Hassas ilaçlarda tehlike çanları çalıyor
İlaç bulunamama oranlarının artmasından endişe ettiklerini ifade eden İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Savaş Malkoç, "Düşük fiyatlı ilaçlarda üretimin sürdürülebilmesi giderek zorlaşıyor, hatta imkânsız hale geliyor" diye konuştu.Savaş Malkoç ilaç bulunamama oranlarının son dönemde artmasından endişe ettiklerini dile getirdi
İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası Genel Sekr. Savaş Malkoç ilaç bulunamama oranlarının son dönemde artmasından endişe ettiklerini dile getirdi.
İlaç fiyatlandırmasına dair sıkıntılara dikkat çeken Malkoç “Şu an itibari ile ilaç fiyatlarını belirlerken hesaplanan kur 7,86. İlaç fiyatları belirlenirken hesaplanan kur ile piyasa kuru arasındaki makas tarihte hiç olmadığı kadar büyümüş durumda. Geçen yılın son çeyreğinden beri bu sorunu yaşıyoruz.
Bunu ücretlendirme politikaları ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun geri ödeme politikaları ile beraber değerlendirdiğimiz de maalesef Türkiye’de ilaç fiyatlarının dünyadaki ortalamalarının çok çok altında olduğunu görüyoruz. Düşük ücretle ilaçlarda üretimin sürdürülebilmesi giderek zor hale geliyor, hatta imkânsız hale geliyor.
Daha da sürdürülebilir üretim ve tedariki sağlayacak bir kur oranının tespit edilmesi ve SGK’nın geri ödeme politikalarının mutlaka elden geçirilmesi gerekiyor. İskonto oranlarında indirim yapılmasını çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
İLAÇ BULUNAMAMA SORUNU BÜYÜYOR
Öte yandan Malkoç “Türkiye’de yüzde 18 oranında ilaç bulunamaması konusuna ilişkin yöneltilen soruya “Bu oranın artmasından da endişe ediyoruz. Bunun belirli iki sebebi var. İlaç kuru ve maliyetlerin artması sebebiyle yurt dışından Türkiye’ye gelebilecek ilaçların da gelme olasılığı giderek düşüyor.
İkinci tarafta ise Türkiye’de üretim yapan şirketlerin yaşadığı sıkıntılar var. En büyük sıkıntı aslında burada; çünkü maliyet artışlarından en fazla bu şirketler etkileniyor. Belirli hassas ilaçlarda tehlike çanları ciddi anlamda da çalıyor” şeklinde konuştu.
Savaş Malkoç “İlaç sektörünün geleceğinin esasında bio teknolojide olduğuna inanıyoruz. Dünya’da bio teknolojik ilaçların payı da yüzde 35’e çıkmış durumda ve de hızla artıyor. Türkiye’nin yatırımlarını acilen buraya yönlendirmesi gerekiyor. Sektör buna kendini hazırlıyor.
Son dönemde çıkarılan bazı kararlar maalesef biyobenzer ve biyoteknolojik ilaçların artı olarak teşfik edilmesini bırakın maalesef cezalandırıcı bazı hükümler de yer alıyor. Bu şekilde devam ettiğimiz sürece biz yeni yeni oluşan, yatırım yapmış olan özel sektörün bu yatırımlarının yakın dönemde körelmesinden endişe ediyoruz “ dedi.