Sektörel

Hamit Demir: Konut projelerinde garantör banka olmalı!

Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir: "İnşaat sektöründe gelecekte konutzedelerin oluşmaması için, Maliye Bakanlığı’nın bir genelge yayınlayarak, inşaat projelerinde garantör banka şartı aranmasını şart koşmalı" dedi..

"İnşaat sektöründe gelecekte konutzedelerin oluşmaması için, Maliye Bakanlığı’nın bir genelge yayınlayarak, inşaat projelerinde garantör banka şartı aranmasını şart koşmalı" diyen Demir İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir; garantör bankaların da ruhsatı, kat irtifakı, kredisi olmayan projelere garantör olmayacağı için, sektörde oluşabilecek konutzedelerin önüne geçilebileceğini söyledi.


Demir İnşaat A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir ile yaptığımız röportaja bugün de devam ediyoruz. Röportajın dünkü kısmında Türkiye’de yıllık 1 milyon 500 bin konut üretildiğini ve geçen yıl 1 milyon 180 bin konutun satıldığını belirten Demir, sektörün geleceğinin daha kaliteli konutlarda olduğunu ifade etmişti.


Röportajımızın bugünkü bölümünde ise inşaat firmalarına değinen Demir, son dönemde birçok firmanın inşaat sektörüne girdiğini ve bu durumun kimi zaman mağduriyetler yarattığını ifade etti, Bunun önüne de bankalara garantörlük verilerek geçilebileceğini dile getiren Demir, “Bankalar ruhsatı, kat irtifakı, kredisi olmayan projelere garantör olmayacağı için, sektörde oluşabilecek konutzedelerin önüne geçilebilinir” şeklinde konuştu.


1 milyon konut dediğinizde her bir müteahhit 3 daire yapıyor. Demek ki bir kısmı hiç üretmiyor.

Hayır hayır, benim dediğim şu. O kadar çok müteahhit türedi ki, kendini müteahhit olarak görenler çok. Bir bina yapıyor, yaptıktan sonra satamıyor ve zorlanıyor. Ondan sonra iş de yapamıyor ama adı müteahhit. Bir bakıyorsunuz iki üç kişi bir araya geliyor,  emlakçıların getirdiği beyaz kağıt üzerindeki kar paylarını görüp 'biz buraya girelim' diyor. Giriyorlar ellerinde üç beş kuruş, o da bitiyor ve ondan sonra vatandaştan para alıyorlar. Ucuz konut satmaya zorlanıyorlar bitirmek için, onu da bitiremiyorlar. Vatandaş da mağdur durumda kalıyor. Geçen gün bir televizyon programındaydık ben ve önde gelen iki şirketin yöneticileri ile. Editör bize dedi ki 'twitlerde hep şöyle geliyor, mahal listeleri nedir, ne işe yarar, neden müteahhitler mahal listelerini kollar da arkasına bunu taahhüt ederler, imzalarlar da yapmazlar? Mahal listesi demek teknik şartname demek. Yani mahal listesi nedir? Bir daireye neler veriyorsun, içinde neler teslim ediyorsun, bu demektir. Buna da dikkat edeceksin. Eğer ki sen mahal listelerini sağlam olarak bitmiş şekilde imzalanmış olarak almak istiyorsan daire alacağın firmayı iyi seçeceksin.


Mahal listesi bulamadığında ne oluyor?

Hiçbir ceza yok. Dava açacaksın, davalardan davalara koşacaksın.


Konut alacak vatandaşlar neye dikkat etsinler? Vatandaşlara ne öneriyorsunuz?

Ben şunu söylüyorum. Maliye Bakanlığı'nın acilen bir genelge yayınlaması gerekiyor. Bir, olmazsa olmaz her projede garantör banka olmalı. Banka ruhsatı olmayan, kat ittifakı olmayan, kredisi olmayan bir proje, düzgün gitmeyen, bir proje olmaz.


Siz işinizi temiz yapan müteahhitlerdensiniz. O zaman bu tür genelgelerin çıkması için bir baskı grubu oluşturmanız gerekmiyor mu? Bu hem sizin geleceğinizi korumak açısından hem de balonların oluşmaması açısından, aynı zamanda da tüketiciyi korumak açısından önemli.

Bunu yapmıyor değiliz. Bugün 315 bin müteahhit var. 315 bin müteahhitin içinde 10 bin tanesi popüler ve böyle bizim gibi site yapan müteahhitler değildir. Geri kalan çok ufak müteahhitlerdir. Halbuki banka garantörlüğü 10 konutta da olsun, 20 konutta da olsun; olduğu zaman devlet daha çok vergi toplar.

İnşaat sektörürün payı yüzde 15-20 


1 milyon konut satışının Türkiye'deki ekonomik karşılığı nedir? Diyelim ki biz yıllık 800 milyar değer üretiyoruz. Bunun içerisinde inşaat sektörünün yeri nedir? 

Yüzde 15, yüzde 20 gibidir bu dönemde.


Ülkenin dinamiği olarak etkisi büyüktür herhalde...

Hem ülkenin dinamiği olarak çok büyüktür hem de işsizliğin azalmasının en büyük sebeplerinden biridir. Bugün bizde 800-900 kişi çalışıyor. İşsizliğin azalmasına en büyük sebep bugün işsizlik yüzde 7-8'lerde dolaşıyorsa inşaat sektörünün canlanmasındandır.


Yabancı işçi çalıştırıyor musunuz?

Yabancı işçi bizde kesinlikle yok.


İnşaat sektöründe de görüyorum yabancı işçi girişlerini...

Şimdi şöyle, yabancı işçi çalıştırmak için SSK ve sosyal haklara sahip olunması gerekiyor. Bunlara sahip olamadığınız takdirde içeriye sokamıyorsunuz. Çalışma Bakanlığı'nı ben bu konuda tebrik ediyorum. Mükemmel bir denetim sağlıyorlar. Denetliyorlar ve en ufak bir şeyde cezaları da çok ağır.


Çalışma Bakanlığı onların işsiz kalmasını sağlamamak için mi bu denetimi yapıyor?

Yok, inşaat sektörü riskli imalatlarda birinci sırada olduğu için yabancı işçileri sokamıyorsunuz. Sigorta yapmanız gerekiyor, sigorta yapamıyorsunuz. Bir de bizim ustalarımız yılardır bizde çalışan kişiler. Bizde 15 sene, 20 sene çalışan taşeronlar var, ekip var, ustalar var. Yani huyunu, suyunu, dilini biliyorsunuz. Bir yabancının bilmiyorsunuz, bilmediğiniz için orada sıkıntı çekiyorsunuz. O yüzden yabancı bizde sıfır.


Gelecek ile ilgili farklılaşmak dediniz. İnşaat sektörü içerisinde mi farklılaşmak yoksa farklı sektörlerde de mi ilerlemek?

İnşaat sektörünün içinde farklılaşmak da var. Otel ve turizm alanları yapmak. Şu an nihayetinde bir otel inşaatımız da var, 5 yıldızlı, 300 odalı çok güzel bir otelimiz var bu bölgede. İzmir'de Allah nasip ederse yine bir otel işine soyunduk. Genelde inşaat ile ilgili projeler düşünüyoruz. Çünkü biz tatil bölgelerinde de turizme yönelik, bildiğimiz işin üzerinde farklı dallarına yönelmek istiyoruz. Ben hep bunu söylerim, bildiğiniz işler en güzeldir.


İnşaatta müthiş bir daralma yaşandı ama tüm projelerinizi de bu sektörde kurdunuz. O zaman bu sizin için bir risk değil mi ?

Risk ama şunu söyleyeceğim. Bugün inşaat sektöründe bir kriz ya da yavaşlama olacaktır. Belirli bir süre sonra ister istemez bir yavaşlama olacaktır. Ama bu doyumda bugün 310-315 bin müteahhit varsa bu 50 bine düşecektir. Biz buların arasından ilk 3'e gireceğiz. Çünkü biz işimizi düzgün yapıyoruz.


Sizinle ilgili müthiş bir pozitif algı var...

Biz her insanı, dil, din, ırk ayrım yapmadan, sınıf ayrımı yapmadan, zenginmiş fakirmiş ayrımını yapmadan herkese aynı mesafede dururuz, davranırız. Herkese o saygıyı, sevgiyi gösteririz. Herkesi karşılarken ceketimizin düğmelerini ilikleriz.


Siz bir Ağaoğlu değilsiniz, değil mi?

Hayır.


Ağaoğlu'nun mesela araba merakı var, sizin bir merakınız var mı?

Benim bir merakım yok. Hep çalışıyoruz. Para biriktirmek yerine proje biriktiriyoruz. İlerideki günlerde inşaat sektöründe sıkıntılar olacak, bu bir gerçek. Ucuz konutzedeler oluştu. İlerideki günlerde pahalı konutzedeler de oluşacak. Pahalı alacak, reklamları nedeniyle firmayı büyütecek ama bitmeyecek. Teslim süreleri uzayacak. Bunlara dikkat edilsin. 3 kişi birleşmiş önüne konmuş, sizin yüzde 30'a aldığınız projeyi yüzde 50'ye alıyor. İster istemez ilk etapta arsa değeri çok yüksek oluyor. Arsa değeri yükseldiği zaman çevre değeri de yükseliyor. Ondan sonra da girip ben lüks konut yapacağım diyor. Projeyi de, reklamları da, fiyatları da ona göre hazırlıyor. Sonra satamıyor, sattığını da bitiremiyor. Bu gibi şeyler olacak, bunlara dikkat etmek gerekiyor. En önemlisi arsa değerleri çok arttı. Bakın Beylikdüzü'ndeyiz. Beylikdüzü'nde üç sene önce yüzde 30'alınan bir yerin metresi bin 500- 2 bine satılan yer bugün yüzde 50'ye alınan bir yerin metresi 5 bine satılıyor. Böyle bir kar var mı? Arsa bedeli üzerinde var mı? Yok.


Arsa payları geri çekilir mi Türkiye'de?

Çekilmesi lazım. Çekilmezse olmaz. Bakın biz bir yerle görüşüyoruz. Biz yüzde 30'larda bir rakam veriyoruz. Bizim verdiğimiz yere başka bir arkadaş gelip yüzde 50 veriyor. Arkadaş da haklı, diyoruz ki evet sen de haklısın. Yalnız biz teminat veririz. O arkadaş sana vereceği yüzde 50'nin teminatını verir mi? Arsa sahibi olarak hep yüzdelere bakıyoruz, gelire değil.


7 Haziran'da seçim var. Türkiye'de bir siyasal iktidar değişikliği konut piyasasını etkiler mi? Sektörünüzü etkiler mi? Böyle bir risk görüyor musunuz?

Allah korusun biz hakikaten bir siyasi iktidar değişim söz konusu olduğunda sıkıntı yaşayacak firmaların başında geliyoruz. İlk etapta sıkıntı yaşanır. Çünkü kurulacak yeni bir hükümetin istikrar sağlaması için bir sene geçmesi lazım. İster istemez insanların içinde bir güvensizlik oluşacak. Yani o hükümetin programı, geleceği vs. Şimdi hep söylüyorum yabancılar da daire alırken, bizler de 2015- 2016- 2017'yi analiz ederken Türkiye'deki siyasetin çok istikrarlı gideceğini görüyoruz. Eğer tekli bir hükümet olmaz ise ikili üçlü bir koalisyonla gidecek hükümetlerde hep sıkıntılar yaşanmıştır.


Beylikdüzü bizim için çok önemli...


31 senelik inşaat sektöründeki iş deneyiminizin son 10 yılı sizin için iyi dönem mi?

Evet, aynen öyle. 2001'de ben 34 daire yapıyordum. AK Parti'li ya da CHP'li belediye olması önemli değil, hepsi bizim dostumuzdur. Herkesle diyaloglarımız çok iyidir. Ama bizim için büyümede en güzel şey siyasi istikrar. Yani geriye döndüğü zaman 10 sene içerisinde yapmış olduğumuz ve katetmiş olduğumuz bu ivmeyi unutamayız.


Aslında Hamit Demir'i var eden Beylikdüzü bölgesi. Hamit Demir dediğimizde Beylikdüzü'nde yükselmiş bir işadamı olarak görüyorum. Buradan yola çıkarak Beylikdüzü'ne bir borcunuz olduğunu düşünüyor musunuz? Beylikdüzü'ne yönelik olarak  isminize yönelik herhangi bir şey yaptınız mı? 

Doğrudur, biz 31 senelik bir firmayız ama 2004'te Beylikdüzü'ne geldik. Geldikten sonra siteleşmeyi, hükümetin de bize vermiş olduğu destekle beraber siteler yapmayı, işler yapmayı öğrendik ve bununla da böyle devam ettik. O yüzden Beylikdüzü'nde de çok sevildik, Beylikdüzü halkı tarafından, İstanbul'daki Beylikdüzü'ne sempatisi olan insanlar tarafından çok sevildik. O yüzden Beylikdüzü'ndeki son 10 senelik yükselişimiz beklentinin çok üstünde. Allah'a çok şükür çok da güzel işler yaptık. Beylikdüzü'ne borcumuz kesinlikle var, olmaz olur mu? Yani Beylikdüzü'nde para kazandık, Beylikdüzü'nde insanları mutlu ettik, mutlu ederek borcumuzun bir kısmını ödedik. Ama kamusal alanda yapacağımız şeyler tabiki olmalı. Biz Kıraç bölgesinde Hamit Demir Sağlık Ocağı diye bir sağlık ocağı yaptık ve teslim ettik. Bir camiyi yarım alıp yaptık ve teslim ettik. Allah nasip ederse önümüzdeki yıllarda yine Beylikdüzü'nde hakikaten Beylikdüzü halkına faydalanacağı güzel şeyler de yapmak istiyoruz. Şu an İstanbul'un içerisinde de projeler yapıyoruz, İzmir'de de projeler yapıyoruz. Ben 19 sene Cennet Mahallesi'nde de konut yaptım. Cennet Mahallesi'nin de hakikaten bana büyük bir katkısı var. Bu nedenle kesinlikle Beylikdüzü bizim için çok önemlidir. Şu anda inanıyorum ki Beylikdüzü'nde en çok sevilen firmalardan biriyiz.


Konuşmanız içinde ben bir işkoliğim dediniz. Müteahhitlik yapıyorsunuz, hayatınızda başka bir şeyler yapar mısınız? Yani mesela top oynamak, tenis oynamak, arkadaşlarınızla buluşmak gibi, kahveye gidip okey oynamak gibi.

Yok ben haftanın en az 4 gününü aileme ayırırım. Dışarıda arkadaşlarımızla, dostlarımızla yemek programlarımız olur, kahve programlarımız olur, ev ziyaretlerimiz olur. Ben mutlaka her akşam çocuklarımla bir istişare yaparım. Toplanırız, sohbet ederiz, kahve içeriz. Olmazsa olmaz bunlar benim için ve her akşam yaparım. Fırsat buldukça at binerim, tenis oynarım. Atım yok ama güzel at binerim.


Beyliküzü 5 yıl sonra çok farklı olacak


Beylikdüzü'nün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beylikdüzü 2000’li senelerde apayrıydı ama üç, dört sene önce deselerdi ki Beylikdüzü 2015'de böyle olacak, hakikaten inanamazdım. Ama şu bir gerçek. Beylikdüzü, geleceğin en güzel şehirlerinden biri olacak. Bugün bizim Demir Romance'de sattığımız dairelere baktığımız zaman, yüzde 80'ini satmışız. Yüzde 75'i İstanbul'un içinden gelen vatandaş. Yüzde 15'i Beylikdüzü'nden. Etiler'den bile bize müşteri var. Biraz önce konuştum karşıdan Kadıköy'den geliyor. Beylikdüzü'nün hakikaten apayrı bir güzelliği var.


Geçtiğimiz günlerde bir İstanbul anketi yayınlandı, yaşanılabilirlik ya da memnuniyet anketi. Beylikdüzü sıralamada 19. idi. 

Anketleri orada hazırlamışlar da o yüzden. Yani Beylikdüzü'ne gelip sormamışlar. Bakın Beylikdüzü'nde yaşayan bir kişiyi Beşiktaş'ta ya da Etiler'de yaşatamazsınız.


Ama oradaki arsanın metrekaresi, buradakinden çok daha fazla.

Bakın 5 sene sonra Allah ömür verirse tekrar görüşüp konuşalım. 5 sene sonra Beylikdüzü o gün Beşiktaş'ı da, Levent'i de yakalayacak, bundan emin olun. Beylikdüzü para kazanılacak bir merkez, oturulacak bir merkez. 


YÜZDE 35’E İMZA ATIN DESELER, ATAMAM


Beylikdüzü Belediyesi geçtiğimiz günlerde yüzde 30'luk bir yer verdi, bununla ilgili de söylenen şu; aslında yüzde 50 ile verilecekken yüzde 30'la verilebilir mi? Ama bunun mantığını da az önce anlattınız. Bu konudaki değerlendirmeniz nelerdir?

Belediyenin ihalesine biz de girdik. Ben kat karşılığı yüzde 30, 152 milyon TL garanti ile girdim. 152 milyon TL'de hasılattan taahhüt.


Niye yüzde 50 ile verilen bir yere yüzde 30 verdiniz?

Kesinlikle yüzde 50 değil, olması mümkün değil. Geçin onu. Orayı alan arkadaşlar yüzde 35 ile aldılar, 202 milyon TL'de bir garanti verdiler.


Onların sizden farklı öngörüsü neydi?

O arkadaşların medeni cesaretleri yüksekti ve bir grup oluşturdular. Orayı alan firmalar çok düzgün firmalar. Biz yüzde 32'lere çıktık, yüzde 35'lerle onlara kaldı. O arkadaşlar orada güzel bir proje yapar, para da kazanırlar. Yalnız ben gerçekten belediyeyi orada tebrik ediyorum, kutluyorum, kim ne derse desin. Belediye orada çok güzel bir ihale yaptı. Bunun üstünde bir ihalenin yapılması mümkün değildi. Başkan şunu dedi: Ben 250 milyon hasılat istiyorum. Ben dedim ki çok para. Buraya giren müteahhit size 250 milyon lira taahhüt ederse çok sıkıntı çeker.


Kaç dönüm orası?

Orası brütte 60 dönümdü, neti bayağı küçüktü. Nihayetinde bin 100 daire gibi bir şey oluyor. Ben bu işin içindeyim ve teklif verdim. Bugünkü şartlarda belediye bana vermiş olsaydı ben zorlanırdım.


60 dönüm almaya kalksanız orada 180 milyon lira ödersiniz ama...

60 dönüm satsanız 1000 liradan 60 milyon para eder. Oradaki arsayı bugün satmaya kalksak ben bin 500 lira vermem yani. Belediye Başkanı kökende inşaatçı ve bu işleri çok iyi biliyor. Bildiği için de Beylikdüzü'ne fayda ve menfaatleri getirecek bir proje oluşturdu ve bu ihale çıktı. O yüzden sokaktaki dedikodulara inanmayın. Belediye bu ihaleyi çok güzel verdi. Bugün belediye dönse bize dese ki gelin Demir İnşaat 202 milyon garanti yüzde 35'e imza atın, ben yine atamam.


O da kendi gerçekliğiniz üzerinden kaynaklanıyor.

Evet. Atamam ama o ihaleyi alan arkadaşlar  da gerçekten yılların müteahhitleri ve çok düzgün firmalar. Yüz akıyla da çıkacaklar, belediye de güzel para kazandıracak. O yüzden ben ortada dolaşan dedikoduları boşveriyorum. Bir de şunu söyleyeceğim. Oranın imarı, çıkmış hakları bu belediye döneminde değil. Bu haklar bundan önceki sayın Yusuf  Uzun tarafında oranın imarı alınmıştı. Bu haklar Ekrem Bey'in yükselttiği veya azalttığı bir şey değil. Ekrem Bey'in büyük şansı vardı, hazır bir yer geldi ve sadece ihalesini yapmakla kaldı. O yüzden oranın tüm hakları önceden Yusuf Uzun tarafından alınmıştı. Diyorlar ki gitti dereye bina yaptı, dereyi ihale yaptı. İhale yaptı da bu adam yapmadı. Bu hazırlanmıştı gelmişti.


Siz CHP'li bir müteahhit misiniz?

Ben hiç bir partili müteahhit değilim. Ben doğruları savunuyorum.


Gazetem İstanbul