Magazin

Hande Ataizi, Lavanda Hotel'e Fransız bahçesi kuruyor!

Hande Ataizi ile Benjamin Harvey'in 8 Eylül'deki kır düğünü için Şile Lavanda Hotel'e Fransız bahçesi kuruluyor. Dekorasyon için 7 kamyon antika gelecek. Bahçe mermer heykellerle süslenecek. Ataizi, taht üstünde gelecek

FRANSIZ BAHÇESİ'NDE KIR DÜĞÜNÜ

Hande Ataizi tahta çıkıp "Ya nasip" diyecek! Nişanlısı Benjamin Harvey ile 8 Eylül'de Şile'de Lavanda Hotel'de dünya evine girecek olan Ataizi'nin düğününün ayrıntıları belli olmaya başladı. Kır düğününün organizasyonunu İstanbul gece hayatının tanınmış ismi Doğan Çakıt nam-ı diğer Dodo üstleniyor. Dodo, güzel oyuncunun düğünü için bir Fransız Bahçesi oluşturacak. Bunun için düğün alanına 7 kamyon antika taşıyacak. 


DÜĞÜNDE BALKAN EZGİLERİ ÇALINACAK

Düğünde tüm bahçe kristal avizelerle donatıldıktan sonra mermer heykeller, 3 metrelik döküm büstler ve küpler alana yerleştirilecek. Hande Ataizi ile Benjamin Harvey 8 metrelik bir masada Rönesans devrini anımsatan tahtlarda oturacak. Bir aksilik olmazsa Ataizi düğüne 180 davetlinin arasından taht içinde taşınarak gelecek. İtalyan yemeklerinin servis edileceği gecede, 40 kişilik bir müzik ve dans grubu Balkan ezgileriyle davetlileri coşturacak...


MODİFİYE GELİNLİK GİYECEK

Hande Ataizi gelinlik için seçtiği model tam olarak içine sinmeyince ünlü modacı Hakan Yıldırım'dan yardım istedi. Hakaan markasıyla dünyaca tanınan Yıldırım, Ataizi'ni kırmayarak beğendiği model gelinliği kendi yorumunu da katarak yenileyecek. 


HANDE'NİN TAHT MERAKI

"Şunu biliyor musun" dedi... Mutlaka yine saçma sapan bir şeyler söyleyecek. "Sen işine bak, bulaşıkları bir an önce bitir" dedim sözünü keserek. Gargamel somurttu: "Rahmetli anacığımın evinde bile bulaşık yıkamamıştım" dedi. "Senin rahmetli anacığın değilim, benden aldığın borçları ödeyene kadar bulaşık da ütü de sana ait..." diye karşılık verdim. Kendi kendine söylenip duruyor; despotmuşum, göbeğim de zaten Don Corleone gibiymiş falan filan... Dırdırından kurtulmak için "Demin ne söyleyecektin" diye sordum. "Adamın biri, küçük bir sınır gümrüğünden smokinle geçip, ertesi gün dönüyormuş. Bir, üç, beş derken gümrükçüler şüphelenmeye başlamışlar. Herif bir şey kaçırıyor ama ne? Her defasında iyice arıyorlar üzerinde hiçbir şey yok..." "Uzatma söyle ne kaçırıyormuş" dedim. "Smokin" dedi sırıtarak. Tam üzerine yürüyordum ki "Benim hiç smokinim olmadı" diye sızlanmaya başladı. "N'apacan lan sen smokini" diye haykırmamı soru zannedip ne dese beğenirsiniz; yaklaşık bir yıldır benim ‘müzevirliği' yaparken sürekli gelinlik, smokin, düğün haberleri getiriyormuş, canı çekiyormuş, ona bir smokin alamaz mıymışım? Belki Hande'nin düğününe o smokinle gidermiş... "Hangi Hande" diye sordum. "Ataizi tabii... Biliyor musun Hande'nin gelinliği..." Kulakları diktim yine. Geveze meveze ama bu hilkat garibesinin dağarcığında her zaman yeni bir haber oluyor... "Anlat arkadaş" dedim. "Beğenirsem belki bulaşıkçılıktan terfi edersin..." 

Efendim, Hande Ataizi ve gazeteci nişanlısı Benjamin Harvey'in romantik ilişkisi 8 Eylül'de mutlu sona erecek. Hatta Hande'yle Benjamin'in bir kır düğünüyle evleneceği yazılmıştı. ‘Yazılmıştı' diyorum, çünkü herkes gibi ben de bütün bunları gazetelerden okudum. Ama kulağı delik ‘muhabirim' Gargamel, Hande'nin düğünü ve gelinliği konusunda gün ışığına çıkmamış dedikodulara ulaşmış. 

Düğünün organizasyonunu İstanbul gece hayatının ve sosyoelitlerinin vazgeçilmezi Doğan Çakıt, nam-ı diğer Dodo üstlenmiş. Hal böyle olunca kır düğünlerinin en gösterişlisine hazır olun derim. Dodo davet günü düğünün yapılacağı Şile yakınlarındaki Lavanda Hotel'e 7 kamyon antika gönderecekmiş. Zannedersiniz antika fuarı düzenleniyor. Dodo'nun hayalindeki 'Fransız bahçesi'ni Şile'ye taşımak için 7 kamyon anca yeter bana göre. Tüm bahçe kristal avizelerle donatıldıktan sonra mermer heykeller, 3 metrelik döküm büstler ve küpler kıra yerleştirilecekmiş. Madonna'nın ortaklarından biri olduğu Miami'deki meşhur Delano Oteli'ndeki 'bahçe yatağı'nın benzerinden 7 tane yaptırılıp, konukların davet boyunca 'istirahatleri' için etrafa serpiştirilecekmiş. Dodo bu, eğer isterse Madonna'yı bile getirir düğüne... Neyse efendim, bu ihtilalden önceki gösterişli dönemi yansıtan Fransız bahçesinde gelin ve damat 8 metrelik bir masada 'Rönesans devrini anımsatan tahtlar'da oturacaklarmış. Hatta Hande, son dakikada bir aksilik olmazsa Dodo imzalı bir başka tahtın içinde taşınarak gelecekmiş 180 davetlinin arasına. Bizim kız bu koltuk sevdasına kapılıp gecenin ilerleyen saatlerinde "Ekmek bulamayan brioche yesin" gibi demeçler vermez umarım. 


İtalyan yemeklerinin servis edileceği gecede, eğlenceden ise 40 kişilik bir müzik ve dans grubu sorumluymuş. Ağırlıklı olarak Balkan ezgilerinin çalınacağını duyduğumda "Hande bizim ortaya karışıklara özenmiş" diye düşünmeden edemedim. Baksanıza Fransız bahçesi, İtalyan yemeği ve Balkan müziği. Gargamel'e göre Hande, ünlü modaevi Missoni'nin varislerinden Margherita Missoni'nin kır düğününü çok beğenmiş, meğer Margherita kızımızın özel gününde de Balkan şarkılarıyla 'gerdan kırmış' davetliler.


Bu ağaçlardan avizelerin sarktığı, Kim Kardashian'ın düğününü aratmayacak ihtişamlı organizasyon için Dodo "Düğün hediyesi" diyerek Hande'den bir kuruş para da almamış. Elle Dergi'si de gecenin her anını görüntüleyecekmiş neyse ki, biz de bu kır düğünü mü saray düğünü mü anlayamadığım gecenin detaylarından mahzur kalmayacağız. Ama Hande'ye kocaman bir bravo demeyi de unutmayalım, çünkü kız hiç denenmemiş bir iş gerçekleştiriyor. Dodo'nun muhteşem organizasyonuyla bu düğün eminim çok konuşulur.


Neyse, gelelim gelin kız için belki de en önemli meseleye; gelinlik. Efendim Hande, ‘modifiye edilmiş' bir gelinlikle evlenecekmiş. Hemen "Ne oluyor araba mı bu?" demeyin. Modifiye ustasının da Hakan Yıldırım olacağını söyleyip olayı biraz daha anlaşılır kılalım. Hande düğün için model ararken sonunda bir tanesi az da olsa içine sinmiş, ama bir türlü tam beğenememiş. O da yakın dostu Hakan Yıldırım'dan o gelinliğe sihirli dokunuşlarda bulunmasını rica etmiş. "Sen istiyorsan seve seve yaparım" demiş Hakan da. Tabii tasarıma kendi yorumunu katarak. Hakaan gibi bir dünya markasının 'modifiye' etmesiyle ortaya bambaşka ama muhteşem bir gelinlik çıkar eminim. Gargamel "Hande duyduğuma göre biraz zor beğenirmiş, 'Bu tam istediğim gibi olmamış' diye çemkirmez umarım kimseciklere" deyince benden şaplağı yedi tabii. "Sus ulan" dedim, "Haberi verdin, yorumu kendine sakla." 

Habertürk