Halil İbrahim Demirhan: Yabancı yatırımcılar bürokrasi ile mücadele ediyor!
Mütekabiliyet Yasası, inşaat sektörüne büyük bir ivme kazandırdı ama tek kalemde yüzlerce ve de milyonlarca dolar yatırım yapan yabancılar hâlâ gereksiz bürokratik engellerle mücadele ediyorlar....
Türkiye'nin büyümesinde lokomotif sektör inşaat. Bu sektörde akla ilk gelen firma ise Ağaoğlu.
Projelerini yabancılara özellikle de Arap yaünmcılara satarak hızla büyüyen Ağaoğlu İnşaat'ın Ortadoğu sorumlusu Halil İbrahim Demirhan. 5-8 Aralık 2013 tarihinde CNR fuar merkezinde ikincisi düzenlenen Emlak Fuan'nda yüzlerce Arap misafiri ile kucaklanırken görüştüğümüz Halil İbrahim Demirhan ile sektörün güncel durumunu konuştuk.
-Fuara hazırlanırken hedefiniz neydi?
Geçen yıl, ilkini gerçekleştirdiğimiz fuara hazırlanırken tek amacımız ülkemizin güzelliklerini ve yatırım kapasitesini tüm dünyaya göstermekti. Komşularımız bu kapasiteyi alenen görürlerse, Körfez ve Arap ülkelerindeki trilyon dolar seviyesindeki yatırım yapacak yer arayan parayı ülkemize çekebilirdik. Bu paralar önceleri Londra, Paris, Cenevre gibi belki 200 yıllık uluslararası emlak pazarlarına akıyordu.
Ancak o ülkeler şu anda Türkiye kadar hızlı değer kazanan ve dinamik bir pazara sahip değil. Avrupa ülkelerinde bir yorgunluk olduğu gibi binalarında da metal yorgunluğu var. Geliştirilen projeler de ülkemizdeki gibi genç, diri ve dinamik olamıyor. Biz, bu projelerimizle komşularımızı ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz. Tarihimiz, dilimiz, dinimiz ve kültürümüz bir, sıcaklığımız ve kebabımız bir. Dört mevsimin hakkıyla yaşandığı dünyanın tam ortasında muhteşem bir ülkeyiz. Bu dönem bu fırsatı değerlendirebilmek çocuklarımıza daha müreffeh bir Türkiye bırakabilmek için şart.
^Bu yıl yabancı yatırımcılara ne kadar satış yaptınız? Beklentilerinizi yakaladınız mı?
Biz, ülkemizdeki bütün inşaat şirketlerinin ve diğer şirkederin yabancı ülkelere satış yapabilmelerini amaçlıyoruz. Yeter ki üretim ve satış olsun, ülkemiz kalkınsın.
Kendi kısıdı sermayesiyle kalkınmaya çalışan bir ülke olmak yerine örneğin kentsel dönüşümü yabancı yatırımcıların finansmanıyla çevirebiliyor olmamız gerekiyor.
Bu yıl 4 bin civarında tapu ile 1 milyar 600 bin dolar yaünmı ülkemize çektik. Bu daha başlangıç. Eğer bürokrasi azalülırsa yılda 10 milyar dolarlık yatırımı sadece bizim şirketimiz ülkemize kazandırabilir.
-Bürokrasi azaltılması ile kastettiğiniz nedir?
Mütekabiliyet yasası çıktı ve bu ülkemize çok büyük kazanımlar sağladı. Ancak yapılması gereken üç küçük değişikliğe daha ihtiyacımız var. Milyar dolar seviyelerinde yatırım yapmak için ülkemize gelen yaürımcılara oturum izni vermek için devletimiz onları Aksaray gibi yerlerde defalarca kuyruğa sokuyor ve bekletiyor. Bu yatırımcıyı soğutan ve bunaltan önemli bir ayrıntı. Vize verirken yaşatılan zorluklar yatırımcıyı kırıyor, bunaltıyor ve ülkemizden soğutuyor. İngiltere ve birçok Avrupa ülkesi Arap ve Çinli yaürımcılara ülkelerinde yatırım yapmaları, yaşamaları ve zenginliklerini ülkelerine getirmeleri için birçok kolaylık sağlarken biz tarihî, kültürel ve dinî bağlarımız olan komşularımıza çok kötü bir muameleyi reva görüyoruz.
-Diğer iki konu neydi?
İkincisi; Türk vatandaşı tapudan bir gayrimenkul alırken bir günde işini halledebiliyor ama yabancı için bu süre iki ay. Aşın yoğun bürokratik işlemler, birçok devlet kurumuyla yazışmalar ve uzayan tapu işlemleri Avrupa ülkelerinde bu işlerini birkaç günde yapmaya alışan yatırımcıları soğutuyor. Askeriye, tarım il müdürlüğü, yabancılar şubesi, valilik gibi birçok kuruma yönlendirilen yatırımcılar bu işlerini kolaylıkla halleden ve oturum izni veren Malezya ve Endonezya gibi doğu ülkelerine veya Avrupa ülkelerine gidiyor. Son olarak havalimanında karşılaşılan nazik olmayan tutumlar, ülkeye girerken ödemesi gereken 20 dolan Türk parası olarak vermek isteyen yatınmcılardan dolar talep edilmesi ve döviz bürosu aratılması, daha ilk anda yaünmcılann canlarını sıkan ufak ama ülkemize zarar veren aynntılar.