Haşereyle savaş mevsimi açıldı!
Yaz aylarında kapatılmayan kapı ve pencereler, haşere sorununu da beraberinde getiriyor
Yürüyen ve uçan haşereler veya kemirgenler, gün boyu ev sahiplerinin belalısı oluyor. Yemeklere konmaları, gürültü yapmaları yanında sağlığı da tehdit ediyor. Türkiye'de haşerelerle kimyasallar veya elektronik kovucularla mücadele ediliyor. Kışın fareler, yazın ise sinek, böcek ve karıncalarla mücadele yoğunlaşıyor. Bu arada, keneler de yeni bir düşman.
Yaz geldi, boğucu sıcaklardan kurtulmak için kapılar pencereler açıldı ve haşereye gün doğdu. Yürüyen, uçan, sürünen haşereyle savaş sektörünün 300 milyon dolar boyuta ulaştığı söyleniyor.
Sıcaktan kapı pencere açınca haşerelerle savaş da başladı
SICAKLAR bastırdı. Konutların içi çoğu zaman yaşanmaz hale geldi. Kliması olmayanların sıcaklara karşı ilk çözümü kapı ve pencereleri açmak. Artık neredeyse yirmi dört saat açık bırakılan bahçe, balkon kapıları ve pencereler ise davetsiz misafirleri evlere çekiyor. Sinek, böcek ve hatta kene gibi farklı türde kemirgen, sürüngen ve uçan haşereler konut sahiplerinin huzurunu ve sağlığını tehdit ediyor. Bu haşerelerle de kimyasal ve elektronik kovucularla mücadele ediliyor. Türkiye'de kışın fareler, yazın ise sinek, böcek ve karıncalarla mücadele yoğunlaşıyor. Her yıl yüzde 10 büyüyen `haşereyle savaş' sektörünün boyutu 300 milyon doları (470 milyon TL) buluyor.
Kimyasallar ya da elektronik kovucular
Elektronik haşere kovucu Pest-Stop Türkiye dağıtıcısı Ahlat Pazarlama'nın Genel Müdürü Hakan Yılmaz, haşereyle mücadelede kimyasal çözümler ve elektronik haşere kovucular olmak üzere iki mücadele yöntemi bulunduğunu anlatıyor. Türkiye'de ilk akla gelen çözüm genelde kimyasallar oluyor. Elektronik sistemler ise bir süredir gelişiyor. Haşerelerin kemirgenler, yürüyen ve uçan haşereler olmak üzere üç grupta sınıflandırılabildiğini belirten Yılmaz, "Uçan haşerelere karşı kalıcı kimyasallarla kontrol yönetim kullanılır. Kemirgenlerde istasyonlar kurulur. Yürüyen haşerelerde ise klasik ilaçlama yöntemleri tercih ediliyor" diyor. Elektronik sistemler ise yaydıkları ses dalgalarıyla bütün haşerelerle mücadele ediyor. Haşereleri öldürmeden de uzaklaştırabiliyor. İlgililerin söylediğine göre, ekosisteme ve o çevrede nefes alan insanlara sağlık açısından da zarar vermiyorlar.
Müstakil yapılaşmayla arttı
Yılmaz, elektronik kovucuların tablet ve toza önemli bir alternatif olduğunu ve ABD'de astım hastalarının haşerelere karşı kimyasal çözümlerden yararlanamaması nedeniyle ortaya çıktığını söylüyor. Hiçbir sarf malzemesi olmayan ve kimyasal kullanmayan elektronik haşere kovucular, ses dalgaları yayarak haşerelerin sinir sistemini bozarak, bulundukları ortamı terk etmelerini sağlıyor. Hakan Yılmaz, Türkiye'de haşereyle mücadelede, müstakil yapılaşmanın artmasıyla talep artışı yaşandığını ve pazarın her yıl yüzde 10 civarında büyüdüğünü kaydediyor.
Konutlarda kronikleşmiş haşere sorunları ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Hakan Yılmaz, müstakil evlerin bahçelerinde oluşabilecek kene sıkıntısı, farelerdeki hanta virüsü, hareketli haşerelerin gıda tüketim ürünlerine zarar vermesi, uçan haşerelerin ısırıkları önemli sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında da bulunuyor. Yılmaz, "Bunları engellemek için ağırlıklı kimyasal yöntemler kullanılıyor. Bunların sağlık açısında da zararı olabiliyor. Kimyasallar, haşereler dışındaki canlılara da zarar veriyorlar. Astım hastaları, çocuklar ve kolay alerjik reaksiyon gösteren kişilerde sakıncalar olabiliyor" diyor.
En çok sinek öldürücü satılıyor
RAID, Off gibi markaları bünyesinde bulunduran SC Johnson Wax'ın yetkilileri de, Türkiye'de sadece tablet ve sıvı haşere kovucu pazarının 45 milyon dolarlık (70 milyon TL) büyüklüğe sahip olduğunu söylüyor ve şu bilgileri veriyor: "Raid, Baygon ve Off markalarıyla yüzde 55'e yakın pazar payına sahibiz. Haşere pazarında sinek öldürücüler ve kovucuların yüzde 60, böcek öldürücülerin yüzde 30, fare öldürücülerin de yüzde 10'luk payı var. Sıcak ve özellikle uzun yaz dönemleri genel pazar trendlerini artırıyor."
Düşük fiyatlı ürünler sağlığa zararlı olabilir
HAŞERE ile mücadele 12 ay periyodik olarak üzerinde durulması gereken bir konu olarak görülüyor.
Daha etkili sonuç için sürekli kullanım gerekiyor. Likit ve elektronik kovucular için farklı noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Mücadelede şunlara dikkat edilmesi öneriliyor:
* Konut içindeki haşereyle mücadele etmek kadar konut çevresindeki potansiyel riske de bakılmalı. Kullanılacak yöntem seçilirken çevreye ve aile bireylerinin sağlığına zarar vermemesine dikkat edilmeli.
* Düşük fiyatlı ürünlerin sağlığa zarar verebileceği göz ardı edilmemeli.
* Sağlık Bakanlığı Yönetmeliği'ne uygun üretilmemiş ürünler hem haşereyi öldürmüyor, hem de içindeki aktif maddenin dozu ayarlanmadığı için insan sağlığına zarar veriyor.
* Tablet ve likit ürünlerin etkili çalışabilmesi için öncelikle tavsiye edilen makinelerle kullanılması gerekiyor.
* Bir tabletin ömrü kullanıldığı gecede 8-10 saat süresi ile sınırlı.
* Tabletin rengi maviden beyaza dönünce yenilemek gerekir.
* Kullanılan kovucunun işlevini tam olarak yapabilmesi için yerleştirilen fişin önünün bir eşya ile kapatılmamış olması ve sivrisineklerin oda dışına kaçabilmeleri için kapı veya pencereden birinin açık olmasına özen gösterilmesi gerekir.
Hanife Baş/Hürriyet Emlak
Yaz geldi, boğucu sıcaklardan kurtulmak için kapılar pencereler açıldı ve haşereye gün doğdu. Yürüyen, uçan, sürünen haşereyle savaş sektörünün 300 milyon dolar boyuta ulaştığı söyleniyor.
Sıcaktan kapı pencere açınca haşerelerle savaş da başladı
SICAKLAR bastırdı. Konutların içi çoğu zaman yaşanmaz hale geldi. Kliması olmayanların sıcaklara karşı ilk çözümü kapı ve pencereleri açmak. Artık neredeyse yirmi dört saat açık bırakılan bahçe, balkon kapıları ve pencereler ise davetsiz misafirleri evlere çekiyor. Sinek, böcek ve hatta kene gibi farklı türde kemirgen, sürüngen ve uçan haşereler konut sahiplerinin huzurunu ve sağlığını tehdit ediyor. Bu haşerelerle de kimyasal ve elektronik kovucularla mücadele ediliyor. Türkiye'de kışın fareler, yazın ise sinek, böcek ve karıncalarla mücadele yoğunlaşıyor. Her yıl yüzde 10 büyüyen `haşereyle savaş' sektörünün boyutu 300 milyon doları (470 milyon TL) buluyor.
Kimyasallar ya da elektronik kovucular
Elektronik haşere kovucu Pest-Stop Türkiye dağıtıcısı Ahlat Pazarlama'nın Genel Müdürü Hakan Yılmaz, haşereyle mücadelede kimyasal çözümler ve elektronik haşere kovucular olmak üzere iki mücadele yöntemi bulunduğunu anlatıyor. Türkiye'de ilk akla gelen çözüm genelde kimyasallar oluyor. Elektronik sistemler ise bir süredir gelişiyor. Haşerelerin kemirgenler, yürüyen ve uçan haşereler olmak üzere üç grupta sınıflandırılabildiğini belirten Yılmaz, "Uçan haşerelere karşı kalıcı kimyasallarla kontrol yönetim kullanılır. Kemirgenlerde istasyonlar kurulur. Yürüyen haşerelerde ise klasik ilaçlama yöntemleri tercih ediliyor" diyor. Elektronik sistemler ise yaydıkları ses dalgalarıyla bütün haşerelerle mücadele ediyor. Haşereleri öldürmeden de uzaklaştırabiliyor. İlgililerin söylediğine göre, ekosisteme ve o çevrede nefes alan insanlara sağlık açısından da zarar vermiyorlar.
Müstakil yapılaşmayla arttı
Yılmaz, elektronik kovucuların tablet ve toza önemli bir alternatif olduğunu ve ABD'de astım hastalarının haşerelere karşı kimyasal çözümlerden yararlanamaması nedeniyle ortaya çıktığını söylüyor. Hiçbir sarf malzemesi olmayan ve kimyasal kullanmayan elektronik haşere kovucular, ses dalgaları yayarak haşerelerin sinir sistemini bozarak, bulundukları ortamı terk etmelerini sağlıyor. Hakan Yılmaz, Türkiye'de haşereyle mücadelede, müstakil yapılaşmanın artmasıyla talep artışı yaşandığını ve pazarın her yıl yüzde 10 civarında büyüdüğünü kaydediyor.
Konutlarda kronikleşmiş haşere sorunları ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Hakan Yılmaz, müstakil evlerin bahçelerinde oluşabilecek kene sıkıntısı, farelerdeki hanta virüsü, hareketli haşerelerin gıda tüketim ürünlerine zarar vermesi, uçan haşerelerin ısırıkları önemli sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında da bulunuyor. Yılmaz, "Bunları engellemek için ağırlıklı kimyasal yöntemler kullanılıyor. Bunların sağlık açısında da zararı olabiliyor. Kimyasallar, haşereler dışındaki canlılara da zarar veriyorlar. Astım hastaları, çocuklar ve kolay alerjik reaksiyon gösteren kişilerde sakıncalar olabiliyor" diyor.
En çok sinek öldürücü satılıyor
RAID, Off gibi markaları bünyesinde bulunduran SC Johnson Wax'ın yetkilileri de, Türkiye'de sadece tablet ve sıvı haşere kovucu pazarının 45 milyon dolarlık (70 milyon TL) büyüklüğe sahip olduğunu söylüyor ve şu bilgileri veriyor: "Raid, Baygon ve Off markalarıyla yüzde 55'e yakın pazar payına sahibiz. Haşere pazarında sinek öldürücüler ve kovucuların yüzde 60, böcek öldürücülerin yüzde 30, fare öldürücülerin de yüzde 10'luk payı var. Sıcak ve özellikle uzun yaz dönemleri genel pazar trendlerini artırıyor."
Düşük fiyatlı ürünler sağlığa zararlı olabilir
HAŞERE ile mücadele 12 ay periyodik olarak üzerinde durulması gereken bir konu olarak görülüyor.
Daha etkili sonuç için sürekli kullanım gerekiyor. Likit ve elektronik kovucular için farklı noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Mücadelede şunlara dikkat edilmesi öneriliyor:
* Konut içindeki haşereyle mücadele etmek kadar konut çevresindeki potansiyel riske de bakılmalı. Kullanılacak yöntem seçilirken çevreye ve aile bireylerinin sağlığına zarar vermemesine dikkat edilmeli.
* Düşük fiyatlı ürünlerin sağlığa zarar verebileceği göz ardı edilmemeli.
* Sağlık Bakanlığı Yönetmeliği'ne uygun üretilmemiş ürünler hem haşereyi öldürmüyor, hem de içindeki aktif maddenin dozu ayarlanmadığı için insan sağlığına zarar veriyor.
* Tablet ve likit ürünlerin etkili çalışabilmesi için öncelikle tavsiye edilen makinelerle kullanılması gerekiyor.
* Bir tabletin ömrü kullanıldığı gecede 8-10 saat süresi ile sınırlı.
* Tabletin rengi maviden beyaza dönünce yenilemek gerekir.
* Kullanılan kovucunun işlevini tam olarak yapabilmesi için yerleştirilen fişin önünün bir eşya ile kapatılmamış olması ve sivrisineklerin oda dışına kaçabilmeleri için kapı veya pencereden birinin açık olmasına özen gösterilmesi gerekir.
Hanife Baş/Hürriyet Emlak