26 / 11 / 2024

Hatay'ın trafik sorunu çözülüyor!

Hatay'ın trafik sorunu çözülüyor!

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Lütfü Savaş, ''Antakya trafiğini rahatlatmak ve şehrimize vizyon katmak için kavşak projemizi yaptık. Eyüp Sultan Caddesi ile İbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi’nin kesiştiği, kuzeygüney yönünde gidiş gelişleri sağlayan ve trafik akışını düzenleyecek bir proje ''




15 Temmuz gecesi Malatya ve Hatay gibi kentlerdeki Alevi kardeşlerimizin mahallelerine yönelik provokasyonlar yaşanmıştı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Lütfü Savaş ile hem darbe girişimini hem de Hatay'da yaşananları konuştuk. Alevi kardeşlerimizin mahallelerine provokatörlerin girdiğini söyleyen Başkan Savaş, “Hatay her şeye rağmen huzurun şehri, birlik ve kardeşlik ortamını kimse bozamaz” dedi



15 Temmuz gecesi neredeydiniz, olayı ilk duyduğunuzda tepkiniz ne oldu? 


Olaydan bir gün önce İstanbul’da kızımın mezuniyet töreni vardı. Törenin ardından eşimle Bodrum’a gittik. Yıllar sonra ilk kez arkadaşlarımızla tatil yapacaktık. Çarşıda geziyorduk. Saat 21.30’da kızım eşimi aradı. Annesine, “İhtilal var galiba, hemen kaldığınız yere gidin. Bizi anne babasız bırakmayın” demiş. Hemen otele geçtik ve olayı televizyondan izledik.


CNNTÜRK’teki görüntülere baktıkça önce anlam veremedim. 80 ihtilali olduğunda 16 yaşındaydım, o günleri net hatırlıyorum. Burnunuzu dahi sokağa uzatamazdınız. Ama o gece yaşananlar garipti. Köprünün bir tarafı kapalı bir tarafı açık. Bir yanda insanlar korna çalıyor, bir yanda polis, bir yanda asker var. Saatler ilerleyip mecliste bombalanınca neyin ne olduğu netleşti.


O an Hatay’la iletişime geçtiniz mi?


Elbette. Hemen arkadaşları aradım ve bilgi aldım. Durum değerlendirmesi yaptık. Sakin tavrımı korudum. Hatay Valiliği “herkes sokağa çıksın” demiş. Neyin ne olduğunu kestiremediğim ve insanların zarar görebileceğini düşündüğüm için “herkese sokağa çıksın” demem vicdanen büyük sorumluluk almam demekti. Hemen şu mesajı attık, “biz demokrasiye bağlıyız, ihtilale karşıyız.”


‘DARBELERE EN NET DURUŞ DEMOKRASİYİ SAVUNMAKTIR’


Darbe amacına ulaşabilir diye tedirgin oldunuz mu? 


Açıkçası ne olduğunu sadece ben değil, kimse kestiremedi. Saçma sapan bir geceydi. Endişe duydum ama panik olmadım. Türkiye’de bence her an her şey olabilir. Ülkemizin oturmuş bir sistemi yok ki. Herkes başkasının işine karışmaya çalışıyor.


Türkiye’de öyle bir hareket üç ay sonra da yaşanabilir. Garantisi yok. Dikkatli olmak lazım. O nedenle halk nöbetine devam ediyor. Darbecilere en güzel yanıtı demokrasiyi savunanlar verdi. Siyasiler ve halk…


‘COŞKUYLA NÖBET TUTMAYA DEVAM’ 


 Demokrasi nöbetleri tutuluyor mu Hatay’da da?


Coşkulu şekilde sürüyor. Korna çalan, şarkı söyleyen, mitinglerde konuşan tüm güzel insanlar burada. Ama içlerine serpiştirilmiş provokatörlerde vardır. Olayın üçüncü gününden itibaren emniyet sıkı önlemler almaya gayret etti. Hemen her akşam mahallelerimizi geziyorum, gayet sakin. Ama provokasyon üst seviyede yapılmaya çalışıldı.


 15 Temmuz bize ne öğretti?


Bazılarının unuttuğu gerçekleri, Cumhuriyet değerlerini öğretti. Atatürk’ün zihnindekileri, bıraktığı eserleri tekrar hatırlamamız gerektiğini öğretti. Demokrasinin herkese gerekli olduğunu öğretti.

 Darbeciler o gece belediyeyi teslim almaya gelseydi ne yapardınız? Direnirdik. Demokrasiye karşı atılan her adım da bizi karşılarında bulurlardı. Demokrasi olmasaydı bu şehrin belediye başkanı olamazdım.

Demokrasi her katmandaki insana seçilme şansı vermeseydi, şu an yukarıdaki mahallenin çocuğuydum. Çalışarak okudum. O mahalledeki bir insanın büyükşehir belediye başkanı olma şansı yoktu.


OHAL için ne düşünüyorsunuz? 


Operasyonları rahatlatmak için yapılıyor. Bugüne kadar şehrimizde sıkıntı olmadı. Sayın Valimiz de dikkatli davranıyor. Tabii ki her şeyin normal olmasını, OHAL’in de bir an önce bitmesini isteriz.


 Hatay’da da Vali Yardımcısı, Yayladağ Kaymakamı olmak üzere 218 kamu görevlisi görevden alındı. Burada daha önce FETÖ yapılanmasına dair bir şüpheniz var mıydı?

Her tarafta bu zihniyette insanlar çoktur. Dışarıda bu kadar güçlü olan bir yapının Türkiye ve Hatay’da zayıf olmasını düşünebilir misiniz? Bence bundan sonra devletin de siyasilerin de düşünmesi lazım.

Siyasetin her kademesindeki insanlar için de bu geçerli. Avrupalı gibi düşünüp demokrasiyi zirveye taşımak ve kalifiye elemana doğru gitmek lazım. Liyakatı ön planda tutan seçimler yapmak lazım. Yıllardır Türkiye’de kamplaşma problemi vardı. Bu sorunun da Türkiye’ye zarar verdiğini düşünüyorum.


‘KARGAŞADAN FAYDALANMAK İSTEYENLER KORKUTUYOR’


 15 Temmuz sonrası Hatay için sizi endişelendiren başka bir konu var mı?


En çok terör ve IŞİD eylemlerinden tedirginlik duyuyorum. Her akşam demokrasi nöbetleri tutuluyor. Emniyet o sırada güvenlik önlemlerini alıyor. Daha sonra insanlar oradan ayrılıyor, kafelere gidiyor, arabalarla geziyor.


Belli yerlerde slogan atıyorlar. Böyle kontrolsüz birçok yerde insanın durması geceleri sürekli sokakta kalması hem emniyeti hem de jandarmayı zor duruma düşürür. Sabahlara kadar emniyet ve jandarmanın insanları koruma şansı yok. Ama bugüne kadar herhangi bir bombalamanın olmaması da sevindirici.


 CHP’nin Taksim mitingi hakkında ne düşünüyorsunuz? 


Taksim’e gitmeyi çok istedik ama Hatay’ın kurtuluşuyla ilgili festivalimiz olduğu için katılamadık.

Çok şahane bir tabloydu, başkanımızın mesajları çok yerindeydi. Nokta atışlar yaptı. Sadece parti tabanına değil, tüm vicdanlara seslendi. Türkiye adına çok güzel gelişmeler bunlar.

 Hatay trafiğine çare olacak bir projeyi hayata geçirdiniz. Trafiğe çare olacak mı?

Hatay’ın en büyük sorunlarından biri trafik. Antakya trafiğini rahatlatmak ve şehrimize vizyon katmak için kavşak projemizi yaptık. Eyüp Sultan Caddesi ile İbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi’nin kesiştiği, kuzeygüney yönünde gidiş gelişleri sağlayan ve trafik akışını düzenleyecek bir proje.


‘ALEVi KARDEŞLERiMiZ HAiN OYUNU BOZDU’


Yaşananların ardından Hatay’da Alevi mahallelerine girildiği ve tatsız olayların yaşandığı söyleniyor. Neler oldu? 


O gece beni en çok düşündüren bu oldu. İl başkanımız teyakkuzdaydı. Sürekli iletişim halindeydik. Sol görüşlü Alevi kardeşlerimizin yoğun oturduğu Armutlu ve Sümerler mahallelerimizde gezen kalabalık bir grup olmuş.


Hatta 100’e yakın motosikletle mahallelerimize girmişler. Bir eliyle bozkurt, bir eliyle Rabia işareti yaparak, insanlarımızı tahrik eden sloganlar atmışlar. Ama Alevi kardeşlerimiz bu oyuna gelmedi. Biz de önlemlerimizi aldık.


Darbe tehlikesi varken Alevi mahallelerine gitmek de neyin nesi?


İşte asıl yapılmak istenen bu. Kardeşi kardeşe kırdırmak. Huzuru bozup, kan dökmek. Bence orada lokomotif görevi yapan insanlar, provokatif insanlardı. Arkalarındaki motosikletli gençlerin büyük kısmının bu işten haberi bile yoktur.


Çocukların heyecanını kendi lehlerine, Hatay’ın ve Türkiye’nin karışması için kullanan insanlardı. Ama şunu unutuyorlar. Hatay çok renklidir. Bu renklilik bizi bir yapıyor, diri yapıyor. Aramızdaki kuvvetli dostluk bağlarını dışarıdan gelenler bilmiyor.


Bu bağ kopmaz. Kilisede Paskalya’da Hıristiyan kardeşlerimizin duasına da katılırız. Hamursuz Bayramı’nda Musevi kardeşlerimizin bayramını da kutlarız. Onlar da bizim bayramımızda aramızda olur. Tek Türkiye, tek Hatay var. Hatay da Türkiye de hepimize yeter.


Alevi-Sünni çatışması çıkarmak ya da buna zemin hazırlamak için neden Hatay tercih edildi? 


Daha önce Sivas, Kahramanmaraş daha sonra buraya uzatmaya çalıştıkları bir mezhep çatışması çıkartmak isteyenler bunu deneyecektir. Niye Hatay? Çünkü Hatay beş yıldır yorgun. Özellikle Suriye- Ortadoğu-Irak eksenindeki kaotik tablo.


Oradaki Alevi-Sünni kavgası, kardeş kanının dökülmesi. Oradan buraya gelen insanların çoğunun Sünni olup Hatay’da barınması, oradaki savaş nedeniyle ekonomimizin gittikçe dibe vurması gibi faktörler sayılabilir.


İnsanımız şunu bilir ki, ekonomik düzenimiz üç beş yılda düzelebilir ama kardeş kanı dökülmeye başladığı zaman yüzyıllarca altından kalkamazsınız.



Posta




Geri Dön