Sektörel

Her yıl 650 bin yeni konuta ihtiyaç var!

Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, Türkiye'de her yıl 650 bin yeni konut üretilmesi, 6 milyon depreme dayanıksız binanın yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini söyledi.

Nişantaşı Üniversitesi ile Konutder arasında imzalanan işbirliği töreninde konuşan Ömer Faruk Çelik, Türkiye'deki nüfus artışından dolayı her yıl 650 bin yeni konut üretilmesi ve 6 milyon depreme dayanıksız binanın da yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini ifade etti. 


Nişantaşı Üniversitesi ile Konutder'in (Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği) teori ve pratiği bir araya getirerek inşaat sektörüne yeni bir vizyon kazandırmaya hedeflediği işbirliğinin imza töreni gerçekleşti. 


Nişantaşı Üniversitesi Sadabad Kampüsü'nde düzenlenen tören, Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. 

Dr. Kerem Alkin ve Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik'in yanı sıra yönetim kurulu üyeleri, akademisyenler ve öğrencilerin de katılımıyla gerçekleşti. Türkiye'deki nüfus artışından dolayı her yıl 650 bin yeni konut üretilmesi ve 6 milyon depreme dayanıksız binanın da yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini ifade eden Ömer Faruk Çelik. "Konut sektörünün oyuncuları olarak sektörün dinamiklerini, bugünkü acil ihtiyaçlarını ve uzun vadede yapılması gerekenleri planlayacağız. Ülkemizde her yıl 650 bin yeni konut üretilmesi ve 6 milyon depreme dayanıksız binanın da yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıllık nüfus planlamasına baktığımızda bu durum artarak devam edecek. Gelişmiş ülkeleri model alarak biz pratik, akademi ise teorik gereklilikleri yerine getirerek inşaat sektörüne yeni bir vizyon kazandıracağız" dedi. İşbirliği kapsamında işçi güvenliği için de tedbirler alınacağının altını çizen Ömer Faruk Çelik, hem işçinin hem de işverenin emniyet tedbirleri olmadan işin yapılmayacağını bilmesi gerektiğini söyledi. Şantiyedeki iş ortamını iyileştirilmesi ve işçinin de düzenin bir parçası olması gerektiğini belirten Çelik. "Bu konuda hem hükümetin hem de şirketlerin çalışmaları var fakat bence bir meseleyi mevzuat yaparak, kanun yazarak ya da yönetmelik çıkartarak önleyemeyiz. Bunun taraflar arasında anlaşılır şekilde çözülmesi gerekir. Bir işçi hayatını kaybettiğinde en çok işçinin ailesi ve işveren üzülüyor. 


Hepimiz bu durumu daha kurumsal bir temele yaymak ve hem işçinin hem de işverenin sorumluluklarını ortaya koymak istiyoruz" diye konuştu. 


Üniversitenin, ihtiyaçların akademik kısmını karşılayacağını ve ülkenin konut ihtiyacına yönelik çözümler önereceğini belirten Ömer Faruk Çelik, yaptıkları işbirliğinin şu başlıklarda toplandığına işaret etti: "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre: deprem tasarımının yetersiz olduğu binalar, malzeme dayanımı yetersiz olan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar dahil yapı stoğunun yaklaşık yüzde 40'ının yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gerektiği tahmin ediliyor. Mevcut bu 6-7 milyon adet konutu yenilemek ve iyileştirmek, şehirlerin daha yaşanılabilir altyapılarını planlamak ve bu anlamda şehirleri dönüştürmek için: kentsel dönüşüm nasıl yapılmalı sorusunun yanıtını Konutder adına Emre Çamlıbel. Üniversite adına bir akademisyen arkadaş çalışacak ve sorunun yanıtını bulmaya çalışacak. Bu kentsel dönüşümün yanı sıra yıllık 650 bin konut ihtiyacını çözerken. yine 10 yıllık. 20 yıllık ihtiyacını önümüze koyup. İspanya gibi yabancı yatırımcıyı ülkemize çekip. 20-30 milyar Euro'luk döviz girdisi nasıl sağlanır, her yıl bunun imar kanunu ve planları ne olmalı sorusunun yanıtını Altan Elmas arayacak. Konut sektörünün daha kurumsal olması, daha fazla müşteri memnuniyetinin sağlanması, güven esaslı çalışan sektörün daha güvenilir hale gelmesi ve müşteri ilişkilerinde adilane çözümler üretmek üzere Tüketici Kanunu'na da Ziya Yılmaz öneriler hazırlayacak. Yıllık 650 bin konut ihtiyacını ve yenilenecek 6-7 milyon adet konutun üretilebilir, satılabilir ve en önemlisi de konut alıcısının bu ürünlere nasıl ulaşacağını, hangi mali ve vergi düzeninin olması gerektiğine Hasan Rahvalı çözüm arayacak. Sektörün maalesef sağlıklı veri üretmekte sıkıntıları bulunuyor. 


Alınan ruhsat, satılan konut, tapu bilgileri. TÜİK verileri konuyu tam olarak izah edemiyor. Bu verileri sağlıklı bir altyapıya kavuşturmak ve tüm komitelere veri üretme işine Ramadan Kumova bakacak." Türkiye genelinde yıllık ortalama 200 konut ve üzeri düzenli konut üreten yaklaşık 300 firma tespit ettiklerini belirten Çelik. "Bunların tamamı ile temas kurmak veri ve bilgileri, daha da önemlisi herkesin önerisini almak ve tüm komitelere bu kaynaktan da öneri oluşturmak istiyoruz. Bu işe de Konutder adına Ali Dumankaya başkanlık edecek" şeklinde konuştu. 

Bu protokolle Konutder'in piyasa tecrübesi ile üniversitenin akademik çalışmalarının birleştirilerek, sektörün ihtiyaç duyduğu konularda ortak çözüm bulunmasını amaçladıklarını dile getiren Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin, "Günümüzdeki ülkelerin ayakta kalması için sadece hizmet değil, inşaat, imalat ve tarım sektörlerinin de gelişmesi gerekiyor. İnşaat sektörünün ülke ekonomisi için önemini dikkate alarak katkı sağlamak istiyoruz. Gayrimenkul sektörünün Türkiye'deki algısını doğru yönetmek adına temel alanlarda birlikte projelere imza atacağız. Dünyadaki trendler Türkiye'ye uygulanacak olanlar, vergi mevzuatı ve konut endüstrisinin geleceğini araştıracağız. Ağaoğlu Şirketler Grubu ile 6 Aralık'ta Gayrimenkul Satış Uzmanlığı sertifika programı başlayacak" dedi. 


Kağıthane'deki kentsel dönüşümün bir parçası olduklarını ve eski bir çivi fabrikasını kampüse dönüştürdüklerini söyleyen Prof. Dr. Kerem Alkin, "Nişantaşı Üniversitesi olarak öğrencilerimize mezun olduktan sonra nasıl katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Ancak üniversitelerin tek görevi öğrencilerini iyi bir mezun yapmak değil. Türkiye'nin pek çok sektörüne akademik katkıda bulunmak. Biz de Kağıthane'deki kentsel dönüşümün bir parçası olduk ve bu dönüşüme çok farklı özellikleri olan bir kampüsle katıldık. Eski bir çivi fabrikasını bu bölgemize kampüs olarak kazandırdığımız için mutluyuz" ifadelerini kullandı. Konut endüstrisinde fiyatlar ve süreçlerin giderek daha fazla yerine oturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kerem Alkin, yatırım amaçlı gayrimenkul alımından ziyade kiradan ev sahibi olmak için bu dönemi değerlendirebileceğini, yatırım amaçlı gayrimenkul için ise 2016 ve 2017'yi beklemenin daha doğru olacağını söyledi. Türkiye ekonomisinde moral bozukluğuna girilecek bir tablo olmadığı için konut piyasasında kırılma olacağına yönelik beklentilerin gerçekleşmeyeceğini belirten Alkin. "Konut satın almak için makul bir kredilendirme imkanı varsa ve satın alınacak gayrimenkulün doğru bir fiyata oturduğu düşünülüyorsa bunu değerlendirmekte yarar var. Yatırım amaçlı gayrimenkul alımından ziyade kiradan ev sahibi olma anlamında bu dönemi değerlendirilebilir. Yatırım amaçlı gayrimenkul değerlendirmelerinde ise 2016 ve 2017'yi beklemek daha doğru olabilir" dedi.


Balıkesir Ekspres Gazetesi