Ekonomi

Hazinenin döviz olarak yaptığı borç miktarı 3,8 trilyon lirayı buldu!

Merkezi yönetim dış borçlarının yanı sıra, iç borçlanmasını da dövize dayalı yapınca yüksek oranda dolarizasyon yaşanmaya başladı. Dış borçlarla birlikte Hazine’nin toplam dövizli borç stoku 3 trilyon 772 milyar liraya ulaştı. Toplam borç stokunun yüzde 67,1’i ise dövize dayalı.Dunya

Önceki ekonomi yönetiminin başlattığı “Liralaşma stratejisi” kapsamında Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının bütçeye getirdiği aşırı yük tartışma konusu olurken, hızla büyüyen kamu açığının finansman ihtiyacı ve kurlardaki artış paralelinde Hazine’nin borç stokunda “dolarizasyon” oranı, yüzde 70’e yaklaşarak tarihi zirveye çıktı.

Dunya.com yazarı Naki Bakır’ın konuyla ilgili köşe yazısı şöyle: Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre merkezi yönetim borç stoku, yılın ilk yarısında yüzde 39,2 oranında net 1 trilyon 583,2 milyar lira artarak 5 trilyon 617,4 milyar liraya çıktı. Hazine’nin geri ödemekle yükümlü olduğu borç miktarının 3 trilyon 41,8 milyar liralık bölümünü, döviz cinsinden dış borçlar oluşturuyor. Stokun 2 trilyon 575,6 milyar liralık bölümü ise yurt içi piyasalarda döviz ve TL cinsinden tahvil ve bono ihracı yoluyla oluşan iç borç olarak görünüyor. Hazine’nin toplam dövizli borç stoku 3 trilyon 772 milyar lira. Bu rakama göre merkezi yönetimin toplam borç stokunun yüzde 67,1’i dövize dayalı şekilde görünüyor

 

KUR ŞOKUNUN ETKİSİ!

Haziran ayında kurlarda ortaya çıkan yüzde 30 civarındaki yükseliş, dövize dayalı Hazine borçlarının TL olarak karşılığını rekor düzeye çıkardı. Borçlar mayıs ayına aya göre 1,6 milyar dolar azalmasına rağmen, TL cinsinden 810,7 milyar lira yükselmiş oldu. Bu artış, bir ayda oluşan 843 milyar liralık kur farkından meydana geldi. 2013’te sadece dış borçlardan oluşan döviz cinsi borçlar, toplam borcun yüzde 31,3’ünü oluşturuyordu. Hazine 2013-2016 döneminde dövize dayalı iç borçlanma yapmazken, 2017’den itibaren yeniden bu yola başvurulmaya başlandı.

Döviz borçlarının 2018’de yüzde 45’i aşan, 2019’da yüzde 50’ye varan toplam stoktaki payı, 2021’de yüzde 66’ya kadar çıktı. 2022 yılında da bu düzey korunurken, bu yıl haziran sonunda söz konusu oran yüzde 67,1’le tarihi zirveye ulaştı.