Genel

Haydarpaşa Garı'nın binası ticarete kurban edilmesin!

Haydarpaşa Garı'nı kapsayan imar planına sivil toplumdan tepki var: "Tarihi ve sembolik bir bina, ticari faaliyete kurban edilemez"

Haydarpaşa’yı kapsayan imar planında tarihi garın kültürel tesis, turizm ve konaklama alanı olarak ayrılması tartışmaları da beraberinde getirdi. Plan mevcut gar binasının giriş katının demiryolu ulaşım hizmetleri vermesine devamını öngörüyor. Ancak üst katlarda, TCDD’nin kullandığı ofisler; müze, konser, sergi salonu, kültürel tesis ve konaklama alanı olarak hizmet verecek.

Radikal’in detaylarına ulaştığı imar planı, Belediye Meclisi’nde onaylandı. Şimdi askıya çıkacak. Ardından bu imar planına uygun olarak Haydarpaşa Projesi hazırlanacak. Haydarpaşa Garı’nın işlevini yitireceği konusunda hemfikir olan uzmanlar ise endişeli.

Cemal Gökçe/İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı
Birçok insanın İstanbul’a ilk ayak basışına tanıklık eden Haydarpaşa Garı’nın şanına ve tarihine uygun bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Gara yeni ticari fonksiyonlar yüklenmesini uygun bulmuyorum. Otel olarak kullanılması garın tarihsel yapısına uygun değildir. Yer mi kalmadı da Haydarpaşa otel olarak düşünülüyor

Bir sergi yeri, tarihsel yapıya uygun eserlerin sergilendiği bir müze olarak kullanılmasınaysa hiç itirazım olmaz. Gara ticari bir fonksiyon yüklenmesini doğru bulmuyorum.

Eyüp Muhcu/Mimarlar Odası Başkanı
Haydarpaşa Garı bir kıyı ve liman alanı. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından bir tanesi. Tarihsel ve doğal özellikleriyle öne çıkan bir bölge. İstanbul’un siluet ve tarihsel değerleri açısından son derece önemli bir yer ve toplum belleğinde iz bırakan en önemli kent parçalarından bir tanesi.

Bu özellikleri nedeniyle de geçmişte Koruma Kurulu tarafından korunması gereken kentsel ve tarihsel sit alanı olarak ilan edildi. 2003 yılından itibaren bölgeye gökdelenlerin dikilmesi gündeme gelmiş fakat kamuoyunun gösterdiği büyük tepki sonucunda bu girişim engellenmişti.

Şimdiyse koruma amaçlı bir plan adı altında bölge yeniden ticaret, turizm, otel ve benzeri fonksiyonlar taşıyan bir yağma projesine kurban edilmek isteniyor. Ne yazık ki Bölge Koruma Kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu planı onaylamak suretiyle kendi anayasal ve yasal sorumluluklarını çiğneyerek bölgenin yağmalanmasına onay verdi. Bir başka deyişle bağlı oldukları yasal sorumlulukları yok saymak suretiyle suç işlediler.

‘İstanbullular bu projeyi durdurabilir’
Gar fonksiyonunun zeminde kalacak olması tamamen toplumsal tepkileri bertaraf etmek ve bu yağma projesini meşrulaştırmaya yönelik bir girişimdir. Gara otel ve benzeri fonksiyonların yüklenecek olması, Haydarpaşa Garı’nın işlevinin değiştirilmesi anlamına gelir. Bu girişim hem uluslararası hem de ulusal koruma hukuku ilkelerine açıkça aykırıdır. Onay sürecinin olması projenin mutlaka hayata geçirileceği anlamına gelmez. Haydarpaşa Dayanışması ve İstanbullular projenin durdurulması için tüm demokratik ve yasal hakları kullanacak.

Prof. Dr. Gül Akdeniz/ Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi
Haydarpaşa Garı’nın ticari olarak ele alınması doğru bir yaklaşım değil. Özgün durumuyla korunması gerekir. Gar, o şekilde kurulmuş, kullanılmış, varsın o şekilde devam etsin. Asıl yapılması gereken garın güzelleştirilmesi, eğer oraya akan insan sayısında problem varsa, yönetilmesidir.

Erhan Demirdizen/Kentbilimci
Meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerden gelen görüşler nedeniyle gar işlevi buradan tamamen kaldırılmıyor. Sembolik olarak kalmaya devam ediyor. Fakat günde birkaç trenin yolcu indirme bindirme yaptığı bir gar, Haydarpaşa’nın işlevine uygun değildir. Garın, orada otelin kenarına iliştirilmiş, adeta bir peyzaj unsuru olarak düşünülmesi doğru değildir. Kentin stratejik ve sembolik tarihi yapılarına otel gibi ticari fonksiyonların yüklenmesini doğru bulmuyorum. Haydarpaşa gibi tarihi bir yapının esas işlevini yitirmesi İstanbul açısından büyük bir kayıp olur.

ŞÜKRÜ OKTAY KILIÇ/Radikal