tüneli'nin üzerine apartman yapıldı!
Haliç'te efsanevi Marmara Tüneli'ne ait olabileceği iddia edilen kalıntının üstüne 5 katlı apartman dikildi. Göz yuman Koruma Kurulu, inşaat bittikten sonra davalık oldu
Fatih’te Yavuz Sultan Selim Mahallesi Set Üstü Sokak’ta tarihi eserlerin üzerine apartman yaptılar. İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıkları Bölge Koruma Kurulu üyeleri bu vicdansızlığa göz yumdukları gerekçesiyle cumhuriyet savcılığına sevk edildi. Bir profesör ve 3 doçent de dahil bazı kurul üyelerinin üyeliklerine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından son verildi. Savcılığa sevk edilenler arasında tanıdık bir isim de yer aldı. Ayvansaray’da müteahhide farklı, vatandaşa farklı proje dilekçesinin altında imzası bulunan Fatih Belediye Başkan Yardımcısı Talip Temizer de savcılığa sevk edildi.
2011 yılında başlayan inşaat alanında toprak altından taşınmaz kültür varlığı niteliğinde tarihi mahzen ve tarihi eser niteliğinde büyük tünel ortaya çıkarıldı. Buna rağmen üzerine alelacele beton atılıp tarihi mahzen toprakla kapatılıp inşaata devam edildi. Ancak çevredeki vatandaşlar temel aşamasında çıkan bu tarihi eserleri fotoğraflayarak önce Fatih Belediyesi’ne şikâyet etti. Belediye, “İnşaat yasaldır” cevabını verince vatandaşlar fotoğraflar ve video kaydını Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne ihbar etti. Dilekçede temel kazılarından çıkan tarihi eserlerin Haliç ’ten Marmara Denizi’ne kadar uzandığı söylenen dehlize ait olabileceği ve bu tarih talanına ‘dur’ denilmesi gerektiği görüşüne yer verildi.
Müze: İnşaat kaçak
İstanbul Arkeoloji Müzesi Arkeolog Arzu Toksoy Gölbaş’ı yerinde denetim için görevlendirdi. Gölbaş 10.01.2012‘de bir rapor hazırladı.
Raporda; ‘‘Parselde inşaat çalışmalarının devam ettiği, temel betonunun atıldığı, sondaj kazılarında tespit edilen duvarın yerinde korunduğunu görüldüğü, şikâyet dilekçelerinde bahsi geçen kalıntıların, temel betonun dökülmüş olması ve bu kısmın beton seviyesinde toprakla dolu olması nedeniyle görülemediği, bahsi geçen kalıntıların parselin denize bakan kısmında ortaya çıktığı ve bu kısmın dik yamaçla aşağı doğru indiği, ancak bu kısmın inşaat alanının dışında kaldığı için çalışma yapılamadığı’’ belirtildi.
Kurul: İnşaata devam
Müze rapora bir üst yazı yazarak, inşaat faaliyetlerinin müze denetimi dışında yapıldığını, temel betonunun da denetimi dışında atıldığını 4 No’lu Koruma Kurulu’na bildirerek ‘inşaatın acilen durdurulmasını’ istedi.
Koruma Kurulu ise 18.01.2012’de yani müzenin yazısından 1 hafta sonra toplandı. Müzenin uyarısına, ihbarlardaki tarihi eserlerin tahrip edildiğini gösteren fotoğraflara rağmen kurul, 344 sayılı kararında ‘‘Müzenin raporunda ‘Yapılacak binanın oturum alanında herhangi bir kültür varlığına rastlanılmadığı’ belirtildiğinden, kurulca bu aşamada yapılacak başka bir işlem bulunmadığına...’’ dedi. Ve müze raporunu ’Herhangi bir kültür varlığına rastlanılmamıştır’ şeklinde yorumladı.
Kurulun kararı üzerine inşaat hızla devam etti. Haliç manzaralı bina hiç bir engele takılmadan 5 katı bitirerek satışa çıktı. Bizans tuğlalı, horosan harçlı, beşik tonozlu ve tam olarak ne olduğu tespit edilemeyen tarihi mimari kalıntılar 5 katlı binanın temeline gömüldü. Dilden dile dolaşan “ Haliç ’ten Marmara Denizi’ne karadan dehliz var” sözü de ortada kaldı.
Dava açıldı
Koruma Kurulu kararıyla tarih talanına çevredeki vatandaşlar sessiz kalmayarak durumu Cumhuriyet Savcılığı’na bildirdi. Savcılık nisan ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı ’ndan soruşturma için izin istedi. Bakanlık müfettişleri 29.05.2012 tarihinde soruşturmayı tamamlayarak kurul üyelerinin TCK’nın 257. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerini tespit etti. 12 kişi savcılığa sevk edildi.
Koruma Kurul Başkanı Ahmet Tanyolaç, yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Ceylan, üyeler Doç.Dr. Mustafa Özer, Doç. Dr. Kübra Cihangir Çamur, Doç. Dr. Şevket Dönmez, Cem Eriş, Bekir Eren, İBB temsilcisi Ayşenur Alp Kirişçi, Fatih Belediyesi temsilcileri Okan Erhan Oflaz, Talip Temizer, raportörü Ercan Sezen ile müdürü Günseli Aybay hakkında dava açıldı.
Radikal