Hazine arazileri makul fiyatlarla özel sektöre verilmeli
İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Genel Müdürü Turgay Tanes, hazine arazilerinin makul fiyatlarla özel sektöre verilmesi gerektiğini söyledi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ender Çolak, Türkiye'de konut sektörünün ihtiyaca uygun üretim yapabilmesi için mutlaka bir sektör koordinasyon kurulu oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Çolak, Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen "Konut Sektöründe Finansman Sorunları ve Mortgage Sistemi" konulu sempozyumda yaptığı sunumda, Türkiye'de konut ihtiyacının hiç bir dönem azalma göstermeksizin sürekli arttığını belirtti. Çolak, her yıl ortalama 600 bin konut arzının gerçekleştiği Türkiye'de, kamu ve özel sektörün bu rakamdan çok daha fazla düzeyde olan konut ihtiyacını gidermek üzere çalıştığını ifade etti. Türkiye'deki konut sahipliği oranının yüzde 59 seviyesinde olduğunu anlatan Çolak şu bilgileri verdi: " Ancak konut stokunun büyük kısmı inşaat ya da yapı kullanma izni bulunmayan, niteliksiz konutlardan oluşuyor. Bu durum son dönemde önem kazanmaya başlayan kentsel dönüşüm projeleri dikkate alındığında konut sektörünün çok daha büyümeye açık bir alan olduğunu gösteriyor. Sektördeki en önemli sorun, ihtiyaca göre üretim yapılmaması, nerede, ne tür yatırıma ihtiyaç olduğunun bilinmemesi. Bugün her yerde ihtiyaç bilinmeden lüks konut üretiliyor. Hangi bölgede neye ihtiyaç var bu belirlenerek yatırımlar buna göre yönlendirilmeli. Bunun için mutlaka konut konusunda politika üreten, bir konut sektörü koordinasyon kurulu oluşturulmalı." Çolak, Türkiye'de 2007 yılında çıkarılan Konut Finansman Yasası ile uygulanmaya başlanan ipoteğe dayalı finansman sisteminin (mortgage), henüz tümüyle oturmadığını kaydederek, "Bunun için, ikincil piyasaların oluşturulması yönünde sürdürülen çalışmaların tamamlanması gerekiyor. Bu noktada sistemin iyi işleyebilmesi için emeklilik fonlarının gelişimine önem verilmesi, ayrıca kredilendirmede standart oluşturulması lazım" dedi.
TOKİ'ye haksız rekabet suçlaması
İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş Genel Müdürü Turgay Tanes ise konut üretiminde en önemli maliyet unsurunun yüzde 50 düzeyinde ağırlığa sahip olan arsa maliyeti olduğunu kaydederek, "Son dönemde son derece spekülatif arsa hareketleri gözleniyor. Bu da arsa fiyatlarını yukarıya çekiyor" dedi. Bu durumun sadece özel sektör için geçerli olduğunu savunan Tanes şunları kaydetti: "Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) için geçerli olmuyor. Dar ve orta gelirli vatandaşlar için sosyal konut üretmek amacıyla kurulan TOKİ, her yerde lüks villalar da üretiyor. Bu özel sektör açısından haksız rekabet anlamına geliyor. Arsa fiyatlarından kaynaklanan bu sorunu ortadan kaldırmak için mutlaka arsa üretimi sağlanmalı, Hazine, elinde bulunan arazileri, makul fiyatlarla; bu peşkeş çekme anlamında değil, dar ve orta gelirli vatandaşın konut ihtiyacını gidermek üzere özel sektöre vermeli."
İzmir'de Turan bölgesine ilk yatırım 2009'da
Tanes, konut sektörünün gelişiminde, kentsel dönüşüm projelerinin önemine işaret ederek, İzmir'de de Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü çalışmalar bulunduğunu, İş Gayrimenkul olarak bu projeler içinde yer alacaklarını bildirdi. İzmir'de Bayraklı Turan bölgesinde yüksek katlı yapılaşma sahası olarak belirlenen bölgede ilk yatırımın İş Gayrimenkul tarafından gerçekleştirileceğini kaydeden Tanes, "2 kuleden oluşacak, 150 milyon dolarlık proje onay aşamasında. İnşaata en geç 2009 yılında başlayacak" dedi.
"Konut finansmanındaki kriz Türkiye'de yaşanmaz"
Garanti Mortgage Genel Müdürü Cemal Onaran da Türkiye'de konut kredisi pazarının hızlı bir büyüme içinde olduğunu belirtti.Türkiye'de konut kredisi pazarının 2004 yılından 2008 yılının ilk çeyreğine kadar 13 kat büyüme kaydettiğini ifade eden Onaran, pazarın bu yıl yüzde 30-35 artış sağlayarak, 40-41 milyar YTL büyüklüğe erişmesinin beklendiğini söyledi. Mortgage sisteminde ABD'de başlayan ve etkileri Avrupa'da da görülmeye başlanan krizin, Türkiye'de de yaşanıp yaşanmayacağının en büyük merak konusu olduğunu dile getiren Onaran, şunları kaydetti: "Bunun için mortgage (konut kredisi) ile milli gelir arasındaki orana bakmak gerekir. İsveç ve Danimarka'da kredi miktarı milli gelirin üzerinde, AB ülkeleri ortalaması yüzde 50, Türkiye'de ise henüz yüzde 4 seviyesinde. Bu nedenle Türkiye'de konut kredisi krizi olmaz. Daha yolun çok başındayız."