Hasankeyf’te 11 bin 500 yıl öncesine ait yerleşim yeri bulundu!

Üzerine yapılacak Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya olan antik kent Hasankeyf’ te 11 bin 500 yıl öncesine ait yerleşim yeri bulundu...

Üzerine yapılacak Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya olan antik kent Hasankeyf’te 11 bin 500 yıl öncesine ait yerleşim yeri bulundu. ‘Hasankeyf’in ilk köyü’ sayılacak kalıntılar arasında çoğunluğu çocuklara ait insan kemikleri de var. Kazı başkanı Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, “Hasankeyf, bir an önce taşınmalı.” diyor.

Antik kent Hasankeyf’te Japon ekibinin yaptığı kazılarda, Neolotik Çağ’a ait içerisinde insan iskeletlerinin yer aldığı mezarlar bulundu. Prof. Dr. Yutuka Mıyake, kazı yaptıkları höyüğün günümüzden 11 bin 500 yıl önceki döneme denk geldiğini söyledi. Göçebe hayatın yaşandığı yerde bir süre sonra yerleşik hayata geçildiğini belirten Mıyake, 9 metre genişliğinde bir yapı bulduklarını anlattı. Mıyake, “Taban üzerinde dikili taş var. Birçok gömü tespit ettik. Dikili taşın 1,5-2 metre uzunluğunda olduğunu düşünüyoruz. Tabanın altına gömülmüş insan iskeletini bulduk. Kemik üzerinde boya izleri var.” bilgisini verdi.

Kemiklerin bulunduğu höyükte Japonya Tsukuba Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yutuka Mıyake’nin danışmanlığında 12 uzman ve 6 öğrenci ile 40 işçi çalışıyor. Hasankeyf kazı evinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Kazı Başkanı Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, 2013 yılı arkeolojik kazı ve belgeleme çalışmaları konusunda bilgi verdi. Uluçam, kazı esnasında ortaya çıkanı insan kemikleri, mezar taşları ve birçok tarihî figürü basın mensuplarına tanıttı. Uluçam, “Burası insanların bir arada yaşadığı ilk  yerleşim yerleri dediğimiz köylerden biri. İlk zamanlar aileler, mağaralarda yaşarken, ilk defa bir köy oluşturuluyor. Hasankeyf’te onların en eski örneğini görüyoruz.” dedi. Höyükte kazı esnasında bulunan insan kemiklerinin orta boylu olduğunu belirten Uluçam, “Çoğunda çocuk olduğunu görüyoruz. Demek ki yaşama koşulları zor. Her dönemde olduğu gibi en çok hayatını kaybeden yine çocuklar. ” ifadesini kullandı. O dönemde mercimek kullanıldığını kaydeden Uluçam, taş kaplar içinde kurumuş mercimek bulduklarını anlattı. Kazılarda ortaya çıkan diğer kalıntılar ise; meşe palamudu, mercimek, baklagillerin çeşitleri. Uluçam, Hasankeyf’in yeni yerleşim yerine bir an önce taşınması gerektiğini, taşınma işlemleri bitmeden sular altında kalmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Zaman Gazetesi