Hatay'da 4 yeni proje hayata geçecek!
Suriye savaşından en çok etkilenen şehirlerden biri olan Hatay da Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleriyle MIPIM'deydi. Cumhuriyet Gazetesi Ceren Kumbasar Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'la projelerini ve Hatay'ı konuştu.
Hatay Belediyesi ile MIPIM fuarına gelmenize herkes çok şaşırdı, ben cevabı sizden istiyorum. Ne işimiz var bizim Cannes'da?
Hatay özel bir yer. Özel bir yerin özel ürünlerinin de herkesle paylaşılması lazım. Tabii ki son 5 yıllık süreç içerisinde belki Hatay'da hafif gri bir tablo ile karşılaşabilirsiniz ama Hatay'ın tarihi sürecine baktığımız zaman müthiş bir temposu olan bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış şu anda 3 tane semavi dini, 6 tane mezhepi ve birçok etnik faktörü içinde barındıran ve barış içerisinde bugüne kadar tarihin derinliğinden süzülmüş bir şehir. Ve bu şehir bizim için ülkemiz için ve dünya için özel bir şehir. Çünkü bu kadar renkli bir tablo içerisinde yüz yıllardır barış içerisinde yaşaması ve hemen bugüne kadar yani bu 5 yıllık tablo içerisinde bu İcaotik tablonun içerisinde kendini dışlayıp da 5 yıldır huzurun hüküm sürdüğü bir şehirden bahsediyoruz.
Dört yeni proje
MIPIM'de yatırımcısını aradığınız kaç proje var? Hangi projelerle yer alıyorsunuz?
4 tane proje ile buradayız. Bir tanesi Hilton Oteli. Bu otelin en önemli özelliği altında iki tane tarihi eser etrafında da bununla birlikte birçok tarihi eseri birlikte barındırması. Altta müze üstte otel var. Bu otelde koridorda cam üzerinde yürüyorsunuz ve yürüdüğümüz zaman bu o tarihi yapıların bir tanesi 850 metrekare, bir tanesi 150 metrekare ayrı ayrı mozaik var. Bu projenin 3,5-4 yıllık bir geçmişi var. Ben o zaman Antakya belediye başkanıydım ve bütün meclis buna karşıydı herkes oraya rant gözüyle bakıyordu. Ben de Hatay'ın kazancı gözüyle baktım. Bu projeyi yapan işadamı arkadaşımız NecmiAsfuroğlu buraya 120 Milyon Dolar civarında para koyuyor ve kendine geriye dönüşü 30-40 sene civarında. Ama hem Hatay'ın hem Türkiye'nin prestiji ve tanınabilirliği açısından ve oraya geldiğinde şehre katacağı katma değer açısından müthiş bir değer. Çünkü bu dünyadaki ikinci 'Müze Otel' ve birinci müze otele göre içerisinde çok daha değerli tarihi eserler mevcut.
Diğer projeniz de hem bir müze hem de teleferik sanırım?
İkinci projemiz Arkoapark isminde. Arkoapark ile birlikte üzerinde müze, onun da üzerinde teleferiğin ilk istasyonu ve üçte biri tarihi doku üzerinde seyreden ve daha sonra Habibim Neccar Dağı'na kadar uzanan ve dağın zirvesine ulaşıp oradaki Roma dönemine uzanan surların bitişiğinde biten, tarihi dokuyla biten, yolculuğun üçte biri tarihi doku üzerinde seyredebileceğimiz bizim Antakya'nın 1150 civarında tarihi ve geleneksel yapısının ortasından başlayan aynı zamanda Uzun Çarşı dediğimiz bizim 350 metrelik bir tarihi çarşımız var oradan başlayıp, oradan itibaren tarihi doku içerisinde bir güzergâh yapıyoruz. Daha sonra müzede de burada görmüş olduğunuz mozaik bir elinde şarap bir elinde ekmek var, muhtemelen Roma döneminde 4.-5. yüzyılda yapılmış ve kendi grubu içerisinde dünyadaki en değerli mozaik.
Hatay'da anladığım kadarıyla kazma vurduğunuz herhangi bir yerde bir tarihi eser bulma olasılığınız var.
Vururken hem heyecanla vuruyorsunuz hem de ürkerek vuruyorsunuz kazmayı. Çünkü nereye vursanız önce bir Osmanlı, Roma, Bizans ve Helenistik döneme kadar gidiyor.
Bu anlattığınız projeler çok güzel ama bir yandan da bu zamana kadar nasıl bu tarih değerlendirilememiş diye düşünmeden edemiyor insan.
Bu konuda iki şey çok önemli, birisi zaman, diğeri de bilinç seviyesiyle imkan. Bunlar belediyelerin görevi. Bizde belediyeler 12 yıldır bu konuda bilinçlenmiş durumda. Eskiden kimsenin böyle tarihi dokuları restore edelim diye bir derdi yoktu. Herkes yıkıp da yenisini yapma derdindeydi. Tabii bazı büyük şehirlerimizden başlandı işe. 7 yıldır da biz de Antakya'da aynısını yapıyoruz. Şimdi Doğal Gaz Sanayi Caddesi diye bir caddemiz vardı bizim. Eskiden yanık yağ ve egzoz kokusundan geçilmezdi. Çok aktif bir caddeydi. Sonra ben biraz orayı deli cesaretiyle orayı trafiğe kapattım. 5 sene önce. Altyapıyı yeniledim. O zaman esnafla tabiri caizse "papaz" olduk. Bizi protesto ettiler. Sonra proje bitti hepsi bize teşekkür etti. Belediye başkanlarının kaderi bu. Önce bir zılgıt yedik. Sonra her yerde teşekkür aldık. Buradan doğal gaz geçirmek istedik 80 santim kazıyorsunuz hep tarihi doku çıkıyor. Hatta biz bu Saray Caddesi'nde 3 tane ayrı sarnıç bulduk. Şu anda bunları koruyoruz. Bu hem güzel bir şey çok zevkli, ürkerek kazıyoruz ama heyecan da var işin içinde burada kazdığımız ne varsa daha önce bulduklarımız gibi koruma altına alıp inşaatımıza devam edeceğiz.
5 yıllık travma
Hatay'ın en büyük özelliği nedir?
Kardeşin kardeşi bıçakladığı ortamda farklı renklerin bir arada olması çok şey ifade ediyor. Bizim için doğal bir hadiseymiş gibi görülse de dünyanın gelmiş olduğu konjonktürde buradaki yaşam tarzı empati, sempati ve sevgi ortamı bence dünyaya örnek olmalıdır. 5 yıldır hem ekonomik bir travma yaşıyor, hem sosyolojik hem de psikolojik bir travma yaşıyor. Kendi nüfusunun 3'te l'i kadar misafir ağırlaıyan bir şehirde 5 yıldır insanların birbirine kör çakı bile çekmemesi büyük bir özveriyi, büyük bir kalite ve birikimi gösterir. Bu nedenle hatay örnek alınması gereken bir şehir. O yüzden de Hatay'ın bu yönüyle ön planda olması çok normal. Çünkü insanlarda tolerans sıfıra yaklaşmış. Bizde tolerans oranı çok yüksek. Bu da örnek alınması gereken o yüzden bizim için çok önemli bir değer, farklı renklerin ahenk içinde yaşaması.
Ceren KUMBASAR/Cumhuriyet