Kent Haberleri

Hatay'da kaçak yapılaşmadan kimler rant sağlıyor?

Siyasi ve ekonomik rant aracına dönüşen kaçak yapılaşmanın, özellikle seçim dönemlerinde devam ettiğine işaret eden ve bu konuda bir Önerge veren, CHP Hatay Milletvekilileri, mevcut duruma ilişkin Meclis Araştırması istedi.

KAÇAK YAPILAŞMADAN KİMLER RANT SAĞLIYOR

Hatay ve diğer illerde, toplamda 20 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 70'inin ruhsatsız, kaçak durumda olduğuna işaret eden, aralarında CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı'nın da olduğu 22 Milletvekili, Meclis Başkanlığı'na verdikleri Önerge'de, “1948 yılından başlayarak günümüze kadar birçok imar affı çıkarılmış ancak bu aflar, bu bölgelerin yeniden düzenlenmesi ve bölgede yaşayan insanların yaşam standartlarının yükseltilmesine değil, sorunların kalıcı hâle gelmesine hizmet etmiştir. Mevcut binlerce kaçak yapıya her geçen gün yenileri eklenmektedir. Öte yandan, bu konutlarda insan onuruna yakışmayan görüntüler yaşanmaktadır. Bir yandan sağlıklı ve güvenli kentler oluşturmak için kentsel dönüşüm yasaları çıkaran kamunun, öte yandan da kaçak yapılaşmaya göz yumması büyük bir ironidir” ifadelerine yer verdiler.

-TEDBİRLER TESPİT EDİLMELİ-

 Kaçak yapılaşmadan kimlerin rant sağladığının ortaya konulması, kaçak yapılaşmanın sürdüğü bölgelerin ve kaçak yapılaşmanın getirdiği sosyoekonomik sorunların ayrıntılı bir biçimde incelenip çözümler üretilmesi ve bu sürecin durdurulması için gerekli olan tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını teklif eden Milletvekilleri, konunun gerekçesine dair şu bilgiyi paylaştılar:

-SİYASİ VE EKONOMİK RANT-

“Özellikle 1950'li yıllarda başlayan sınai gelişmeye bağlı olarak artan iç göçlerle birlikte, devletin, göç eden yurttaşlara uygun koşullarda konut sağlayamamasıyla başlayan kaçak yapılaşma süreci ne yazık ki bir alışkanlık hâlini almıştır. Bu alışkanlıkla birlikte, siyasi ve ekonomik rant aracına dönüşen kaçak yapılaşma yerel ve merkezî idarenin göz yummasıyla özellikle seçim dönemlerinde devam etmiştir.

Kaçak yapılaşmayla oluşan alanların bir başka büyük sorunu da insanlarımızın yaşama koşullarıdır. Her ne kadar kaçak yapılaşmayla gelişmiş olsa da, büyük kentlerimizde insanların bu koşullarda yaşıyor olması çok önemli sorunları beraberinde getirmektedir. Elektrik, su gibi temel ihtiyaçlara ulaşılamaması, gerek sosyal yaşam gerekse sağlık açısından kentsel yaşama uygun olmayan görüntüler oluşturmaktadır. Kaçak yapı sorununda yurttaş kadar devletin de sorumlulukları olduğu düşünüldüğünde, zorunlu olarak bu bölgelerde yaşamak zorunda kalan yurttaşların bu sorunlarının çözülmesi de önemli bir görev olarak önümüzde durmaktadır.”

-20 MİLYON'UN ÇOĞU RUHSATSIZ-

“Bilindiği üzere, ülkemizde 20 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 70'i ruhsatsız, kaçak durumdadır. Mevcut binlerce kaçak yapıya her geçen gün yenileri eklenmektedir. Ancak bu konutlarda da insan onuruna yakışmayan görüntüler ortaya çıkmaktadır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi metropollerde, bir yanda lüks binalar yükselirken, ara mahallelerde kaçak yapılaşma hız kesmemektedir. Bu kaçak yapılarda oturan yurttaşlar, elektrik ve su ihtiyaçlarını ya komşularından veya şantiye elektriği alma yoluyla gidermektedirler. Öte yandan, bu yapılardan, belediyeler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 9 uncu maddesine istinaden emlak, çevre, temizlik ve tabela vergisi gibi vergiler almaktadırlar.”

-KENT YAŞAMINA YAKIŞMIYOR-

“Bu bağlamda, bir yandan kaçak yapılaşmayla gelişmiş kentsel sorunların çözümü için çalışmalar yapılırken; devam eden kaçak yapılaşma sürecinin yakından izlenmesi büyük önem taşımaktadır. Kaçak yapılaşmanın devam ettiği bölgelerin ve kaçak yapılaşmanın getirdiği sosyoekonomik sorunların ayrıntılı bir biçimde incelenmesi; kaçak yapılaşmadan kimlerin rant sağladığının açıkça ortaya konulması ve bu sürecin durdurulması için gerekli adımların bir an önce atılması gerekmektedir. Bu çalışmalar sürerken hâlen bu bölgelerde yaşayan insanlarımızın yaşama koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması ve kent yaşamına yakışmayan görüntülerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Yukarıda sıralanan sorunların tespit edilerek çözümler üretilebilmesi amacıyla Anayasa'nın 98 ve İç Tüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını teklif ederiz.”


Antakya Gazetesi