Heybeliada sakinleri hastanelerini geri istiyor!
Heybeliada sakinleri, Heybeliada Sanatoryumu ile olarak ne düşünüyor? İşte merak edilen o yanıtlar...
İstanbul, Heybeliada’daki Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi ve arazisinin “İslami Eğitim Merkezi” kurulması amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesi tartışmalara neden oldu.
Milliyet'ten Gökhan Kam'ın haberine göre, tepkiler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, geçen günlerde yaptığı açıklamada yeniden bir pandemi hastanesinin planlanması halinde mevcut olan araziyi de iade etmeye hazır olduklarını söyledi. Peki Heybeliada Sanatoryumu ile ilgili ada sakinleri neler düşünüyor?
‘Laboratuvar olabilir’
Heybeliada Sanatoryumu’nun sadece bir hastane olarak planlanmadığını dile getiren Adalar Kent Konseyi Başkanı İskender Öztürk, sanartoryumun Refik Saydam’ın da aralarında bulunduğu dünya çapında bilim insanlarının yetiştiği bir okul olduğunu söyledi. “Bu tür temiz havalı tenha koylu yerler turizm amacı dışındaki, bilimsel araştırmalar için de kullanılabilir” diye konuşan Öztürk, “Kent konseyi olarak önerimiz; orası salgın hastalıklar ağırlıklı bir araştırma merkezi veya laboratuvar olabilir. Bir sürü yetişmiş insanımız var ama dünyanın farklı yerlerinde çalışıyorlar. Bu adaların kalkınmasında çok yararlı olur” diye konuştu. Ada sakini ve kent konseyi üyesi Kenan Yakut da, “Adalıların kültürel ve sosyal faaliyetlerini yapabilecekleri bir alan yok. Heybeliada’da hastane sıkıntımız var. Burada biri kalp krizi geçirse ya da başka bir rahatsızlık geçirse motorla karşıya götürmemiz çok zor. Kötü hava koşullarında adalılar bu kadar yakınken sağlık hizmeti alamıyor. 200 dönümlük içerisinde plajı, okulu ve salonları bulunan bir alanın adalıların ihtiyaçları dururken başka kurumlara tahsis edilmesi uygun değil” dedi.
‘Hastanemiz yok’
Heybeliada’da 30 senedir esnaf olan Cemal Tanrıkulu ise Heybeliada Sanatoryumu’nun kapatılmasının adalıların ekonomisine büyük zarar verdiğini söyledi. Eski günleri anlatan Tanrıkulu, “Oradaki bütün doktorlar, hemşireler bizim müşterimizdi. Ada’da acil bir durum olsa müdahale edilecek hastane yok. O yüzden sanatoryum adalıların yararlanabileceği normal bir hastaneye dönüştürülmeli” dedi. Doğma büyüme adalı olan Uğur Türken (83) ise sanatoryumun öğretim yeri olması gerektiıini belirtti. “Başımız sıkıştığında gidebileceğimiz bir yerdi” diye konuşan Sabahattin Yıldırım, şöyle konuştu:
“Adalılar için hastanenin burada olması güzeldi. Başımız sıkıştığı zaman gidebileceğimiz bir yer vardı. Hem de hastasını ziyaret etmeye gelenlerin ada esnafına ekonomik katkısı oluyordu. Hastane gittikten sonra buraya gelen giden yok. Adalıların hastaneye ihtiyacı olduğu halde orada atıl bir binanın olması bizi rahatsız ediyor. Küçük çaplı bir hastane yapılabilir, üniversite olabilir orası. Atatürk imzalı bir yerin atıl bir durumda bırakılmaması lazım.”
Ekrem İmamoğlu'ndan Heybeliada Sanatoryumu açıklaması!